Atlasjet'in 30 Kasım 2007 tarihinde İstanbul-Isparta seferini yapan World Focus'tan kiraladığı yolcu uçağı, Süleyman Demirel Havalimanı'na inişe geçtiği sırada Keçiborlu'daki Türbetepe mevkiinde düştü. Kazada 7'si mürettebat 57 kişi öldü.

Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'nde halen devam eden 2009/117 esas numaralı davanın 11 Mayıs 2011 tarihli duruşmasında sanık olarak yargılanan Yavuz Çizmeci'nin eski ortaklarından Zeynel Gündoğ, duruşmada verdiği ifadede, şirketle ilgili tüm yetkilerin Yavuz Çizmeci'de olduğunu, kendisinin kağıt üzerinde ortaklığı bulunduğunu söyledi. Gündoğ'un asıl yetkinin ve fiili yönetimin kendisinde olmadığını ileri sürmesi üzerine harekete geçen kazazede yakınları, uçağın kiralanmasına ilişkin görüşmeleri ve sözleşmeleri Yavuz Çizmeci'nin yürüttüğünü öne sürerek, kazanın sorumlusu olmakla suçladı. Kazazede yakınları Çizmeci hakkında suç duyurusunda bulundu. Yürütülen 2012/1159 numaralı soruşturma kapsamında Çizmeci'nin ağır ceza mahkemesinde yargılanması kararlaştırıldı.

ÇİZMECİ HAKİM ÖNÜNDE

Mahkemeye şirket yetkilileriyle birlikte gelen Yavuz Çizmeci'ye, hakkındaki iddianame okundu. Ardından Çizmeci savunma hakkını kullandı.

Suç tarihinde resmi kayıtlarda sadece hisse sahibi olarak görüldüğünü hatırlatarak savunmasına başlayan Çizmeci, "Bir yatırımcı olarak bu şirkete Mart 2007'de mevcut kadroya güvenerek girdim. Bunun haricinde 2 ayrı firmayla daha uğraş içindeydim ve dünyanın ilk 10'daki bakım üssünün inşaatıyla uğraşmaktaydım. Tüm bunlarla uğraşırken buraya fiilen aktif şekilde vakit ayırmam söz konusu değildi. Bugün burada bulunmamın sebebi şirket ortağı Zeynel Gündoğ, Genel Müdürü Aydın Kızıltan ve Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy'un ifadeleri üzerinedir" dedi.

Çizmeci daha sonra bu üç sanığın ifadelerine cevap verdi ardından diğer teknik konularla ilgili açıklamalarda bulundu.

KONTRATLAR BENİM DIŞIMDA İMZALANDI

Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy'un yaz dönemi birkaç uçağa ihtiyaç duyduğu yönünde kendisiyle bir ön görüşme yaptığını doğrulayan Çizmeci, "Ancak bunun kontrat haline getirilmesi ve imza altına alınması şirketlerin profesyonel elemanları tarafından yapıldı. Yani bizim dışımızda vuku buldu. O dönem Murat Ersoy kazadan ötürü yara aldı. Kendisini temize çıkarmak için her şeyi söyleme hakkını kendisinde görmüş olmalı" diye konuştu.

Yine sanıklardan Şirketin Genel Müdürü Aydın Kızıltan'ın kendisiyle ilgili ifadelerine de dikkati çeken Çizmeci, "Onun ifadeleri de genel konulardır. Biz onunla teknik konuları konuşmazdık çünkü ben o konunun uzmanı değildim. Zeynel Gündoğ'a gelince onun ifadeleri ise husumetten kaynaklı diye düşünüyorum. Hatta kendisi benden borç almıştır, borç aldığıyla ilgili belgeler elimde mevcuttur. Onunla ilgili Bakırköy'de görülmekte olan bir başka davamız mevcut. Benim kazayla ilgili sorumluluk anlamında bir irtibatım olmadığını söylemek istiyorum" dedi.

