İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 65'i tutuklu 273 sanıklı Ergenekon Davası'nın 214. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, CHP İzmir Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Albay Dursun Çiçek, İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 45 tutuklu sanık hazır bulundu. CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada Odatv Davası'nın tutuklu sanığı Yalçın Küçük ve diğer tutuksuz sanıklar Nusret Senem, Fatma Sibel Gürcihan ve Güler Kömürcü Öztürk de hazır bulundu.

İZLEYİCİLER BAŞBUĞ'U ALKIŞLADI

Duruşma başlamadan önce salona gelen tutuklu sanık Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Başbuğ'da izleyicilerin bulunduğu bölüme gelerek, herkesi selamladı. Saat 09.45'de duruşmanın başlamasının ardından Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök tanık kürsüsüne alındı. Dün ifade veren Hilmi Özkök bugün de avukatların ve heyetin sorularını yanıtladı.

"AYTAÇ YALMAN TARAFINDAN BİR HAREKET TARZI OLARAK İFADE EDİLDİ”

Emekli Orgeneral Dursun Çiçek'in avukatı ve aynı zamanda kızı İrem Çiçek, Özkök'e "Dün sorular üzerine toplantıda 'muhtıra' sözünün geçtiğini söylediniz. Hangi toplantıda, kim tarafında söylendiğini açıklayabilir misiniz?" diye sordu. Özkök, "Ordu komutanlarının katıldığı toplantıda, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman tarafından bir teklif olarak değil, bir hareket tarzı olarak ifade edildi" diye cevap verdi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Avukat İrem Çiçek'in bazı sorularının yorum olduğu gerekçesiyle Özkök'e sorulamasına izin vermedi. Bunun üzerine sinirlendiği görülen Dursun Çiçek, "Kağıt parçası yüzünden 3,5 yıldır yatıyorum" diye bağırdı. Bunun üzerine Dursun Çiçek duruşma salonundan çıkarıldı.

ÖZKÖK'E BALYOZ SORUSU

Ergenekon ve Balyoz davalarının tutuklu sanığı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu'nun avukatı Burak Candan, Özkök'e 5-7 Mart 2003'de 1. Ordu Komutanlığı'nda düzenlenen seminere ilişkin soru sordu. 2003 yılında 1. Ordu Komutanlığı'nda yapılan Balyoz Plan Seminerinin yapıldığını söyleyen avukat Candan, "Darbenin Aytaç Yalman tarafından önlendiği iddiaları var. Bu konuda bilgi ve tanıklığınız nedir?" dedi. Özkök sorunun görülmekte olan davayla ilgisini kuramadığını söyledi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese de "Bu soruyu sormaktaki amacınız nedir?" diye avukata sordu. Avukat Candan ise, "Müvekkilim Mehmet Otuzbiroğlu hem Balyoz Davası'nda hem bu davada sanık olarak yargılanmaktadır. Bu nedenle sordum" dedi.

"EN TEHLİKELİ SENERYONUN BİRAZ AMACINI AŞTIĞI DUYUMLARI KULAĞIMA GELDİ"

Bunun üzerine Tanık Hilmi Özkök, "Silahlı kuvvetlerde çeşitli durumlara ilişkin Milli Güvenlik Kurulu'nda kararlaştırılan ve hükümet tarafından onaylanan milli strateji belgesinde, harp oyunları, plan seminerleri ve plan tatbikatları vardır. Genelkurmay, her 2 yılda, 1. Ordu, 2. Ordu, 3. Ordu'ya hangi planların oynanacağını, seminerlerin oynanacağını, ne şekilde oynanacağını ve tarihleri bildirir. Bu benden önce rutin olarak yayımlanmıştır. Uygulanması gerekir. Ben yoğunluğumdan katılamadım. Bu seminer icra edilmiş fakat en tehlikeli senaryonun amacını biraz aştığı, siyasi kişiler ve siyasi olaylar gerçekmiş gibi oynandığı duyumları kulağıma geldi. Ben de Kara Kuvvetleri Komutanı'na konuyu incelettim" diye cevap verdi. Duruşma tanık Özkök'e soru sorulması ile devam ediyor.

"ABD SAVUNMA BAKANI WOLFOWİTZ HÜKÜMETE BASKI YAPMAMI İSTEDİ"

Ergenekon Davası'nda tanık olarak dinlenen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök avukatların ve heyetin sorularını yanıtladı. Emekli Albay Dursun Çiçek'İn avukatı aynı zamanda kızı İrem Çiçek'in soruları üzerine Özkök, Dursun Çiçek'in kendisinin görev yaptığı dönemde de Bilgi Destek Dairesi'nde görev yaptığını, Çiçek'i şahsen tanımadığını söyledi.

