18 Nisan 2007 günü tüm dünya Malatya’dan gelen korkunç haberle şok oldu. Hıristiyanlık’la ilgili kitaplar basan Zirve Yayınevi’ne giren Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Abuzer Yıldırım ve Emre Günaydın, burada çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel’i  bıçaklayarak öldürdü. Aradan geçen 5 yıl boyunca yargılama devam etti. Cinayetle ilgili çok sayıda iddia gündeme gelirken, Malatya Özel Yetkili Savcılığı ikinci iddianameyi hazırladığını açıkladı. Önümüzdeki celsede mahkemeye sunulacak yeni iddianame ile davanın seyrinin değişeceği tahmin edilirken, Zirve Yayınevi'nde katledilen Tilman Geske’nin eşi Suzanna Geske, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Eşinin öldürülmesinin üzerinden 5 yıl geçtiğini hatırlatan Suzanna Geske, eşinin yokluğunu her zaman hissettiklerini ve çocukları Michal, Miriam, ve Lukas’ın babalarını hiç unutmadığını söyledi. Evin bütün sorumluluğunu kendisinin üstlendiğini belirten Geske, Türkiye’de yaşamaya devam edeceklerini vurguladı. 

Olaydan sonra, dava sürecini yakından takip ettiğini kaydeden Suzana Geske, "Aslında dava ne kadar sürerse sürsün ben çok sabırlıyım, ama sonuç iyi olsun" dedi. Önemli olanın, olayın arkasındaki azmettiricilerin ortaya çıkarılması olduğunu belirten Geske, "Umuyorum böyle olaylar bir daha yaşanmaz" diye konuştu. 

'SANIKLARLA GÖRÜŞMEK İSTİYORUZ'

Eşi ve arkadaşlarının  öldürülmesinden sonra, birçok kez sanıklarla görüşmek istediğini söyleyen Geske, kızı Michal’ın de sürekli ne zaman görüşeceğiz diyerek kendisini sıkıştırdığını söyledi. Geske, "Dün yine kızım sordu 'ne zaman gidebiliriz' diye, ben de dedim ki bekle biraz. Kızım bu olaya çok takıldı. Onları görmek istiyor, belki bir şey sormak istiyor" dedi.

5 yıldır devam eden yargılama süreci boyunda bütün duruşmalara katılarak zanlılarla yüz yüze gelen Geske, bu durumun kendisini çok etkilemediğini artık alıştığını söyledi. Suzanna Geske, cinayetin sanıklarını bütün kalbiyle affettiğini belirterek, "Çünkü biliyorum onlar bilmeden yaptılar, belki de halen ne yaptıklarının farkında değildirler. Onlara karşı hiçbir nefretim yok" diye konuştu.

'HAYALİ DÜŞMAN YARATMIŞLAR'

Cinayet sanığı 5 gencin kandırıldığını ileri süren Suzanna Geske şunları söyledi;

"Bu olayın perde arkasındakiler, aslında kendi kafalarında bir hayal kurmuşlar. Çünkü yalanla dolu bir hayal ile yetiştiler. Onların düşündüğü kişiler yok ortada, onlar bir hayal kurmuşlar. Buradan söylemek istiyorum siz bir hayal peşinde koşmuşsunuz. Çünkü öyle bir şey yok, hayali bir düşman yaratmışlar. Burada yaşamayı seviyoruz, gerçekten çok şeyler değişti. Biz geldiğimiz yıldan şuana kadar hayatımızda çok şeyler değişti. Biz Hıristiyanlar olarak daha rahat toplanıyoruz, daha rahat yaşıyoruz ve umarım daha iyi olacak."

'TÜRK VATANDAŞI OLMAK İSTİYORUZ'

2009 yılında Türk Vatandaşlığı’na geçmek için başvuran ancak başvurusu reddedilen Suzanna Geske, yeniden vatandaşlık başvurusu için gün sayıyor. İlk başvurusunda prosedür olarak bazı sorunların yaşandığını ifade eden Geske, "5 yıl içerisinde 180 gün yurt dışına çıkma yasağı vardı, ama ben bunu biraz aştığım için bu yaz Almanya’ya gitmeyeceğim, hiçbir yere gitmeyeceğim, Türkiye’de kalacağım. O günler gelene kadar, benim için fark etmez zaten bir yere gitme amacım yok" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 Kasım 2011 tarihinde Almanya’da yaptığı, "Ben de Alman vatandaşlarını Türk vatandaşı olmaya davet ediyorum" sözlerinin yer aldığı gazete kupürlerini gösteren Suzanna Geske "İşte buradayız, Türk Vatandaşı olmak istiyoruz" diye konuştu.



MP,CÖ(MP/COŞ)