Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın avukatı Mehmet Dursun, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği'ne verdiği dilekçede, avukatlar Münip Ermiş, Güven Özata, Hüseyin Tarhan, Doğan Atış, Vahap Kuzu, Abdullah Sarıca, Tuncay Sönmez, Zeki Rüzgar ve Şengül Bayram'ın, Antalya Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'nde 'şüphelilerin vekili' sıfatıyla söz alarak, savunma haklarını kullandıkları sırada savunma haklarını aşarak, müvekkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın kişilik haklarına saldırıda bulunan beyanlarda bulunarak, müvekkilinin icra ettiği savcılık makamını zedeleyici ve kişilik haklarını karalayıcı beyanlarda bulunmak suretiyle, telafisi imkansız manevi zararlara uğramasına sebep olduklarını iddia etti. Dilekçede avukatların Cumhuriyet Savcısı'nın sevk yazısına ilişkin olarak, "Bu metin hukuki değildir, siyasi bir metindir. Bu metni hazırlayan cumhuriyet savcısı siyasete atılırsa saygı duyarız. Savcı kendi politik düşünceleri doğrultusunda müvekkilimin tutuklanmasını talep etmiştir. Ben bu sevk yazısını okuyunca cumhuriyet savcısının TRT veya Samanyolu TV'den talimat aldığından şüphelendim" beyanları nedeniyle, görevini bugüne kadar şerefi ve namusuyla yerine getiren Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın meslektaşları arasında rencide edildiğini öne sürdü. Bu sürecin Savcı Osman Şanal'da sıkıntı ve üzüntü kaynağı olduğu belirtilen dava dilekçesinde, savcının siyasi görüşleri doğrultusunda karar verdiğini söylemenin mesleki değerlerine hakaret içerdiği, müvekkilinin şeref ve onurunu zedelediği kaydedildi.

Savcı Şanal'ın avukatı Mehmet Dursun, bu nedenlerle bazı avukatlardan 5, bazılarından 10 bin TL olmak üzere toplam 60 bin TL manevi tazminat talep etti.

Avukat Dursun, tanık olarak da Cumhuriyet Savcısı Adem Önay ile savcılık memuru Hafize Durmaz'ı tanık gösterdi.

AVUKATLARI YILDIRMAYA YÖNELİK

Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın tazminat talep ettiği avukatlardan Münip Ermiş, açılan davanın avukatların mesleğini yapmayı engellemeye yönelik olduğunu söyledi.

Bu yüzden Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ı Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Yüksel Kurulu'na (HSYK) şikayet edeceklerini açıklayan Ermiş, Türkiye Barolar Birliği'ne de başvuracaklarını kaydetti. Münip Ermiş, şöyle konuştu:

"Söylenenlerde hakaret teşkil edecek, kişilik haklarını zedeleyecek en küçük bir ifade yok. Söylediklerimiz gayet açık. İşin komik tarafı, bir avukatın bir başka avukatın 'savunmalarına katılıyorum' demesi bile hakaret olarak görülmektedir. Bu, basit bir tazminat davası olarak ele alınamaz. Çünkü tazminat davasını açan bir cumhuriyet savcısıdır. Kamuyu temsil etmektedir. Devleti temsil etmektedir. Savcının açmış olduğu tazminat davası doğrudan doğruya kamu adına açılmış gibidir. Bu nedenle HSYK ve Adalet Bakanlığı'nın açılan davayla ilgili ivedi olarak inceleme yapmasını ve ilgili savcı hakkında soruşturma açmasını talep ediyoruz."



BT(SU/İD)