Olayda ölenlerden Serhat Encü'nün annesi Azime Encü, özür beklediklerini belirterek, "Bakanlar da Başbakan da bizimle dalga geçiyor. 34 can gitti, daha ne olsun? Diyorlar ki, 'tazminat verdik daha ne yapalım.' Biz tazminat falan almadık, istemiyoruz da. Biz çocuklarımızı satmıyoruz" dedi. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in 'Bir komutan emir verdi' dediğini ancak emir vereni açıklamadığını öne süren Azime Encü, "Dinleri, imanları varsa öldürme emrini veren kişiyi yargılamaları lazım. AKP’de İçişleri Bakanı bunları koruyor. Bizim çocuklarımızı imha ettiler, yapanlar cezasız bırakılmak isteniyor" diye konuştu.

Azime Encü'nün kızı Halime Encü ise "Kardeşim 9 nüfuslu aileye bakmakla yükümlüydü, mecburen gitti. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, 'özür dileyecek bir olay yok' diyor. Bu sözleriyle bir kez daha bize bomba attı, param parça etti. Nasıl özür dileyecek bir şey yok?" dedi.

Ölenlerden Cemal Encü’nün annesi Cahide Encü de kaçakçılığın her yerde yapıldığını ancak öldürülmediklerini söyledi. Cahide Encü, "Yakalayıp hapse bile götürmüyorlar. Irak’ta akrabalarımız var. Devlet bunu aydınlatmazsa biz de oraya göç edeceğiz. Üç kuruş tazminatı da istemiyoruz" diye konuştu. Cemal Encü'nün ablası Azize Encü, kardeşinin YGS'ye hazırlandığını ve kayıt parası bulmak için ilk kez kaçağa gittiğini söyledi.

Şerafettin Encü'nün kız kardeşi Zilan Encü de "Ağabeyim 17 yaşında, lise sona gidiyordu. Üniversiteye hazırlanıyordu. Harçlığı olsun diye kaçakçılığa gitti. Gidenlerin hepsi bir şey için gitti. Kimi harçlık için, kimi kontör, kimisi de elbise almak için gitti. Hiçbiri keyfi için gitmedi. İdris Naim Şahin, 'onlar kaçakçı özür dileyecek bir şey yok' dedi. 34 can gitti" dedi.

Ölenlerden Celal Encü'nün kardeşi İsa Encü de "34 insanı katlettiler, 'özür dileyecek bir şey yok' diyorlar. Kardeşimin sadece başını getirebildik" diye konuştu.