Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan, memleketi Yalova’da gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Okuyan, dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in özel kanun çıkartılarak asılmasını teklif ettiğini söyledi. Evren’in mahkemeye saygısızlık yaptığını savunan Okuyan, "Ben televizyonlarda da referandumda 'Hayır' oyu vereceğimi açıklamıştım. Hep bana 'O dönemde ceza gördünüz, neden hayır oyu vereceksiniz' dediler. O zaman da izah ettim. 12 Eylül ile ilgili Anayasa’nın 15’inci maddesinin kaldırılması sadece ve sadece o 20 maddelik anayasa değişikliğinde bir krema üstüne sürmek. Oradaki esas hedef yargıydı, yargıda düzenleme yapmaktı" dedi.

Yargılama sürecinin başladığını ve ilk duruşmayı izlediğini kaydeden Okuyan, "Yarım saat baktım ve çıktım. Adam uzanmış. Bir monitörün köşesinde Evren denilen yaratık, diğer köşesinde Şahinkaya denilen yaratık vardı. Adamların suratı bile görünmüyor. Adını soyadını söylüyorlar, başka da bir şey söylemiyorlar. Arada durduruyorlar, 'Bu adamların çişi geldi' diyorlar. Böyle yargılama mı olur?" dedi.

TOPRAK DEDE YARGILANDI

Çevre duyarlılığına karşı yaptığı eylemden dolayı TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca’nın Kenan Evren’in yargılandığı tarihte mahkemeye çıktığını söyleyen Okuyan, ortada bir adaletsizliğin olduğunu söyledi.

Hükümete seslenen ve darbecilerin asılmasını teklif eden Okuyan, şöyle devam etti:

"Kenan Evren 90 yaşında. Çok yakından tanıdığımız TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca da 90 yaşında. Aynı yaştalar. Adamı çevre duyarlılığına karşı yaptığı eylemden dolayı aynı tarihlerde İzmir Dikili’de mahkemenin önünde ayakta dikiyorsun. Ben böyle memlekete isyan ederim. Öte tarafta darbe yapmış, binlerce insanın hayatını karartmış, cezaevlerinde 300 küsur insanın ölümünden birinci derecede sorumlu olan adamları yatakta yargılıyorsun. Bu 90 yaşındaki adamlar 17 yaşındaki Erdal Eren’i astılar. Benim gözümün önünde asmaya götürdüler. Dehşet bir tablo var. Bunların sorumlularını yargılıyoruz, eyvallah ama sen hiç olmazsa bu yaratıkları mahkemenin huzuruna getir. Adam mahkemeye saygısızlık yapıyor, Türk halkıyla dalga geçiyor. Ben olsam bunlara özel kanun çıkartırım, bir gecede MİT Yasası’nı değiştiren hükümete teklif ediyorum. Bir gecede bunları asalım. Sallandıralım bakalım. Veya asmasınlar bana versinler. Ben onları benim kaldığım Mamak’taki hücreme götüreyim. İki gün onlarla beraber olalım. Onlara hayat hikayemi anlatayım. İki gün sonra kendini asmışsa ne yapalım insanlık hali. Bu yargılama mı? Bu memleket 90 yaşındaki Hayrettin Karaca’yı aynı tarihlerde ayakta hazır ola geçirip çevre duyarlılığından dolayı yargılıyor, diğeri ise şu kadar cinayetlerin ve suçun asli faili pozisyonunda yatakta yatıyor. Böyle memleket olur mu?"

KUZENE AĞIR ELEŞTİRİ

Yaşar Okuyan, kuzeni olan Yalova Belediye Başkanı bağımsız Yakup Koçal’ı da Atatürk’ün mirasını satmakla suçladı. Kuzeni Koçal’ı arboretumun satılmasıyla ilgili de ağır bir şekilde eleştiren Okuyan, "Rahmetli Atatürk’ün Yalova’ya verdiği önem herkesçe biliniyor. 'Yalova benim kentimdir' diyerek Yalova’ya ayrı bir önem vermiştir. TİGEM Arazileri, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü ve arboterum Yalova’nın akciğerleridir. Her şey tabi ki kamunun ancak Atatürk’ün manevi hatıraları ayrıdır. Gelinen son noktada maalesef Yalova Belediyesi orayı parça parça satıyor. Bir defa Atatürk’ün hatırasına saygısızlık vardır. Yakup Koçal’ın yaptığı Atatürk’ün hatırasına saygısızlıktır. Buna hakkı yok ama bunu yapıyor. Bunun bedelini seçimde ödeyecektir" dedi.

Okuyan, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ile ilgili Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın iddiaları konusunda da konuştu. Arınç’ın suni gündem yarattığını öne süren ve İnce’nin bundan yara almayacağını söyleyen Okuyan şöyle konuştu:

"Muharrem İnce’nin hadisesi yıllar önce bir iddiaya dayanıyor. Herkes bir siyasetçiyi sevmez ancak yıllar önce yaşanan bir hadiseyi Bülent Arınç gündeme getiriyor. Bunu gensoru müzakerelerinde gündeme getiriyor. Bu Bülent Arınç’ın sıkıştığını ortaya göstermiyor mu? Bu doğru bir yaklaşım değil. Ben Muharrem’in avukatı değilim ama bundan dolayı Muharrem yara almaz. Bunlar Arınç’a yakışmıyor."