Bin 500 adet basılan kitap, başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün bakanlara, milletvekillerine, iş dünyasına ve üniversitelere gönderildi. Yunanlıların yaşadıkları ekonomik krize rağmen Türkiye ile rekabette büyük mesafeler aldıklarını belirten ve 2011 yılında üretimlerini 118 bin tona çıkardıklarını vurgulayan Selçuk Yaşar, hükümete çağrıda bulunarak "Kıyıdan 1.100 m uzaklıkta ve 30 m derinlikte bulunma zorunluluğu AB’de yok, ülkemizde de bu kritere uyulmalıdır’" dedi.

Uluslararası yönetim ve danışmanlık firması Mc. Kinsey’in 2011 yılının eylül ayında yayınladığı raporda Yunan hükümetinin çipura ve levrek sektörünü ülkenin büyümesi için yükselen en önemli ikinci sektör olarak kabul ettiğine dikkat çeken Selçuk Yaşar, Yunan Denizcilik İşleri Bakanlığı’nın kültür balıkçılığıyla ilgili idari sorunları hızla çözdüğüne ve Yunanistan Kırsal Kalkınma ve Gıda Bakanlığı’nın da bu çabalara destek olduğuna dikkat çekti.

Türk çipura ve levrek sektörünün yaklaşık 500 milyon dolar düzeyinde ihracat gerçekleştirdiğini ifade eden Selçuk Yaşar, çipura ve levrek sektörünün, av yasağı dönemleri başta olmak üzere halkın protein ihtiyacının karşılanmasında da önemli rol oynadığını belirtti ve hükümetin desteğini istedi. Yaşar kitabında Yunanistan’daki balık sertörünün gelişimini şu sözlerle anlattı:

"Su ürünleri yetiştiriciliği Yunanistan’daki birincil sektör üretimine önemli ölçüde katkılar sağlamaktadır. Su ürünleri sektörü dinamik bir sektördür ve ülkenin ulusal ekonomisine önemli ölçüde katkılar sağlamaktadır. Kültür balıkçılığı, Yunanistan’da önemli bir faktördür ve toplam balık çiftlikleri üretimin yarısından fazlasına katkıda bulunmaktadır. Son iki yıllık süre içerisinde balıkçılık ürünlerinin işlenmesindeki kuruluşlar ve modernizasyonları büyük ölçüde desteklenmiş durumdadır. Balık, özellikle de çiftlikte yetişen levrek ve çipura, zeytinyağının ardından ikinci en büyük tarımsal ihracat kalemidir ve Yunanistan hükümetleri tarafından stratejik bir ürün olarak görülmektedir."