"YASADIŞI OLAN THY YÖNETİMİNİN İŞTEN ÇIKARMA BİÇİMİDİR"


İşten çıkarılan işçiler adına basın açıklamasını 5 yıldır THY'de kabin memuru olarak çalışan Gözde Vardar yaptı. Vardar, 1 - 15 yıl arasında THY'de çalışan işçiler olduklarını belirterek, "Şirketimizin bugünkü duruma gelmesinde emeğimiz göz nurumuz var. İşimizin ehli, vasıflı, deneyimli, kabin amirleri ve memurlarıyız. Aldığımız ücretleri sağladığımız uçuş güvenliğinin bedeli olarak alın terimizin karşılığı olarak, kuruşu kuruşuna kadar hakettiğimize eminiz. Şimdi hukuka sığmayan keyfi ve aşağılayıcı bir tarzla, 400'e yakın arkadaşımızın işten atılmasına itirazımız var. İşimizi hep severek yaptık ama bu, haklarımızdan vazgeçmemizi gerektirmiyor. Alnımız açık olarak kimliğimizi saklama gereği duymadan sizlerin karşısındayız" dedi. Vardar, "Yasadışı eylem sebebiyle işten çıkarıldığımız söyleniyor. Bu uydurma bir gerekçedir. Yasadışı olan THY yönetiminin işten çıkarma biçimidir. Mahkemeler bizi işe iade etse bile, yönetim kurulu bu kararlara uyulmayacağını çok önceden açıklamıştı. Yani mahkemeleri kazansak işe alınmayacağımızı biliyoruz. O nedenle bu haksızlığa şimdi itiraz ediyoruz ve düzeltilmesi için ısrar ediyoruz. Bu konuda kamuoyunun desteğini istiyoruz" diye konuştu.


İŞÇİLERDEN HAVA - İŞ'E 'ARADAN SIYRILDI' ELEŞTİRİSİ


Vardar üyesi oldukları sendika yönetimini de eleştirerek, "Üyesi olduğumuz Hava - İş sendika yönetimi ise, kendi çağrısını bile üstlenmeyerek bu meşru protestonun 'yasadışı' ilan edilmesinde büyük rol oynamıştır. THY yönetimi bu zeminden yararlanarak bütün çalışanlarını sindirip adeta köleleştirme peşindedir" dedi. Vardar, açıklamada "Sivil havacılık işçileri grev yasağına karşı demokratik tepkilerini 23 Mayıs yürüyüşüyle sorumlu bir şekilde ortaya koymuştur. Ancak üyesi bulunduğumuz sendikanın yöneticileri bu sorumluluğa uygun davranmamıştır. Tüm THY işçilerini birleştiren uzun vadeli, kamuoyunun ve diğer sendikaların desteğini alan bir organizasyon yapmak yerine sorumluluğu bir avuç uçucu ve teknik personelin sırtına yüklemiştir. Bizleri THY yönetimiyle karşı karşıya bırakarak aradan sıyrılmıştır" diye konuştu.


"BİZ NE YAPTIK BU KADAR?"


Basın toplantısında konuşan 14 yıllık kabin memuru Gökhan Eryılmaz da işten çıkarıldığını öğrendiği gün uçuşunu yaptığını belirtti. Eryılmaz, "Operasyonu aksatmadım. Uçuşumu yaptım. Uçuşumu yapmış olmama rağmen ben işimden oldum. Yasal olan Hava - İş'in basın açıklamasını dinleme hakkım sanırm var. Netice itibariyle burası Türkiye, demokrasiyle yönetilen bir ülke. İleri demokrasi diye söyleniyor. Sadece şunu söyleyeyim. Biz orada tamamen sahipsiz bırakıldık. Ne yazık ki yasal olan bir basın açıklamasını dinlediğim için işimden oldum. Buradaki birçok arkadaşım sadece bu sebepten işinden oldu. Bunu kafam almıyor. Yaklaşık 2.5 hafta oldu. Hala bunu sorguluyorum ve inanamıyorum" diye konuştu. Eryılmaz "İnsanları tazminatsız işten çıkarmak bu kadar basit mi?" diye sorarak, kendilerinden savunma istenmediğini ve disiplin kurulu oluşturulmadığını da belirtti. Eryılmaz, "Biz ne yaptık bu kadar? Bazen düşünüyorum farkına varmadan çok büyük işler mi yaptık diye. Sadece basın açıklamasını dinledik" dedi. Eryılmaz, "Haksız yere işten atıldık. Bizim amacımız özgüven ve bu şuurla bundan sonrak atılmaları önlemek haklılığımızı ifade etmek hem kamuyounda hem de hukuksal anlamda yüzde yüz bunu göstermek" diye konuştu.


"İMZA KAMPANYASI BAŞLATACAĞIZ"


7 yıldır THY'de kabin amiri olarak çalışan Selçuk Arıkan ise kendilerine desteğin gün geçtikçe arttığını kaydederek, "Biz bir imza kampanyası başlatmayı düşünüyoruz. Bunu çalışanlarla da dışarıda da yapabiliriz" diye konuştu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ile görüşmelerinin hayalkırıklığı yarattığını belirten Arıkan, "İşe geri dönüş davasıyla ilgili olarak, birçok arkadaşımız davayı henüz başlatmadı. Sayın Bakan THY yönetimiyle görüştü. İnsanlar umutla 'Acaba birşey olur mu?' diye beklediler. Maalesef biz üzüldük ve kırıldık. Burada sanki hiçbirşey olmayacakmış ama biz birşey yapıyormuşuz izlenimi yaratıldı. Bekledik ve dava açmadık şimdiye kadar. Sayın Hamdi Topçu ve Sayın Bakan'ın görüşmesinden sonra biz anladık ki işe geri dönüş hukuki süreçte devam edecek. Biz artık bunu başlatacağız. Biz ulusal ve uluslararası destek de bulmaya çalışacağız" dedi.


"BURADA OLMAYI HAKEDİYOR MUYUM? HAKETMİYORUM"


Bu arada basın açıklaması yapan arkadaşlarına destek veren ve kendileri de işten çıkarılan işçiler de oradaydı. İşten çıkarılanlardan biri olan Zeynep Şenlik söz alarak duygularını paylaştı. Şenlik, "Çalışanlarımız rapor aldı. Yönetim yönlendirdi mi? Yönlendirdi. Ben raporlu muydum? Raporluydum. Burada olmayı hakediyor muyum? Haketmiyorum" dedi ve ağlamaya başladı. Şenlik konuşmasının ardından yerine oturdu ve ağlamaya devam etti. İşten çıkarılanlar ise, alkışlarla kendisine destek verdi.