Çiçek, yeteri kadar sorun olduğunu söyleyerek, "Bir de yöntemlerimizden dolayı yeni sorunları buna ilave etmememiz gerekir. Elbette milletvekilleri olarak bizim sade vatandaşımızdan bir ayrıcalığımız var. Dokunulmazlık. Dokunulmazlık demek sorumsuzluk demek değildir. Dokunulmazlık bu görevi layık-ı veçhiyle yerine getirmek ve baskılara karşı milletvekilinin görevini bi hakkın yapması için sağlanan bir statüdür. Kanunsuzluğun zırhı olamaz. Türkiye'de kan döken insanlarla buluşmanın, kucaklaşmanın zırhı olamaz. Bu çok doğru değil. Kanun-i müeyyidesiyle söylemiyorum. Bu doğru bir şey değil. Bir ülkede insanların, toplum kesimlerinin, meslek gruplarının devletinden talebi olabilir, hükümetinden istekleri olabilir. Uygulamalarını protesto edebilir. Buna karşı tavır olması gerekir. Ama bunun yolu taleplerini C-4 patlayıcıya bağlamak değildir. 'Bunu yaparsan yaptın, yapmazsan ben buradan fitili ateşlerim' demek değildir. Böyle bir demokrasi anlayışı dünyada yok" diye konuştu.


TERÖRÜ KINAMAMIŞ OLMAYI BİLE SÖZLEŞMEYE AYKIRI BULUYORUM


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını yakından takip ettiğini kaydeden Cemil Çiçek, "Değil terörle içli-dışlı olmak, terörü kınamamış olmayı bile sözleşmeye aykırı buluyorum. Terör mağdurlarıyla ilgili toplantıya katılmamış olmasını, üye vermemiş olmasını bile teröre destek olarak mütalaa ediyor. Bu şekli asgariden böyle anlaşılması lazım. Onun için bir kısım sorumsuzluklardan hepimizin kaçınması gerekiyor. İnsanların yüreği yanıyor ona daha büyük acılar katmamız gerekiyor. Birlikte yaşayacaksak hırsımız aklımızın önüne değil, aklımızı hırslarımızın, ayağı yere basmayan taleplerimizin önüne almamız lazım. Siyaset akılla yapılacak bir iştir" dedi.