İddiaya göre, A.G.'nin hayatını karartan olaylar zinciri, 5 yıl önce annesi 31 yaşındaki M.Y.'nin eşini terk edip, Antalya'ya Ö.Y.'ye kaçmasıyla başladı. M.Y., daha sonra kızı A.G.'yi de yanına alıp Ö.Y. ile birlikte Antalya'ya yerleşti, orada da evlendiler.

'Fuhuşa aracılık etmek' suçundan kaydı bulunan Ö.Y., bir süre sonra nikahlı eşini para karşılığı erkeklere pazarlarken, iddaya göre üvey kızı A.G.'ye de tecavüz etti.

Küçük kız, yaşadıklarını annesine anlattı. Kızına inanmayan anne M.Y., "İftira atıyorsun" diyerek onu Adana'da yaşayan anneannesinin yanına gönderdi. Anneannesinin yanına yerleşen A.G., kendisinden 10 yaş büyük S.Ş. ile nikahsız evlendirildi. Adana'ya gelen Ö.Y., bu kez üvey kızını "Anneni öldürürüm" diye tehdit ederek fuhuş yapmaya zorladı. S.Ş.'den de ayrılan A.G., üvey babasının yönlendirmesiyle para karşılığı erkeklerle birlikte oldu. Ö.Y., kalp krizi geçirip ölünce küçük kız da ortadan kayboldu.

Anne M.Y., kızının bulunması için polise başvurdu. Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri, geçen Eylül ayında A.G.'yi D-400 Karayolu'nda buldu. Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürülen A.G. başından geçenleri gözyaşlarıyla anlattı, birlikte olduğu erkeklerin kim olduğunu söyledi. A.G., ifadesinin ardından devlet korumasına alınıp, yurda yerleştirildi.

Soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, ifadelerinin ardından tutuklanıp, bir hafta sonra tahliye edilen N.A. (33), İ.Ü. (25), A.T. (31), C.B. (31), H.B. (23), K.D (28) ile L.A. (28) hakkında dava açtı. 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 36'şar yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların yargılanmasına başlandı.

Adana 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan sanıklardan N.A., küçük kızla ilişkiye girmediğini ileri sürerek suçlamaları kabul etmedi. İ.Ü. ise, "Kendi isteğiyle bir kaç kez birlikte olduk. Ancak bana yaşının 21 olduğunu söylemişti" dedi.

Kendisinin yöresel şırdan dolması sattığını söyleyen sanık C.B. ise "Benim işyerime şırdan yemeye gelirdi. Adını da Deniz olarak biliyordum. Ama ben kendisiyle birlikte olmadığım gibi, yer ve müşteri de ayarlamadım" diye savunma yaptı.

Polisteki ifadesinde sanıklarla para karşılığı birlikte olduğunu söyleyen A.G., olayla ilgili ilk duruşmada ifade değiştirdi. A.G., "Ben emniyette ifade verirken sanıklar da oradaydı. Onların tehdidiyle öyle söylemiştim. Benim şimdiki söylediklerim doğru" deyip şunları söyledi:

"Sanıklar konuşma bahanesiyle beni sokağa çağırdı. Zorla bir araca bindirerek bilmediğim yere götürüp kapattılar. 2 gün boyunca sırayla tecavüz ettiler. Bırakırken de 'Şikayet etmeyeceksin' diye tehdit ettiler. Ayrıca sanıklar benim telefonumu da aldı. Benim adıma benim telefonumdan aileme 'Ben lekelendim. Kendimi öldürmek istiyorum, beni aramayın' şeklinde mesaj çekmişler."

Mahkeme heyeti, diğer sanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.



MKA(OA/SS)