Türkiye İş Kurumu Nevşehir İl Müdürlüğü tarafından Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Kariyer Fuarı'na katılan yazar Alev Alatlı, bugün geldiği noktanın hiç de küçümsenmeyecek bir düzeyde olduğunu söyledi. Alatlı, şunları söyledi:

"Padişah sülalesinden gelmiyorum. Kolejlerde falan da okumadım. İlkokulu Ağrı’da , her gün 2 metre kar altında elimde tezek taşıyarak okuyabildim. Asker kızı olduğum için Türkiye’nin dört bir yanında ortaokul ve liseyi okudum. Paşa kızı da değilim. Kendi çabalarımla bir yerlere geldim. Genç nesil eğitimli olmayı beceremediği sürece ‘dert’ olacaktır. Gençlerin sevindirik olmaması, aklını başına alması, çok okuması ve kendine 5'er yıllık hedefler seçmesini öneriyorum. Abuk- sabuk Facebook'lardan Twitter'lerden uzak durun. Yoksa ileride pahalıya ödersiniz."

Alatlı, kimsenin gençlere 'Sevimli oldukları için' kariyer vermeyeceğini vurgulayan Alatlı, şöyle konuştu:

"Türkiye’ye kimse para vermez. Bizim de petrol, elmas, doğalgazımız yok. Yunanistan’a yaptıkları gibi bize 'Hava parası' falan vermezler. Devlet Planlama Teşkilatı'nda çalıştığım dönemde, Turgut Özal’ın Başbakanken 300 bin dolar için Avrupa’yı dolaştığını bilirim. Bu duruma kolay gelinmedi. O nedenle sevindirik olmayacağız. 10 yılda Ak Parti döneminde büyük ilerlemeler kaydedildi. Ama eğitimli genç nüfus yetiştiremezsek geriye gidiş de başlayabilir. Kimse gençlere sevimli oldukları için kariyer vermez. Eğitimli olmaya bugün de gelecekte de kariyer yok."

Gençlerin Türkçe’yi iyi bilmediklerini savunan Alatlı Türkçe eğitimindeki kötülüğün de her alana yayıldığını dile getirdi. Alatlı şöyle devam etti:

"Gençlerin içinde bulunduğu en büyük tehlikelerden biri de Türkçe’yi iyi bilmemelerinden kaynaklanmakta. Türkçe eğitimimiz kötü. Bu her alana yansıyor. Matematik, fizik, kimya eğitimleri yok gibi bir şey. Fizikle, saç modelliği bölümü aynı puanla öğrenci alıyor. Öğrenciler fizik, kimya, matematik okumak istemiyor. Nedeni basit; Kariyer yok, para yok, iş yok. Ama Türkiye ilerleyecekse bunları çok iyi bilen araştırmacılar yetiştirmesi şart. Türkiye’nin vakit kaybetmeden dev araştırma merkezleri kurup, fizik, kimya, matematik alanlarında iyi eğitim almış gençleri yüksek maaşla çalıştırmalı, ileri teknoloji üretmeleri noktasında önlerini açmalıdır. Ben, ABD'de burslu olarak master yaparken günde 400 sayfa kitap okuma şartı vardı. Buna da herkes harfiyen uyuyordu. Amerikalı bizden zeki, akıllı falan değil. Tek farkı; hedefi var ve çalışıyor, okuyor. Bizde de eksik yön bu. Okumalı, çok çalışmalı, hedef koyup elde etmek için tüm yolları denemeliyiz. Üniversitede hocalar eksik kalıyorsa kendimiz araştırmalıyız. Mutlaka İngilizce’yi iyi derecede öğrenmel, dünyayı gezmeli, görmeli, tanımalı ve anlamalıyız."

OKUMADAN YETİŞEN GENÇLİK VAR

Gençlerin önünde kendilerine rol model olacak kişinin kalmadığını vurgulayan Alatlı, "Ülkemizde gençlere rol model olacak insanlar kalmadı. Bizim zamanımızda çok vardı. Bu ülkede Atatürk itilip kakılır, bilim adamları saygınlıklarını kaybeder oldu. Politikacıları yerden yere vurmak herkesin selahiyeti altına girdi. Konuşamıyoruz, tartışamıyoruz. Çünkü temel bilimlerden yoksun, okumadan yetişiyoruz. Bu durumda nasıl kendimizi anlatacak, saygınlık kazanacak, dinleteceğiz. Çin ilerliyor diyenlere gülüp geçiyorum. İlerleme demek insanların mutlu, refah içerisinde yaşadığı toplumların olması demektir. Çin’de gökdelenlerin arkasında pirinç lapası yiyen insanlar ordusu varken ilerleme demek komiktir. Bizde de çöplükten ekmek, yiyecek, eşya toplayan çocuklar var. Bunun adına nasıl ilerleme denebilir. Gelişiyoruz ama kesinlikle yeterli değildir" dedi.

İSTİHDAM EĞİTİMLE BİRLEŞTİRİLMELİ

Türkiye’nin sağlıklı bir eğitim ağını oluşturamadığından yakınan yazar Alatlı, istihdamın eğitimle birleştirilmesi, zenginleştirilmesinin şart olduğunu, internetten sörf, twitt, aşk işleri değil dünyada neler olduğunu öğrenmesi gerektiğini anlattı. Alev Alatlı, "İngiltere, Amerika, Fransa gibi ülkeler elit işleri kendine bırakırken ayak işlerini diğer ülkelere havale etmektedir. Bunu iyi okumalı, kreması yüksek işlerin peşine düşmeliyiz. 21’inci Yüzyıl; teknoloji çağı. Fizik, kimya, matematiksiz bu çağda başarı hayaldir. Başarılı bir eğitim sisteminde İş-Kur, KOSGEB gibi kurumlara ihtiyaç yoktur. Eğitim sistemi iyi olmayan ülkeler böyle yan dallara yatırım yapar. Türkiye’de diplomalı mesleksizler var. Bunlarla yeni dünya sistemi okunamaz. Gençler yeni dünyayı iyi okumalı, 5 yıllık planlar yapmalı ve uygulamaya çalışmalıdır" diye konuştu.