Cumhuriyet'in ilk yıllarında bastırılan isyanının elebaşı olduğu gerekçesiyle 47 arkadaşıyla birlikte idam edilen Şeyh Said'in torunu Mehmet Sıddık Fırat'ın oğlu, Erzurum Barosu avukatlarından Abdurrahim Fırat, Şeyh Said'in defnedildiği yerle ilgili çeşitli efsaneler bulunduğunu bildirdi. Abdurrahim Fırat, şöyle dedi:

"Dedem Şeyh Selehattin efendiden biliyorum. Onun Fatiha okuduğu bir yer vardı. Şu anda Alman Hastanesi olarak kullanılan Diyarbakır Orduevin bitişiğinde olan bir nokta. Zaten orası önceden Diyarbakır şehir mezarlığıymış. Kamulaştırmalar sonucu bir kısmı yerleşime açılmış. Şu anda Şeyh Said ve arkadaşlarının bulunduğu yer hala boş. Bir kısmında Orduevi bahçe duvarı var. Bir yerde de bizim mezar yeri olarak bildiğimiz bir yer. Orası herkesçe bilinen bir tevatürdür. Diyarbakır'da kime sorsanız Şeyh ve arkadaşlarının mezar yerleri neresidir, diye herkes bilir."

Avukat Abdurrahim Fırat, Şeyh Said'in Diyarbakır İstiklal Mahkemeleri'nde yargılama sonucu hakkında idam kararı verildiğini, o karar üzerine cezanın infaz edildiğini belirtti. Ancak devletin Şeyh Said'in mezar yerini bilmesine rağmen sakladığını savunan Fırat, mağdur olan ailelerin en azından kendi mezar taşına kavuşmayı beklediğini bildirdi. Diyarbakır'da hala yapılmakta olan kazı çalışmalarında çıkan kemiklerin Şeyh Said ve arkadaşlarına ait olmadığına dikkati çeken Abdurrahim Fırat, şunları söyledi:

"Şeyh Said, İstiklal Mahkemeleri'nde yargılanmıştır. Şeyh Said ve arkadaşları hepsi elbiseleriyle defnedilmiştir. Bu mahkeme tutanaklarını bilmemiz gerekiyor. Ne gibi savunma yapılmış. Kamuoyunda bazı spekülasyonlar var. Şeyh Said hareketi İngiliz kışkırtmasıydı. Farklı İslamcı veya Kürtçü bir hareketti. Bunun için İstiklal Mahkemeleri arşivlerinin açılması lazım. Yaklaşık 87 yıl geçmiştir. Türkiye demokratik bir ülke. İnsanlar haklarını arayabiliyor. Bizimle beraber 47 kişi var. Bu insanların bir Fatiha okuyabiliceği bir mezar taşı istiyoruz."



ZK(KS/İD)