UÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Tahsin Yakut, Genel Cerrahi Anabilim Dalı tarafından dünyada yeni uygulanmaya başladığını söylediği lazerle anal fistül tedavisinin 1 yıldan bu yana uygulandığını anlattı. Prof.Dr. Yavut, lazerle tedavi yöntemini gerekli görülen tüm hastalara uygulayabilecek altyapıyı tamamladıklarını ve daha önce bilimsel amaçla kullanılan yöntemini herkese açtıklarını söyleyen  bu tedavi yönteminin hastalara büyük bir konfor sağladığını kaydetti. Tedaviyi 1 haftadan bu yana rutin olarak hastalara uyguladıklarını belirten Prof. Dr. Yakut, şöyle konuştu:

"Türkiye’de yeni olan bu uygulamayı ilk kez üniversite olarak biz başlattık. Dünyada da çok yeni. Üniversite hastanesi olarak alt yapı çalışmalarımızı bitirdik; 1 haftadır halkımıza rutin olarak hizmet vermeye başladık. Bu tedavi yöntemi Sosyal Güvenlik Kurumu’nun klasik, daha önce tanımlanmış ameliyat yöntemi olmadığı için kurum tarafından karşılanmıyor. Fiyatlandırılması yapılmadı. Umarım SGK’nın ilerleyen dönemde böyle bir çalışması olur. Hastalarımız şu an ya kendi cebinden ödemek zorunda ya da özel sigortalarından karşılayabilirler."

Amaçlarının hizmet olduğu için tedavi yönteminin maliyetine uygulandığını ifade eden Yakut, uygulamayı eğitim, hem de hizmet amaçlı yaygınlaştırmak istediklerini vurguladı.

"KASLARI KESMEDEN AMELİYAT EDİYORUZ"

UÜ. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Öztürk de, tedavi ile anüs kaslarını kesmeden, kaslara zarar vermeden vücudun kendi dokularını kullandıklarına dikkat çekti. Uygulamanın anestezi altında 4-5 dakika sürdüğünü anlatan Doç.Dr. Ersin Öztürk, hastaların işlemden 6 ile 8 saat sonra normal hayatlarına döndüğünü belirtti. Hastalığın özellikle erkeklerde çok görüldüğünü dile getiren Doç.Dr. Ersin Öztürk, şöyle dedi:

"Daha önce alternatif yöntemler yerine klasik yöntemler kullanılıyordu. Bunlarda hastaların ameliyat sonrası ağrılı, sıkıntılı dönemler geçirmesine neden oluyordu. Ameliyatın en önemli yan etkisi uzun ya da kısa dönemde o bölgenin kasları kesildiği için büyük abdest ve gaz tutamamaydı. Bu yöntemin en önemli avantajı daha az ağrılı geçmesi ve hiç kas kesmemesi. Bu sayede büyük abdest ya da gaz kaçırma neredeyse sıfıra iniyor. Bölümümüze gerek lazer ve diğer tedavi yöntemleri için gelen hastaların 3’te birini fistül hastaları oluşturuyor. Biz bu yüzden kar amacı gütmüyoruz. Bir yıldır bu hizmeti kullanıyoruz. Yöntemin başarısı yüzde 80’lere ulaştı. Böyle bir bölge için çok önemli bir rakam. Bu şikayetle gelen 10 hastadan 2 ya da 3’üne lazer uygulanabiliyor. Türkiye’de düzenli bir şekilde hizmet veren tek kurum olarak tüm illerden bize hastalar geliyor."



SÇ(FK/İD)