“FENERBANÇE YÖNETİMİ ÖRGÜT OLARAK KABUL EDİLDİ İDDİALARI GERÇEK DIŞI"


Fenerbahçe Spor Kulübü yönetiminin bir örgüt olarak gösterilip kabul edildiği iddialarının gerçek dışı olduğunun ifade edildiği kararda; “Bir kısım sanıkların spor kulübünün temsil ettiği büyük toplumsal kitlenin desteğini almaya ve tümüyle kendilerini suçtan kurtarmaya dönük çaba olarak değerlendirilmiştir“ denildi.


“20 YÖNETICIDEN SADECE 4'Ü YARGILANDI“


Kararda, Fenerbahçe Spor Kulübü'nde 15 asil ve 5 yedek olmak üzere toplam 20 yönetici bulunduğunun ancak bu yöneticilerden yalnızca suçla ilişkili oldukları belirlenen sanıklar Aziz Yıldırım, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Mehmet Şekip Mosturoğlu ile Alaeddin Yıldırım hakkında kamu davası açılıp, ceza verildiği ifade edildi.


“YILDIRIM SUÇLARINI PERDELEMEK ISTIYOR“


Gerek soruşturma aşamasında ve gerekse kovuşturma aşamasında anılan sanıklar dışında Fenerbahçe Spor Kulubü Yönetim Kurulu Üyesi olan kişilerin suç örgütü kurma ve üye olma ile şike ve teşvik suçlarını işlediklerine dair herhangi bir delil ve emare elde edilemediğinin belirtildiği kararda, “Bu durum dahi sanıkların, Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nun yargılandığı yönündeki savunmalarını çürüttüğü gibi suç işleyen bir kısım sanıkların, özellikle sanık Aziz Yıldırım'ın suçlarını perdelemek amacıyla diğer savunmalar yanında bu yöndeki savunmaları da dile getirdiklerini göstermektedir. Demokratik bir hukuk devletinde suç isnadı altında bulunan bir kişinin, işgal ettiği makamlar ile temsilcisi olduğunu iddia ettiği toplumsal yapıların büyüklüğünün, adeta suçsuzluğuna karine olması gerektiğini savunması kabul edilebilir bir durum değildir“ ifadeleri yer aldı.


“YARGILAMA SPOR KULÜPLERINE YÖNELIK DEĞIL“


Yapılan yargılama ve verilen hükümün spor kulüpleri ve yönetimlerine yönelik olmadığını dikkat çeken mahkeme kararında, “Yargılama ve hüküm, centilmenlik ve sportmenlik çerçevesinde sürmesi gereken rekabet ortamını, sözde kulüpleri lehine avantaj sağlama çabası içerisine girerek, başta kendi kulüp taraftarları, alınlarının teriyle sahada mücadele eden sporcular, teknik heyet olmak üzere tüm spor camiasına yönelik suç işleyen sanıklar ve onlara yüklenen teşvik ve şike suçlarına yöneliktir“ dedi.


“ŞİKENIN SAHAYA YANSIMAMIŞ OLMASI" TESPİTİ GÖRECELİ


Sanık savunmalarında dile getirilen, “sahanın içinde şike yoksa dışında da yoktur", “şikenin sahaya yansımamış olması" gibi tespitlerin göreceli olduğunun belirtildiği gerekçeli kararda, “Ceza yargılaması yönüyle bir anlam ifade etmediğinin öncelikle bilinmesi gerekmektedir. Yasa koyucu, 6222 SY'nın 11. Maddesi'nin birinci fıkrasının ilk cümlesinde, belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden ya da kendisine menfaat temin edilen kişi için suçun, kazanç veya menfaatin temin edildiği anda oluşacağını kabul etmiştir. Suçun oluşması için faillerin bu amaçla hareket etmeleri yeterli olup, müsabakanın sonucunun anlaşma doğrultusunda gerçekleşmesi şart değildir. Bir başka ifadeyle, şike suçunun oluşması için, faillerin amacına ulaşmaları gerekmez. Önemli olan müsabakanın sonucunu etkilemek amacıyla menfaatin sağlanması veya bu hususta anlaşmaya varılmış olmasıdır“ denildi.


 


(BB)