Diyarbakır'da, 20 Eylül 1992 tarihinde öldürülen Musa Anter'in yurt dışında yaşayan, vatandaşlıktan çıkarıldıktan sonra sonra babası öldürülmeden 1 yıl önce Türkiye'ye girişi yasaklanan Anter Anter, babasının mezarını görmek amacıyla geçen ay Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın devreye girmesi üzerine 1 aylık özel izin ile Türkiye'ye geldi. 

Anter Anter'in avukatı Ramazan Demir, Türkiye'ye giriş yasağı ile ilgili açtıkları davanın Avrupa İnsan Hakları Mahmemesi'nde sürdüğünü, yapılanın idari bir işlem olmasından dolayı İçişleri Bakanlığı'na başvurduklarını ve giriş yasağının dün geceden itibaren kaldırıldığını söyledi. Türkiye'ye giriş yasağının kaldırılmasına dair kararın yarın kendilerini tebliğ edileceğini belirten avukat Ramazan Demir, şöyle dedi:

"Emniyet Genel Müdürlüğü'nden aradılar. Anter Anter'e 1 aylık geçici ikamet tezkeresi verileceğini ve vatandaşlık başvurusu yaptığı için bu prosedürlerin yerine getirilmesi için bizden bir işlemlerin başlatılması için bulunacağı bir ildeki adresi istediler."

"BU AYIBIN ORTADAN KALDIRILMASINA SEVİNDİM"

Anter Anter, Türkiye'ye giriş yasağının kaldırıldığını İsveç'e gitmek için gittiği İstanbul'da havaalanına giderken otobüste tefonla kendisini arayan ablasından ve daha sonra izlediği televizyondan öğrendiğini söyledi. Anter, "Çok mutlu oldum, rahatladım. Bu kadar yıl yaşanan bu ayıbın ortadan kaldırılması beni sevindirdi. Kendi vatanımda ve kendi halkımla birlikte olmak istiyorum. Bu akan kan artık durmalı. Barış içerisinde halkların yaşamısından başka şansı yoktur. Halkların bir birinden ayrılma şansı yoktur. Barış ve kardeşlik içerisinde birlikte yaşamaktan yanayım. İsveç'e dönüyorum, işlerimi hal edip yeniden vatanıma döneceğim" dedi.

AVUKATI CUMHURBAŞKANINA BAŞVURMUŞTU

Anter Anter'in avukatı Ramazan Demir, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazı yazarak, Anter Anter'in bu isteklerinin karşılanması için verilen Türkiye'yi giriş yasağının kaldırılmasını istemişti. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 26 Eylül 1983 tarihinde Anter Anter ile ilgili yaptığı işlemin gözden geçirilmesi istemini içeren dilekçelerde şöyle denilmişti:

"Anter Anter, İsveç'te yaşamaktadır. Musa Anter'in oğludur. 15 Eylül 2002 tarihinde babası anısına dağıtılan basın ödülleri toplantısına katılmak ve ailesini ziyaret etmek için Türkiye'ye gelmiş, İstanbul Atatürk Havaalanı'nda yasaklı kişi olduğu gerekçesiyle Türkiye'ye girişine izin verilmemiştir. Buna karşın 2002 tarihinde Ankara İdari Mahkemesi'nde işlemin iptali davası açılmış, 2003 tarihli karar ile dava reddedilmiştir. Bu karar Danıştay 'da temiz edilmiş. 2006'da Danıştay yerel mahkemenin kararı onamıştır. Bu karara karşı Danıştay 'a yapılan karar düzeltme talebi de 2008'de reddedilmiştir. İç hukuk yolları bu şekilde tükenmiş olmakla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşınmış. Halen mahkemenin incelemesindedir. Müvekilin ülkeye girişinin yasaklanmasına gerekçe olan faliyetlerin hiç birisi herhangi bir soruşturmaya dahi uğramamış, TCK'nın ilgili maddeleri de Avrupa Birliği üyelik müzakareleri çevrevesinde yapılan reformlarla kaldırılmıştır. Müvekkil ile ilgili açılmış soruşturma olmadığı gibi kesinleşmiş bir mahkeme kararı da bulunmamaktadır. Olduğu varsayılsa bile üzerinden 41 yıllık bir süre geçmiştir. Bu süre her türlü cezai ve idari suç ve yaptırımlar için zaman aşımı kapsamındadır. Türkiye bu süre zarfındanr demokrratikleşme, özgürleşme noktasında muazzam gelişmeler göstermiştir. Müvekil daha önce Türk vatandaşıydı. Ailesi halen Türkiye'de yaşamaktadır. Kendisi halihazırla AB vatandaşıdır. 40 yıl önce işlendiği iddia edilen hakkında hiç bir somut bilgi bulunmayan, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmaya dahi uğramayan faliyetleri nedeniyle ülkeye girişinin yasaklanması Türkiye'nin uluslararası arenadeki demokratik saygınlığı ile bağdaşmamaktadır. Müvekkilin Türkiye'nin genel güvenliğine zarar vermesi söz konusu değildir. Yurtd ışında ülke özlemi çeken diğer birçok kişi gibi müvekkilde bir an önce ülkesine dönüp barış içinde ailesi ve dostları ile birlikte olmak istemektedir. İçinden geçtiğimiz şu günlerde benzer durumlarla ilgili olumlu havanın da dikkate alınarak müvekilin ülkeye giriş yasağının tekrar gözden geçirilmesi konusunda makamınızın bir katkı sunması ve hiç bir haklı gerekçesi olmayan yasağın kaldırılması ile ilgili yetkili makamlar nezdinde giriyşimlerde bulunmanızı, gerekli görüldüğü taktirde ayrıca bir soruşturma ve incele yapılmasını talep ederiz."

30 GÜNLÜK İZİN YAZISI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN

Avukatların ilgili kurumlara yazdıkları yazılardan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü'nden Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne Anter Anter'in avukatlarına verilmek üzere 'gizli' ibareli yazı gönderildi. Yazıda, "Musa-Ayşe oğlu 1945 doğumlu Anter Anter ve Hasan-Hava oğlu 1949 doğumlu Süleyman Anter isimli şahısların haklarındaki Türkiye'ye giriş yasağı kararları saklı kalmak kaydıyla ülkemize girişleri ve 1 ay süre ile ülkemizde kalmalarının insani mülahazalar çerçevesinde uygun görüldüğü, bu amaçla İstanbul Atatürk Havaalanı'na gelmeleri halinde ülkemize girişlerine izin verileceği ve kendilerine verilen süre içinde tekrar çıkış yapmaları gerektiği ayrıca kendilerine tanınan bu özel izin müddetince Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kanunlarına ve idari icaplara uygun hareket etmeleri hususlarının tebliği edilmesi istenmiş olup gerekli tebligagın yapılarak düzenlenen tebliğ belgesinin tarafıma gönderilmesi arz olunur" denildi.

Anter Anter, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile İçişleri Bakanlığının verdiği bir aylık izin ile 17 Ocak'ta Türkiye'ye gelmiş ve daha sonra Diyarbakır, Batman ve Mardin'in Nusaybin ilçesindeki yakınlarını ziyaret etmişti. Anter Anter, 21 yıl sonra babasının Nusaybin İlçesin'deki mezarını ziyaret etmiş ve yeniden vatandaş olmak için İçişleri Bakanlığı'na başvurmuştu.