Mardin'in Nusaybin İlçe Belediyesi tarafından dün iftar sonrası düzenlenen halk konserine milletvekilleri Türk ve Tuğluk'un yanı sıra BDP Mardin Süryani Milletvekili Erol Dora, Nusaybin, çevre ilçe ve belde belediye başkanları ile binlerce kişi katıldı.

Kürt sanatçı Hozan Comerd ve Demhat Botan'ın sahneye çıktığı, gece geç saatlere kadar devam eden konser sırasında, Nusaybin Belediyesi'ne ait Mitanni Kültür Merkezi'ne sözde PKK bayrakları ile Abdullah Öcalan posterleri asıldığı görüldü. Bir anda PKK gösterisine dönüşen konser sırasında ve yapılan konuşmalarda sık sık PKK ve Öcalan lehinde sloganlar atıldı.

"ÖCALAN, BU HALKIN RUHUDUR, KİMLİĞİDİR"

Nusaybin Belediye Başkanı BDP'ni Ayşe Gökkan'dan sonra konuşan DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Öcalan'ın İmralı'da 'Ölüm çukurunda' tutulduğunu ileri sürerek, şöyle konuştu:

"Onurlu duruşu, inanın ki özgürlüğü çok yakın zamanda getirecek. Konuşmama başlarken öncelikle İmralı'da bir halk önderi sayın Abdullah Öcalan'a yönelik, sayın Öcalan'ın bir ölüm çukurunda tutulmasını kınayarak sözlerime başlamak istiyorum. Sayın Öcalan, bu halkın ruhu, kimliği, bilincidir. Yetkilere sesleniyor, hatta uyarıyoruz, bu işkence sistemine son verin ve şunu söylüyoruz; Sayın Öcalan özgürleşinceye kadar direnişimiz devam edecektir. 'Başka bir çözüm yoktur' diyoruz. Bir halk, 'Öcalan'ın özgürlüğü benim özürlüğümdür' diyorsa, barış olacaksa, sayın Öcalan da, 'olacak' diyorsa, size düşen buna saygı durmaktır. Eğer Kürtler'le barışmak istiyorsanız sayın Öcalan'la konuşacaksınız, sayın Öcalan'ı muhatap alacaksınız. Türkiye Cumhuriyet Devleti'ne, Başbakan'ı Erdoğan'a ve AKP iktidarına şunu söylüyorum; Sayın Öcalan'ı tecrit ederek bu halkla bağını koparamazsınız."

"KÜRTLER ARTIK ÖZGÜRLÜK YOLUNA GİRDİ"

Tuğluk, Suriye'deki gelişmelere de değinirken buradaki Kürtler'in ele geçirdiği bölgeler için 'Batı Kürdistan' ifadesini kullandı. Suriye'deki Kürtler'in demokratik özerklik sistemini kurmasının gurur ve onurunu yaşadıklarını anlatan Tuğluk, "Hepimizi oldukça heyecanlandıran, coşturan çok önemli gelişmeler de yaşanıyor. Batı Kürdistan da, batıda halkımızın demokratik direnişiyle, büyük bir bilinç, emek ve mücadeleyle, demokratik özerklik sistemini kurmasının gururunu ve onurunu yaşıyoruz. Bu kazanım maalesef AKP iktidarını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni rahatsız ediyor. Batı Kürdistan'daki halkımızın demokratik biçimde, halk meclisleri aracığıyla yönetimi ele geçirmiş olmasını, bir türlü hazmedemiyorlar. Fakat Başbakan'a hatırlatmak gerekiyor; Kürtler eski Kürtler değil, Kürtler bilinç kazandı, özgürlük yoluna girdiler, onların, artık bir örgütün mücadelesi var ve Kürt halkı artık dört parçada da özgürlüğünü istiyor, özgür yaşamak istiyor, yasal ve anayasal güvencelerini istiyor" diye konuştu.

"MEVCUT DURUM ARTIK SÜRDÜRÜLEBİLİNİR DEĞİLDİR"

Tuğluk, Kürt halkının mücadelesinde gelinen süreçte, mevcut durumun artık sürdürülebilir olmadığını söyledi. Tuğluk, kimsenin halkın sindirildiği, halkın mücadeleden vazgeçirildiği hevesine kapılmaması gerektiğini ifade ederken, şöyle dedi:

"Artık Kürtler 'An Azadi, An Azadi (Ya özgürlük, ya özgürlük)' diyor. An azadi, an azadi, bir halkın mücadele görkemini ve biçimini ortaya koyan bir slogandır. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ine şunu yapmasını öneririz; Evet, artık mevcut durum sürdürebilecek değildir, Kürtler kimliksiz, hukuksuz yaşamayı kabul etmiyor. Ya bunu tanıyacaksınız ya da halkımız direnişi, mücadelesi ile kendi özel demokratik sistemini kurmayı başaracaktır. Biz onlara şunu söylüyoruz; Yol yakın iken, daha fazla acılar yaşanmadan, daha fazla bedeller ödenmeden, bu sorun barışın ve demokratik çözümünü gelin hep beraber gerçekleştirelim."

"AKP'YE DESTEK VERENLER, İHANETÇİDİR"

DTK Genel Başkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ise, Kürt Halkı'nın özgürlük için mücadele verdiğini belirterek, İmralı'da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan'ın da bu mücadelenin eseri olduğunu söyledi. Türk, Kürt Halkı'nın köle ve zulüm altındaki bir kardeşliği istemediğini kaydederek, şöyle konuştu:

"20 yıldır Kürt halkı özgürlüğü için büyük bir mücadele verildi, bu mücadelenin eseri ise İmralı'da bulunan sayın Öcalan ve Kürt halkı sayesinde buraya kadar gelindi. Biz köle olarak ve zülüm altındaki kardeşliği istemiyoruz. Suriye'deki Kürtler kendi özgürlüklerini ilan etiler. 4 parça olan Kürdistan halkı, kendi özgürlükleri için mücadele etmeye devam edecek. Biz coşkuluyuz. Biz biliyoruz ki bu yüzyıl Kürtler'in yüzyılıdır. Biz sınırları tanımıyoruz, biz tüm Kürtler biriz. Buradan Suriye'deki Halep, Kobani, Kamışlı, Afrin, Derzor ve tüm Kürtler'e seslenerek özgürlüklerini kutluyoruz. Hiçbir Kürd'ün bütün Kürtler'e karşı yürütülen düşmanlıktan sonra AKP'yi desteklemeye hakkı yoktur ve bu desteği sürdürenler, Kürtler'in gözünde artık ihanetçidir. Bunu herkesin bilmesi lazım. Çünkü bugün Kürtlerle ilgili yürütülen siyaset ortadadır." 



AA(GG/İD)