YYÜ Mimarlık Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Ali Özvan, depremin önceden tahminine yarayacak olan kaynak sularında deprem öncesi ve sonrası önemli kimyasal değişiklikler belirlediklerini söyledi. Yrd.Doç.Dr. Ali Özvan, bu nedenle sürekli takip için deprem gözlem istasyonlarını kurulması gerektiğini söyledi. Projenin ikinci aşamasının desteklenmemesi yüzünden bu bölgedeki istasyonlarının kurulmadığını belirten Yrd.Doç.Dr. Özvan, şöyle dedi:

"Eğer 23 Ekim Van depremi öncesinde gözlem istasyonlarını oluşturabilseydik, şu an elimizde istatistiksel anlamda depreme işaret eden birçok değişimin izlerini yakalamak mümkün olabilecekti."

Türkiye ve dünya depremlerle sarsılırken, depremin önceden tahminine yönelik geliştirilen önemli bir proje Türkiye'deki bilim insanları tarafından ortaya koyuldu. TÜBİTAK ile 26 üniversitenin ortak çalışmasıyla altyapısı oluşturulan projenin ilk aşaması 1 yıl içerisinde tamamlandı. Proje kapsamında Türkiye’nin batı bölümlerinde deprem riski olan bölgelere istasyonlar kuruldu. Van’ın da içerisinde bulunduğu bölgelerde projenin ikinci aşaması destek görmediği için gözlem istasyonları kurulamadı. Proje kapsamında Van bölümünde çalışma yapan YYÜ bilim insanları, Van'da geçen yıl 23 Ekim ve 9 Kasım'daki depremler öncesi yeraltı sularından alınan numunelerde yapılan analizler sonrası bazı değerlerde hızlı yükşeliş görüldü. Araştırmanın Van ayağını yürüten YYÜ Mimarlık Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Ali Özvan, bu verilerin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, araştırmaların yürütülmesi için destek istedi.

TAHMİNE YÖNELİK ÖN BULGULARA ULAŞILDI

Yrd.Doç.Dr. Özvan, bu proje ile Marmara, Ege, Doğu Akdeniz, kapsayan çalışma alanlarında 230'u aşkın gözlem istasyonunu baz alan büyük hacimli bir araştırma altyapısı oluşturularak, sürekli veri toplanıp bölgelere ait detaylı analizler gerçekleştirildiğini açıkladı. Yrd.Doç.Dr. Özvan, şöyle devam etti:

"YYÜ bilim insanları olarak biz de kendi imkanlarımızla Van ilindeki mevcut su kuyularından örnekler topladık. 23 Ekim 2011 Van depremi öncesi ve sonrasında toplanan su örnekleri üzerinde yapılan analizler sonucunda su kimyasında deprem öncesi ve sonrası depremi işaret eden bazı değişikliklerin olduğunu belirledik. 23 Ekim depremi öncesi aldığımız su numunelerinde kalsiyum, magnezyum, potasyum ve klor elementlerinde hızlı yükseliş görülürken, sodyum ve sülfatta düşüş gördük. Deprem sonrası aldığımız numuneler sonrası bu değerlerin yeniden eski seviyelerine döndüğünü gördük. İşte bu gözlemler için deprem araştırma istasyonları kurulması halinde ülkemizde deprem konusunda çok önemli adımlar atılacaktır. Eğer 23 Ekim Van depremi öncesinde gözlem istasyonlarını bölgemizde de oluşturabilseydik, şu an elimizde istatistiksel anlamda depreme işaret eden birçok değişimin izlerini yakalamak mümkün olabilecekti."

HAYATİ PROJE DESTEK BEKLİYOR

Projenin ikinci aşamasının tamamlanması için ölçüm istasyonlarının kuruması gerektiğini belirten Yrd.Doç.Dr. Özvan, son olarak Fethiye Ölüdeniz'deki depremler ve bu günlerde meydana gelen depremleri takip edemeyerek büyük bir veri kaybı ve bu işin çözümü için geçen zaman karşısında çaresiz olduklarını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Ali Özvan, şöyle devam etti:

"23 Ekim 2011 Van Depremi sonrasında 10 binden fazla depremin yaşandığı bölgede bu anlamda birçok verinin kaydını kaçırmış durumdayız. Eğer proje 2010 yılında destek görebilseydi, 2011 yılında özellikle Van ve Kütahya'da meydana genel depremlerin sıklığına bağlı olarak önemli istatistiksel sonuçlara ulaşmak mümkün olacaktı ve depremin önceden tahminine yönelik net sonuçlara ulaşmak mümkün hale gelecekti. Umarız biran önce proje için destek buluruz. Böylece insanlık adına depremin önceden tahminine yönelik net uyarı sistemlerinin kurulmasına önderlik edebiliriz. Depremin önceden tahminine yönelik en net sonuçlara Türkiye gibi farklı fay mekanizmalarının çalıştığı bölgelerde ulaşmak çok daha kolay olacaktır. Bu nedenle bu çalışma sadece ülkemiz için değil tüm uluslar için önemli bir çalışmadır ve umarız biran önce gerekli proje desteğini sağlayarak insanlık adına önemli bir adımın atılmasına ülkemiz olarak öncülük ederiz."



OB(FE/İD)