Vedat Milor, geçen yıl Şubat ayında Antalya'da konakladığı Crowne Plaza ile ilgili kendi internet sitesinde 28 Şubat 2011 tarihinde kaleme aldığı yazıda bir dizi eleştiride bulundu. Tatsız bir dizi olay yaşadığını vurgulayan Milor bu yazısında, "Siz siz olun, 5 yıldızlı Crowne Plaza'da konaklamak zorunda iseniz iki kez düşünün" ifadesini kullandı.

Vedat Milor yazısında, talimat verilmemesine erken saatte uyandırıldığın, klimanın yeterli çalışmadığını, küvet ve duşta sorun yaşadığını belirtti.

Bu yazı üzerine Crowne Plaza'nın hukuk servisi harekete geçti. Milor'un bu ifadelerinin 'haksız rekabet' olduğu gerekçesiyle Crowne Plaza'nın hukuk servisi, hakkında 50 bin lira istemiyle Antalya 2'nci Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 50 bin liralıK tazminat davası açtı.

Vedat Milor'a ifadesinin alınması için tebligat sonunda ikamet adresinin bulunduğu Burgazada Muhtarlığı'na yapıldı. Tebligattan üzerine davadan yeni haberdar olduklarını belirten Milor'un avukatı İlkşan Urlu, öncelikle cevap verme süresinin uzatılması talebinde bulundu. Avukat Urlu, davanın müvekkili Milor'un ikamet adresi olan Adalar veya davacı kuruluşun adresi olan Bakırköy Adliyesi'nde görülmesi için dosyanın İstanbul'a gönderilmesini istedi. Davanın görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacak.




------KUTU ------

Vedat Milor'ın dava konusu yazısı şöyle:


ANTALYA'DA güzel ve çirkin

Çok yakın zamanda NTV ile Antalya ve Denizli turunu tamamladım. Sonuçları birkaç hafta sonra görebilirsiniz.

Antalya'da bir güzel bir çirkin sürpriz ile karşılaştım.

Bana birisi sana bir iyi bir kötü haberim var, derse, önce kötüyü söyle, derim.

Kötü haber şu.

Siz siz olun Antalya'daki 5 yıldızlı CROWNE PLAZA'da kalmak zorunda iseniz iki kez düşünün.

Antalya geceleri uzun. Sizi sabahın köründe telefon ederek uyandırmaları büyük olasılık.

Tabii herkes yanlışlık yapabilir.

Ama ikinci kez olmaz.

Hele özellikle rica edip, yatmadan resepsiyona 'Bu sabah beni saat 7'de uyandırdılar, aman tekrar edilmesin' dedi iseniz.

Tekrar etmiyorlar.

Ertesi sabah 7'de değil, 6'da uyandırıyorlar!

Buna bir de klima çalışmadığı zaman odanıza gelmeleri için yaptığınız ricanın kaale alınmamasını ekleyin.

Ya başka?

Jilet gibi kayan bir küvet. Son derece kullanımsız bir duş sistemi. El duşundan normal duşa geçmek icin resmen odaya bir marangoz çağırmak gerekiyor.

Sağ olsunlar, sudan da tasarruf ediliyor. İplik gibi akıyor su. Basınç öyle ayarlanmış. Çağırınca düzeltiyorlar ama ertesi sabah aynı oyun tekrar ediliyor.

Bir de güzel sürpriz.

Antalya Kaleiçi bölgesinde Mermerli restaurant sahibi Ercan beyin cömertliği.

Anne tarafından büyükbabam Halit Nazmi Keşmir. Eski Maliye bakanlarından. 49 yaşındayken vefat ettiği için tanımam kısmet olmadı. Ama kendisi İbradılı olduğu için İbradı'yı hep merak ederdim.

Daha ziyaret etmek kısmet olmadı ama Ercan beyin sayesinde İbradı'da harika ürünler olduğunu keşfettim.

Dünyanın en lezzetli mantarları örneğin. Fransızların morilles adını verdiği kuzu göbeği mantarının en iyisi.

Keçi sütünden tereyağlar, yoğurtlar. İnanılmaz bir pekmez (dayım yöre üzümünün ince kabuklu ve enfes olduğunu söyler) ve tahin. Son yıllarda bu kadar yağlı ve lezizini az yediğim tulum peynirleri...

Demek hala bozulmayan, ticarileşmeyen bir iki köşe kalmış ülkede ve benim köklerimin bir kısmı buraya dayanmasına rağmen bilmiyormuşum.

Geç olsun, güç olmasın!