Avukat İrem Çiçek, mübaşir aracılığıyla Hilmi Özkök'e "İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nı' göndererek incelemesini istedi. Avukat İrem Çiçek'in, söz konusu belgeden daha önce bilgisi olup olmadığını sorması üzerine tanık Özkök, söz konusu belgeyi haber yapılmadan önce bilmediğini, basına yansıdığı kadar bilgi sahibi olduğunu ifade etti.

BANA TV'DE 'SALAK' DEDİ

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, "Tuncay Özkan ve Kemal Yavuz yaptığı televizyon programında sizinle ve komutanlığınızla ilgili yıpratıcı yayınlar yapıldı mı?" diye sordu. Özkök, "Evet aleyhime ve haksız yayınlar oldu. Bana haksız ithamlarda bulunmuştur. Hatta televizyonda bana salak demiştir (Tuncay Özkan). Ağzından kaçmıştır diye nitelendirdim" diye cevap verdi. Bunun üzerine Tuncay Özkan söz alarak kendisinin bir Genelkurmay Başkanına böyle bir söz söylemeyeceğini hatta bu konuda yargılandığını ve beraat ettiğini belirterek, programa ilişkin kasedi deşifre eden subayların yanlış yaptığını belirtti.

ÖZKÖK: SEFERTASI YOKTU PAKETE SARIP GETİRDİM

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, görev yaptığı dönemde karargaha evden yemek getirmesine ilişkin sorusu üzerine Özkök, "Sefertası falan yoktu. Evimden paket halinde sebze getiriyordum. Genelkurmay Başkanlığı'nın ikinci yılından itibaren 2005'e kadar olabilir" diye cevap verdi.

1 MART TEZKERESİ

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu’nun, "Siz 1 Mart tezkeresi öncesinde tavrınızın nötr olduğunu söylediniz. ‘Siyasilerin kararıdır’ dediniz. Basında, tezkerenin geçmesi için hükümete baskı yapmanız istendiği yönünde haberler yer aldı" demesi üzerine Hilmi Özkök, “Evet, Paul Wolfowitz (ABD Savunma Bakan yardımcısı) benim baskı yapmamı istedi. Ancak ben baskı yapmadım. Görüşmelerde tezkerenin geçip geçmemesine ilişkin güvenlikle alakalı görüşlerimi söyledim. Baskı yaparak siyasi kararı etkileme yoluna gitmedim. Sadece güvenlik boyutu konusunda Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a bilgi verildi" dedi.

”BAŞBUĞ ÇOK DÜZGÜN BİR İNSANDI”

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, tanık olarak dinlenilen Hilmi Özkök'e "Zaman zaman astlarınızla fikir ayrılıkları yaşadığınızı söylediniz. İlker Başbuğ ile Anayasal ve yasal düzene ilişkin, hükümete ilişkin bir görüş ayrılığınız oldu mu?" şeklineki sorusunu Özkök “Hayır" diye yanıtladı.

Avukat Sezer "İki yıl 2. başkanlığınızı yapan İlker Başbuğ, görevini ne şekilde yapmıştır?" diye sordu. Özkök, Başbuğ hakkındaki düşüncelerini şöyle ifade etti: "Beni yönlendirmeyen, doğru kararlar vermem için bana bilgiler toplayan, çok düzgün bir insandır. Kendisinden çok istifade ettim" diye cevap verdi.

"YANLIŞ YAZILAR BENİ MENFİ OLARAK YIPRATTI"

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun "Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan 'Genç subaylar rahatsız' başlıklı haberle ilgili olarak 'Demokrat olmam suç mu? Lanetliyorum' şeklinde beyanlarınız var. Ne sebeple kullandınız. Biraz daha açar mısınız?" diye sordu. Özkök, "Demokrat olmam konusu, hükümete bağlı olmam şeklinde algılandı. Bu hep tenkit edildi. Tabii ki bir Genelkurmay Başkanı hükümete bağlıdır, ancak farklı yansıtıldı. O dönem Başbakana genç subayların rahatsız olduğunu söylediğim iddia edildi. Ben böyle birşey demedim. Hepimiz tedirgindik. Basın toplantısı yaptım. Darbeyi tasvip etmiyorum. 'Lafı dahi olamaz' dedim" diye konuştu.

"Genç subaylar rahatsız manşeti sizde neden bu kadar infial uyandırdı?" sorusuna Özkök, "Silahlı kuvvetler üzerinde yarattığı etki ve 27 Mayıs'ta slogan olarak kullanılmış olmasıdır" dedi.

