Yalova'da geçen dönemde Belediye Başkanlığı yapan Barbaros Binicioğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden 25 bin dolara satın alarak Yalova’ya getirttiği 'İnkılâp Vapuru', restoran veya otel olarak kullanılması için 22 yıllığına 'Atalaylar Turizm’e ihaleyle verildi. İhale ardından 'İnkılâp Vapuru'nu otel yapmayı planlayan şirket yetkilileri, vapura ek kat yaptırdı. Eski Başkan Barbaros Binicioğlu bu duruma tepki göstererek, vapurun orijinalliğinin korunması gerektiğini belirtti. Binicioğlu, yapılan kat artışı ile ilgili İçişleri Bakanlığı’na ve Yalova Valiliği’ne suç duyurusunda bulunacağını söylemesinin ardından belediye sözleşmeyi fesh etti ve kaçak katları mühürledi. Sözleşmenin fesh edilmesine itiraz eden Atalaylar Turizm de konuyu yargıya taşıdı.

Yalova 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasında Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal, Başkan Yardımcısı Ahmet Özsümer ve gemi projesini yapan Özer Kaymak tanık olarak dinlendi. Firmanın kira sözleşmesinin iptali nedeniyle açtığı davada Atalaylar Turizm vekilleri Avukat Ali Kemal Gülay ve Mustafa Osmanoğlu ile Yalova Belediyesi’ni temsilen avukat Ali Güler ve firma sahibi Sadrettin Atalay da duruşmada hazır bulundu.

Başkan Koçal verdiği ifadede vapurun meclis kararıyla yap-işlet-devret modeli ile ihaleye çıkarıldığı ve ilk ihaleye katılım olmadığını belirterek, daha sonra yapılan ihaleyi kazanan firma ile sözleşme imzalandığını ve sözleşme gereği de vapurun şirkete teslim edildiğini söyledi. Yapılan işlem İnkılâp Vapuru’na sözleşmeye aykırı olarak kat çıkılmasından kaynaklandığını kaydeden Koçal, yaşanan gelişmeler nedeniyle sözleşmenin encümen tarafından feshedildiğini hatırlattı.

Davacı firmanın vekili avukat Ali Kemal Gülay’ın sorularını da yanıtlayan Koçal, Bayındırlık Bakanlığı’ndan görüş aldıklarını söyledi. Başkan Koçal, "Bakanlığa bunun yapı mı yoksa gemi mi olduğuna dair görüş sorduk. Burada gelen yazıda bize bunun bir yapı olduğu bildirildi. Biz de yapı olarak buna kaçak kat çıkıldığı için gerekeni yaptık. Bize buranın resimlerini gösterdiler biz de şifahen görüşlerimizi bildirdik. Firma yetkililerine siyasi baskı nedeniyle burayı mühürlediğimizi de söylemedik" diye konuştu.

Vapurdaki kaçak katlarla ilgili gerekli işlemlerin yapıldığını söyleyen Ahmet Özsümer ise firmanın kesinlikle kendi bilgileri dışında çalışmalarına devam ettiğini kaydetti. Özsümer, davacı şirketin resmi bir proje sunmadan da çalışmalara başladığını sözlerine ekledi.

Ardından davacı vekili Gülay, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 264’üncü maddesinde yer alan 'Hâkim, tanığın tanıklığı esnasında yalan söylediği veya menfaat temin ederek tanıklık ettiği hakkında yeterli delil veya emare elde ederse bir tutanak düzenler ve bu tutanağı derhâl Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderir' hükmüne göre göre tanıklar Koçal ve Özsümer hakkında işlem yapılmasını istedi.

Mahkeme, Gülay’ın talebini reddederek tarafların esas hakkında yazılı olarak başvuruda bulunması için 15 günlük süre verdi.