TPD tarafından Antalya'da düzenlenen 16'ncı Yıllık Toplantı ve Klinik Eğitim Sempozyumu'nda konuşan Prof. Dr. Tamer Aker, derneğin 'Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği'nin çatısı altında yürüttüğü psikososyal tedavi yöntemlerini anlattı. Van'da 23 Ekim'deki 7.2 ve 9 Kasım'daki 5.6 büyüklüğündeki depremlerle felaket yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Tamer Aker, depremin ilk günlerinden itibaren öncelikle bir değerlendirme ve ihtiyaç tespiti yaptıklarını, ardından psikososyal hizmet aşamasına geçtiklerini aktardı. 184 gönüllünün toplam 15 bin depremzedeye ulaştığını belirten Prof. Dr. Aker, çoğunlukla çadır ya da konteyner kentlerde yapılan çalışmaları Van ve Erciş ile sınırlı tutmadıklarını, göç eden depremzedelere yönelik 21 ilde çalışmaların sürdürüldüğünü aktardı.

ÇOCUK, KADIN VE ERKEKLERE AYRI TEDAVİ

Çalışmaları daha çok psikososyal eksene oturttuklarını, çocuk, kadın ve erkekler için ayrı etkinlikler düzenlediklerini kaydeden Prof. Dr. Aker şunları söyledi:

"Tedavi ve psikoterapi alanında yoğunlaştık. Korkular, öfkeler, belli kaçınmalar, tekrar deprem olacak endişesi, kabuslar, güvensizlik, çaresizlik, yalnızlık gibi duygular öne çıktı. Ağırlıklı olarak travmatik stres ve depresyon dediğimiz durumlarla uğraşmaya çalıştık. Ama tabii ki mevcut hastalığı olanlar, depremden sonra hastalığı alevlenenler de oldu. Bunlara yardımcı olmaya çalıştık."

HİZMETLER KALICI OLMALI

Psikososyal tedavinin yanında, bu tedaviyi uygulayanlara yönelik eğitim çalışmaları yaptıklarını da dile getiren Prof. Dr. Aker, Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın çalışanlarına yönelik eğitimler verdiklerini anlattı. Yaklaşık 1000 kişiye verilen eğitimlerin Van için önemli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Tamer Aker, "Buradaki amacımız kurulan psikososyal hizmetlerin kalıcı ve sürdürülebilir olmasını sağlamaktı. Yerelde çalışan meslektaşlarımızın da tek başlarına götürebilecek düzeye geldiklerini görmüş olduk" dedi.



ÖÖ(HA/CK)