Üye hakim Haşıloğlu'nun, "Gazetelerin sizi yıpratma kampanyasından söz ettiğiniz. Örnek verir misiniz?" diye sordu. Cumhuriyet Gazetesi'nde kendisiyle ilgili çıkan bir haberi anlatan Özkök, askeri okulu Bursa'da Işıklar Askeri Lisesi'nde okuduğunu, ancak gazetede Kuleli Askeri Lisesi'nde okuduğu dönemlerde cuma namazına gittiği şeklinde haber çıktığını belirtti. Özkök "Hakkımda zaman zaman gazetelerde, internet sitelerinde haberler yayınlandı. Bunlar beni baskı altına aldı. Yanlış yazılar ve yorumlarla görev yapmam beni menfi olarak yıprattı" diye konuştu. Özkök, "Hakkımdaki bu şekildeki yazılar Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na gelinceye kadar olmadı. Sicilim tertemiz. Genelkurmay Başkanlığı'na adım geçince bazı sıkıntılar başladı. Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu benim irtica karşı iyi mücadele yapamayacağımı söyledi. Dolayısıyla beni Genelkurmay Başkanı yapmak istemedi. O zamana kadar bir problem yoktu" dedi. "Genelkurmay Başkanlığı göreviniz sırasında sivil ve askeri taraftan istifanızı sağlama yönünde doğrudan ya da dolaylı bir etki oldu mu?" şeklindeki soruya Özkök, "Böyle bir şey olmadı. Ancak basında hakkımda çıkanlardan dolayı "Acaba beni istifaya zorluyorlar mı?" diye aklından geçirdim" diye konuştu. Sorular üzerine "Ayışığı ve Yakomoz" belgeleri geldiğinde o dönemde Genelkurmay Adli Müşavir olan Sadi Çaycı'ya bilgisayarları inceletmeyi düşündüğünü söylediğini ifade eden Özkök, "Bilgisayarlara girebilir miyiz' dedim. 'Girmeseniz iyi olur' dedi" diye konuştu.

"GÖREV SAHAMIZA GİRDİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM"

Üye Hakim Haşıloğlu, tanık Hilmi Özkök'e 2006 yılında Danıştay saldırısının olduğunu hatırlatarak, olay sonrası Genelkurmay İstihbarat Dairesi'nin bir çalışmasının olup olmadığını sordu. Özkök de, "Danıştay saldırısının ardından ben bir açıklamada bulundum. Başka bir çalışma olduğu bana intikal ettirilmedi. Bu konuda bir emrim de olmadı. Bizim görev sahamıza girdiğini de düşünmüyorum" dedi.

"ERUYGUR'UN İHTİLAL ÖZLEMİ İÇERİSİNDE OLDUĞUNA TANIK OLDUNUZ MU?"

Üye hakim Haşıloğlu, Özden Örnek'in ait olduğu iddia edilen günlükteki bazı notlar okuyarak, "Şener Eruygur'un bir ihtilal özlemi içerisinde olduğunu tanık oldunuz mu?" diye sordu. Özkök, "Bu şekilde bir konuşma bana söylenmiş değildir. Karargahta böyle bir kelimenin kullanılmasına izin vermediğimden, zaten böyle bir şeyi söylemezler. Belki kendi aralarında konuşmuslardir bilemem" dedi.

ÖZKÖK'E ENCÜMEN-İ DANİŞ SORUSU

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanık Özkök'e "Encümen-i Daniş'i duydunuz mu?" diye sordu. Özkök, "Büyük bürokratların ve emekli generallerin bir araya gelip memleket meselelerini konuştuklarını biliyorum. Çok eskiden beri yapıldığını biliyorum. Çok saygın komutanların içerisinde bulunduğu, demokrat görüşlü komutanların bulunduğu bir toplantıdır. Bu toplantılara ilişkin rapor düzenlenip Genelkurmay Başkanlığı'na verilip verilmediğini duymadım. Benim başkanlığımda böyle bir rapor verilmedi bana" dedi.

ÖZKÖK'ÜN TANIKLIK İFADESİ TAMAMLANDI

aşkan Hasan Hüseyin Özese'nin "Eklemek istediği bir şey olup var mı? sorusuna Özkök "Hayır" dedi. Mahkeme Başkanı Özese, saat 14.55’de Özkök’e tanıklık ifadesinin tamamlandığını belirterek “Tanıklık yaptığınız için teşekkür ederizö dedi. Özkök daha sonra duruşma salonundan ayrıldı. Duruşma gizli tanık dinlenmesi ile devam ediyor.


(BB)