Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvuru sayısında son yıllarda Rusya'nın arkasında devamlı 2'nci sırada gelen Türkiye, 2013 yılında 5'inci sıraya geriledi. AİHM başkanı Lüksemburglu yargıç Dean Spielmann, mahkemenin 2013 bilançosuyla ilgili istatistikleri bugün Strasbourg'da düzenlediği bir basın toplantısıyla açıkladı.

Dean Spielmann, Mahkemenin 2012 bilançosu hakkında geçen yıl Ocak ayında düzenlediği basın toplantısında “Başarımızın kurbanı olduğumuz formülü artık güncelliğini kaybetmiştir” şeklinde konuşmuştu. Bu ifadeler 2013 yılında da geçerliliğini korudu, hatta sağlamlaştı. AİHM gündemindeki dava başvurusu sayısında 2012 yılı sonunda ilk defa azalma gözlemlenmiş ve Mahkeme o yılı 128 bin 100 dava başvurusuyla kapatmıştı. Bu rakam 2011 yılı sonuna oranla yüzde 16 azalma anlamına gelmekteydi. 2012’de gözlemlenen eğilim 2013 yılında da devam etti.

AİHM gündeminde şu anda 47 Avrupa ülkesi hakkında toplam 99 bin 900 dava başvurusu bulunuyor. Bu rakam Eylül 2011’de 160 bin olarak kaydedilmişti. AİHM’in 2008 yılında başlattığı reform süreci kapsamında yürürlüğe giren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 14’üncü Protokol ve bu protokol temelinde üye devletlerde gerçekleştirilen yasal değişiklikler sayesinde o tarihten bu yana Strasbourg Mahkemesi’ne yapılan başvurular daha hızlı işlem görüyor.

Türkiye için bir ilk

AİHM’in 2013 verileri Türkiye açısından özellikle ilginç. İstatistiklere göre, 2012 yılını 16 bin 900 dava başvuruyla ikinci sırada kapatan Türkiye, 2013 yılını 10 bin 950 başvuruyla beşinci sırada tamamladı. Bu veri Türkiye açısından bir ilk olma özelliği taşıyor. Zira Türkiye son yıllarda Rusya’nın ardından ikinci sıradan inemiyordu.

AİHM gündeminde bugün hakkında en fazla başvuru bulunan ülkeler sırasıyla Rusya (16 bin 800), İtalya (14 bin 400), Ukrayna (13 bin 300) ve Sırbistan (11 bin 250). Son aylarda hakkında açıklanan bazı kararlar ve ülkedeki Avrupa karşıtlığı nedeniyle AİHM'in sert dille eleştirdiği Birleşik Kraliyet’e karşı mahkeme gündeminde 2 bin 500 başvuru var. Fransa 645, Almanya ise 502 dava başvurusuyla sıralamanın altlarında yer alıyorlar.

Bireysel başvuruların etkisi

AİHM, Türkiye'den gelen başvurulardaki azalmayı büyük ölçüde Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkının tanınması ve yargılama süreçlerinin uzunluğuyla ilgili iç yasal düzenlemelere bağlıyor. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruyu 30 Nisan 2013 tarihinde açıkladığı bir kararla iç hukuk yolu olarak kabul eden AİHM, o tarihten bu yana Türkiye'den yapılan bireysel başvuruları sistematik olarak geri çeviriyor. AİHM kararları temelinde yargılama süreçlerinin uzunluğu konusunda Türkiye'de oluşturulan tazminat komisyonuna onay veren Strasbourg Mahkemesi, bu konuyla ilgili yaklaşık 3 bin 500 başvuruyu da gündeminden düşürdü.

Açıklanan karar sayılarında ikinci

Türkiye, 2013 yılında açıklanan karar sayısı bakımından ise Rusya'nın arkasından ikinci sırada yer alıyor. AİHM'in geçen yıl haklarında en çok karar açıkladığı ülkeler sırasıyla Rusya (129), Türkiye (124), Romanya (88), Ukrayna (69), Macaristan (42) ve Yunanistan (38). Türkiye hakkında açıklanan kararların 118'inde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) en az bir maddesinin ihlaline hükmedildi. Türkiye hakkında en fazla ihlal kararı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "emniyet ve özgürlük hakkı" ve "yargı sürelerinin uzunluğu"yla ilgili maddeleri temelinde verildi. Türkiye, 9 kararla ifade özgürlüğü konusunda geçen yıl hakkında en fazla ihlal kararı çıkan ülke olma özelliğine de sahip.

AİHM gündeminde şu anda Türkiye'ye karşı yapılmış başvuruların çoğunluğunu da kamulaştırma davaları, uzun yargı süreci, tutukluluk, adil yargılanma, yasal olmayan tutukluluk ve uzun tutukluluk süreleriyle ilgili şikâyetler oluşturuyor. Türkiye'nin geçtiğimiz yıllarda Avrupa genelindeki sicilini olumsuz etkileyen "yaşam hakkı" ve "işkence ve kötü muamele"yle ilgili şikâyetler ise bugün gündemdeki toplam başvuru oranının yaklaşık yüzde 4'üne eşit.

AİHM’e 47 Avrupa Konseyi üyesi ülkeden yapılan dava başvuruları nüfusa orantılı dikkate alındığında 10 bin kişiye ortalama 0,80 dava düştüğü ortaya çıkıyor. Türkiye, 2013 yılında kaydettiği 0,47’lik oranla tarihinde ilk defa Avrupa ortalamasının altına düşmüş durumda. Ortalaması en yüksek ülkeler sırasıyla Sırbistan (7,05), Karadağ (4,70), Hırvatistan (4,32), Moldova (3,81) ve Ukrayna (2,90). Ortalaması en düşük ülkelerin başında ise İrlanda (0,13), Birleşik Krallık (0,14), İspanya (0,17) ve Almanya (0,19) geliyor.