PİLOTAJ VE İMALAT HATASI VURGUSU

Kaza kırım raporu, bilirkişi raporu ve pilotlarla yaptığı değerlendirmeleri göz önüne aldığında uçağın pilotaj hatasından düştüğünü söyleyebileceğini kaydeden Yavuz Çizmeci şöyle devam etti:

"Eğer bir uçakta arıza varsa pilot o uçağı uçurmaz. Hem kendi canı, hem de yolcuların ve mürettebatın canı söz konusudur. Bunu kimse riske edemez. Ancak işin ilginç yanı kokpit ses kaydını yapan CVR cihazının çalışmıyor olması. Bu cihazdan bizim depomuzda 3 tane daha yedek vardı. Değiştirmesi de 5 dakikalık iş. Yani pilot bunu tespit eder, teknik ekip de 5 dakikada değiştirirdi. Ama arıza göstermeyen bir alet kaza sonrası arızalı deniliyor. Bunu ne pilot ne teknisyen bilemez. Onun için yeni bilirkişi incelemesinin şart olduğunu söylemek istiyorum. Avrupa ve ABD'de bu kokpit ses kayıt cihazını test eden firmalardan rapor alınabilir. Bence ciddi bir imalatçı hatası olması yüksektir. Ben de, bu konuda seyre göre, ciddi bir dava açmayı planlıyorum."

Yere yaklaşım cihazının çalışmıyor olmasını da değerlendiren Çizmeci, "Bu cihaz çalışmıyorsa o pilotun uçağı alması mümkün değildir. Hele gece uçuşunda hiç değildir. Bize göre bu arızalı değil ama raporda kaza uçuşundan 30 dakika sonra bozuldu deniliyor" ifadesini kullandı.

HAKİM: KAYITLAR BİLEREK Mİ SİLİNDİ?

Çizmeci'nin cihazlarla ilgili bu ifadeleri üzerine Mahkeme Başkanı Suat Yürekli, "Kayıtlar vardı da bilerek mi çözülmedi" diye sordu.

Çizmeci bunun üzerine, "Efendim bağımsız firmalar bunu incelemeli. Bu konu aydınlığa kavuşacaktır umarım. Çünkü bir pilotun böyle bir sorumsuzluğu yapacağını düşünemiyorum. Arızalı cihazla uçmaz" yanıtını verdi.

Ardından müşteki ve sanık avukatları davaların birleştirilmesini talep ettiler. Mahkeme heyeti mevcut uçak kazası davasıyla bu davanın birleştirilmesine, sanığın ise duruşmalardan vareste tutulması talebinin reddine karar verdi. Bir sonraki duruşma 4 Temmuz'da yapılacak.

ADLİYE'DEN KOŞARAK ÇIKTI

Kaza tarihinde World Focus Hava Yolları'nın ortakları arasında yer alan Yavuz Çizmeci, Adliyeden basına görüntü vermemek için mahkumların getirildiği arka kapıyı kullanarak çıktı. Çizmeci daha sonra basının kendisini fark ettiğini hissetmesi üzerine koşar adımlarla kendisini bekleyen araca binerek uzaklaştı.

SANIK SAYISI 18'E ÇIKTI

Uçak kazası davasında Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, kaza tarihinde genel müdür yardımcısı olan Oktay Erdağı, World Focus Havayolları Genel Müdürü Aydın Kızıltan, firma çalışanları Yavuz Yaşar, İsmail Taşdelen, Fikri Zafer Dinçer, Faruk Çağımnı, Şahin Tufan, Necati Küçük, Sinan Sevinç, Fevzi Yavuz ve Reşat Atalay ile Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ali Ersoy, firma yöneticileri Tuncay Doğaner, Mehmet Şerif Erbilgin ve Zeynel Gündoğ ve kazanın olduğu tarihte havalimanında hava trafik kontrolörü olarak görev yapan Hilmi Tülemen sanık olarak 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme' suçundan 2- 15 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyorlardı. Bu davanın da birleştirilmesiyle birlikte sanıklar arasına Yavuz Çizmeci de dahil edilerek sanık sayısı 18'e çıkmış oldu.