Van'da görev yapan öğretmen Gülşah Aktürk, kendisini öldürmekle tehdit eden sevgilisi Hakan Başar tarafından geçen perşembe günü raporlu olarak gittiği Konya'da öldürüldü. İşlenen bu cinayetinin yankıları devam ederken, Van'da aynı sorunu yaşayan başka kadınların olduğu açıklandı. Van Kadın Derneği'nde görevli Sosyolog Aylin Çelik, bir hafta içinde 3 öğretmenin kendilerine aynı sebeple başvurduğunu söyledi. Yıllardır kadın cinayetleri davalarını takip etiklerini belirten Çelik, bu durum karşısında üzüldüklerini belirtti.

BAŞVURSAYDI BİRLİKTE GÜÇLENİRDİK

Gülşah öğretmenin kendilerine başvurmadığnı anlatan Çelik şunları söyledi:

"Biz olayın ardından şunu düşündük. 'Bize başvursaydı ne değişirdi' diye. Çünkü vasiyet gibi bir dilekçe vermiş. Gerçi bize gelen kadınlar hep aynı cümlelerle geliyor. 'Heryere gidiyoruz fakat sonuç alamıyoruz' diyorlar. Sonuç alamayanlar işte bu şekilde ölüyorlar. Bize gelseydi belki biraz daha zorlardık. Birlikte daha da güçlenirdik. Sonucu değiştirirmiydik bunu bilemiyoruz. Ama Gülşah dışında bize başvuru yapan öğretmenler ve farklı meslek grupları var. Kadına yönelik şiddet ne stadü dinliyor, ne eğitim ne de başka bişey."

BİR YILDA 324 KADIN ŞİDDET İÇİN BAŞVURDU

VAKAD'a yılın ilk 6 ayında 124 kadının şiddet gerekçesiyle kendilerine başvuru yaptığını ifade eden Çelik, son 6 ayın başvuruları ise 200 olduğunu söyledi. Başvuru yapan kadınlara ne yapabileceklerini ve son çıkan yasalarla ilgili bilgi verdiklerini kaydeden Çelik, "Biz bu süreçte onların yanında olmaya çalışıyoruz. Özellikle yeni şiddet yasasından haberdar edip, hukuki olarak destek olmaya çalışıyoruz" dedi.

3 ÖĞRETMEN DAHA VAR

Bir hafta içinde 3 öğretmenin aynı nedenlerden dolayı derneğe başvuru yaptığını da belirten Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:

"Derneğimize gelen 3 öğretmen var. İsimlerini tabii ki açıklıyamıyoruz. Aynı sorunları yaşıyorlar. Şu anda onların psikilojileri çok iyi değil. Onları psikilojik destek almaları için yönlendirdik. Hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Çünkü etrafındaki insanların öğrenmelerini istemiyorlar. Bu kadın açısından utanılacak birşey gibi görülüyor. Yapan erkek utanmıyor. Şiddete maruz kalan utanıyor. Onlarda savcılığa başvurdular. Dilekçeleri var. Başımıza birşey gelirse bunlar sorumludur diye. Valilik ve milli eğitim ile görüştüler. Hatta Aile ve sosyal Politikal Bakanlığı ile görüştüler. Bizde bekliyoruz. Umarım artık yetkililer daha duyarlı olur."

'HERKES MİLLETVEKİLİ KADAR ŞANSLI DEĞİL'

Herkesin, eşinden şiddet gören AK Parti Ağrı Milletvekili Fatma Salman kadar şanslı olmadığına da değinen Çelik şöyle konuştu:

"Şu anda artık kadınlar, 'Evet bir milletvekili de şiddet görebiliyormuş' diyorlar. Bu aslında şiddeti artık konuşulabiliyor hale getirdi. Şunu da gördük, milletvekili bir gün içerisinde boşandı ve yakın koruma aldı. Bizde böyle kolay işlemiyor süreç. Ve koruma verilmiyor tabiki. Bir kadın bir milletvekli gibi rahat boşanıp, rahat yaşayamıyor. Milletvekili boşandı ve hayatına kaldığı yerden devam edebildi. Kadınlar neden boşanmaktan çekiniyorlar. Boşandıkları zaman öldürülmekten korkuyorlar. Yada ekonomik özgürlükleri olmadıkları için nereye gideceklerini bilemiyorlar. O şiddet gören milletvekilinin parası, gücü ve devlet güvencesi vardı. Onu koruyacak bir devlet vardı. Korunması gereken yasalar kendileri söz konusu olduğu zaman hemen nasıl işleniyor gördük."

GÖ(FE/COŞ)