TKP içinde iki kanat dün ayrı ayrı topladıkları kongrelerle parti içindeki kopuşu resmileştirdi. Bugüne kadar parti liderliğindeki ağırlıkları bilinen Kemal Okuyan-Aydemir Güler grubu dün "Atılım Kongresi"ni topladı. Yaklaşık 2500 kişinin katıldığı Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki kongrede karşı tarafa eleştiriler yöneltildi.

Türkiye'de bir siyasi parti aynı anda iki ayrı kongre düzenleyerek bir ilki gerçekleştirdi. Son dönemlerde yaşadığı iç krizi, iki farklı kongre düzenleyerek aşmaya çalışan Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) 'Atılım Kongresi', Bostancı Gösteri Merkezi'nde toplanırken; '12. Kongre' de Haliç Kongre ve Gösteri Merkezi'nde toplandı.
Erkan Baş, Kurtuluş Kılçer ve Metin Çulhaoğlu gibi partinin önemli isimlerinin öncülüğünde toplanan 12. Kongre'ye başta Türkiye'nin ilk komünist belediye başkanı olan Tunceli'nin Ovacık İlçe Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu olmak üzere çok sayıda isim destek verdi. Kemal Okuyan, Aydemir Güler ve Süleyman Baba gibi isimlerin başını çektiği 'Atılım Kongresi'ni ise Yargı-Sen Kurucu Genel Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun başını çektiği çok sayıda isim selamladı. Her iki kongrede de yaşanan gerilimin biran evvel sonlanmasına yönelik mesajlar öne çıktı.



Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, TKP’deki ayrılık Erkan Baş ile Metin Çulhaoğlu’nun öncülüğündeki grubun, Aydemir Güler ile Kemal Okuyan’ın Gezi Direnişi sırasındaki kararlarını eleştirmesiyle ortaya çıktı. Erkan Baş-Metin Çulhaoğlu grubu partinin eylemlerine müdahale etme ve örgütleme noktasında etkisiz kaldığını savundu. Aydemir Güler-Kemal Okuyan grubunun ise “direnişin manipülatif olarak tartışmanın merkezine oturtulduğunu ve tasfiye için bir gerekçe olarak ileri sürüldüğü” şeklinde eleştirilere yanıt verdiği süreç sonunda dün, gruplar iki kongre gerçekleştirdi.

Bostancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilen Atılım Kongresi Türkiye Koordinasyonu adına konuşan Aydemir Güler şunları söyledi: “TKP’nin son yıllarda kuruyan, can sıkıcı hale gelen, mücadeleden mutluluk vermeyen iç atmosferi, normalde TKP dokularında yoktur. AKP diktatörlüğünün derinleştiği, bu ülkede yaşanmaz duygusu yeri göğü kaplamaya başladığında, TKP ülkeyi değiştirmek isteyenlerin yeri yurdu olmak yerine kötülüklerden kaçanların sığınağına dönüştü, problemimizin objektivitesi budur. TKP, haziranın en önemli siyasi aktörü olduğunu ilan etmiş ve kanıtlamıştır, yazmıştır, bir yıl içinde oluşturduğu literatür, külliyat vardır. 1 yıl sonra, ‘Haziran Direnişi’nde başarılı mıydık’ türü skolastik, tuhaf, kanıtı olmayan tartışmalar yapılabilmiştir TKP’de.”

Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlennen kongrede konuşan Metin Çulhaoğlu ise şu değerlendimelerde bulundu: “Haziranda hepimiz gördük. Büyük bir gençlik ve kadın dinamiğiyle karşı karşıyayız. Bugünkü siyasi ideolojik kültürel yapılanmanın bu gençlik ve kadın dinamiğini mas etmesi mümkün değildir. Bugünkü siyasal önderliğiyle AKP’ye oynayan Kürt siyasetine rağmen, Kürt halkı da önemli bir dinamik olarak varlığını koruyor. Devrimci yükseliş için olanaklar var, o zaman bu olanakların hakkını nasıl bir partiyle verebiliriz? ‘Steril kalacağım’, ‘Şu dinamiğe el atarsam sterilliğime halel gelir’ yaklaşımıyla mümkün değil. Her siyasi dinamiğe cesaretle müdahale edeceğiz. Partinin durumuna elbette üzülüyoruz. Epey itibar kaybettik. Eğer birleşeceksek, olanakların hakkını vereceğiz. Bunu yaparsak emin olun tekrar yollarımız birleşir.”

TKP’nin geleceği kongrelerin ardından gelişmelerle ortaya çıkacak. Grupların ileriki süreçte ayrı ayrı partiler kurarak siyasi hayatlarını sürdürecekleri de iddia ediliyor.