Yangın, 19 Ocak'ta merkez Seyhan İlçesi Havuzlubahçe Mahallesi 15047 Sokak 13 numaralı evde çıktı. Özgür Durgaç ile 7 yaşındaki ablası İlke, salonda otururken, aynı prize takılı televizyon ile elektrikli ısıtıcının bağlı olduğu ara kablo ısınıp, kısa devre yaptı. Bu sırada televizyon patladı. Alevler bir anda salonu sararken, İlke Durgaç, panik içerisinde bağırıp, dışarı kaçtı. Diğer odada temizlik yapan anne Selda Durgaç ise oğlu Özgür'ü kurtarmak için alevlerin arasına daldı.
Selda Durgaç, bütün aramalarına rağmen, evin mutfak bölümüne saklanan Özgür Durgaç'ı bulamadı. Alevlerden elleri ve yüzü yanan Selda Durgaç, çevredekilerin yardımıyla evden çıkartıldı. Ancak, küçük Özgür kurtarılamadı. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın söndürüldü. İtfaiyeciler evde yaptığı aramada Özgür Durgaç'ın yanmış cesedini mutfakta buldu. Oğlunu alevlere kurban veren anne Selda Durgaç, "Evladımı kurtaramadım" diye feryat edip, ağıtlar yaktı. Sinir krizi geçiren acılı anneyi sakinleştirmek isteyen komşuları da gözyaşlarına boğuldu.
SAVCI 2-6 YIL ARASINDA HAPİS CEZASI İSTEDİ
Soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, olayla ilgili iddianame hazırladı. Adana 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Selda Durgaç için 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 2-6 yıl hapis cezası istendi. Ayrıca, 5 bin 237 Sayılı Yasa'nın 22/6'ncı maddesine göre ceza verilemeyeceği de belirtilen iddianamede şöyle denildi:
"Bilirkişi raporuna göre, yangın olayının meydana gelmesinde ve ölüm olayında anne ve babanın sorumluluğunun bulunmadığı tespit edilmiş ise de, şüpheli olan annenin suç tarihi itibariyle 5 yaşında olan ölenin üzerinde gözetim ve denetim yetkisinin bulunduğu, annenin gözetim ve denetim yetkisini ihmal edip etmediğinin değerlendirilmesi gerektiği, bunun da mahkemenin takdirinde bulunduğu, bu nedenle kamu davası açılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır."
Açılan davayla evlat acısı yeniden tazelenen Selda Durgaç'ın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
YASA NE DİYOR?
Yasanın ilgili maddesi şöyle:
"Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir."
MKA(OA/İD)
