Malatya İnönü Üniversitesi yeni Akademik yılı açılış töreninde TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e fahri doktora ünvanı verildi.

Turgut Özal Kongre Merkezi’ndeki açılış törenine Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Malatya Valisi Vasip Şahin, AK Parti Malatya Milletvekilleri Mücahit Fındıklı, Mustafa Şahin, Cemal Akın, Elazığ Milletvekili Necati Çetinkaya, CHP Milletvekili Veli Ağbaba ile daire müdürleri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencilerinin kısa müzik resitali ile başlayan törende bir açılış konuşması yapan Rektör Prof.Dr. Cemil Çelik, üniversite hakkında bilgiler verdi. Rektör Çelik, yeni yasama yılında yeni bir Anayasa’nın kaçınılmaz olduğunu belirterek, yeni Anayasa hazırlığında YÖK ile ilgili bir kanunun çıkması gerektiğini ifade etti. Rektör Çelik, Sosyal Politikaların geliştirilmesi ve hukuk alanında Türkiye’ye yaptığı katkılar nedeniyle, Sosyal Bilimler Enstitüsü ile Hukuk Fakültesi’nin önerileri doğrultusunda İnönü Üniversitesi Senatonun Kararıyla TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e Fahri Doktora Ünvanı verdiklerini söyledi.

Konuşmaların ardından İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik tarafından, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e fahri doktora belgesi verildi. Rektör Çelik daha sonra Çiçek’e cübbesini giydirildi. Meclis Başkanı Çiçek, Malatya’nın kendisi için ayrı bir öneme sahip olduğunu belirterek, “Malatya çıkardığı iki önemli isim rahmetli İsmet İnönü ve Turgut Özal’la Türkiye’de önemli bir yere sahip” dedi.

Çiçek, ortaya çıkan sorunları çözmek için hemen kanun çıkarıldığını ifade ederek, “Meclis kanun fabrikasına dönüştü” dedi. Sorunlara kestirme çözümler arandığını ve akla ilk gelen kanun yapmak olduğunu ifade eden Çiçek, “Bizim toplumuz her sorunu kanun çıkararak çözmek gibi işin kolaylığına kaçıyor” diyerek şöyle devam etti:

“Elbette ki sorunların çözümünde kanunların önemli etkileri vardır. Ama kalıcı çözüm bunun dışındadır. Biz eğitimin yeterince verilemeyişinden ya da kalite sorunları sebebiyle bunların ortaya çıkardığı boşlukları kanun çıkararak çözmeye kalkışıyoruz. Gelişmiş batı ülkelerinde bizimkisi kadar kanun çıkaran bir ülke yok. Meclis kanun fabrikasına dönüyor, gece yarılarına kadar çalışıyoruz. Cumartesi, Pazar çalışıyoruz. Toplumdaki genel kanaat Meclis Türkiye’de en çok çalışan kurumların başında geliyor. Bu bir yanlış algılamadır, bunda bizimde siyasilerinde katkısı oluyor. Gece gündüz demeden kanun çıkarıyoruz. Yaptığımız kanunlara rağmen, bazı sorunların olduğu gibi kaldığı hatta bazıları daha da karmaşık hale geldiğini görüyoruz. Müeyyedelerle yönetilen bir toplum olmak sorunları büyük ölçüde ıskalamaktır.”

TERÖR SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ

Konuşmasında terör sorununa da değine Çiçek, terörün ayağımızdaki en büyük pranga olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu sorunu çözme mecburiyetinde olduğunu ifade eden Çiçek, “Bu sorun bizim sorunumuz, bu sorunu biz çözeceğiz” Dedi. Terörle mücadelede fazla destek görmediklerini belirten Çiçek, en fazla destek verdiklerini ifade eden devletlerin bile yapması gerekenleri yapmadıklarını söyledi. Millet olarak sorunu çözeceklerini belirten Çiçek şöyle devam etti;

“Bu sorunu tüm kesimlerle, siyasi partilerle, meclisle, milletvekilleri ile üniversite ile çözeceğiz. Ama bu sorunu çözerken el yordamı ile çözemeyiz. Eğer bu terör sorununu sadece bir güvenlik sorunu, asayiş meselesi olarak kabul etmeyip ötesinde de bir çok şeyi yapılması gerektiğini söylüyorsak bu tam da bilimsel araştırmalar gerektiren bir alandır. Terör Türkiye’de neden 30-40 senedir yaşam imkanı buluyor. Dış güçler, dış destek, bağlantılar bunların hepsi doğrudur, bun da hiç tereddüt yok. Ama bunun Türkiye bağlamındaki zeminini de iyi araştırmak gerekiyor. Bir yere 3-5 katlı bina yaparken bile zemin etüdünü yapıyorsunuz. Kalıcı politikalar gerekecekse özellikle sosyal alanda toplumu iyi tanımak zaaf noktalarımızı iyi belirlemek, bir problem varsa bunu sosyal dayanaklarını bilimsel verilere göre ortaya koymamız gerekir.”

SOSYAL ARAŞTIRMALARA ÖNEM VERMELİYİZ

40 yıldır terör sorunu ile uğraştıklarını ifade eden Çiçek, çok sayıda üniversite olmasına rağmen sadece 48 adet terörle ilgili raporun hazırlandığını belirtti. Çiçek konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Hep birlikte koro halinde, terör sadece güvenlik politikaları ile olmaz. Bunun ekonomik boyutu var, sosyal boyutu var, psikolojik boyutu var. İyi de bunu söylemenin bir anlamı yok ki, psikolojik boyutu varsa bu bir araştırma gerektirmiyor mu. Bunun bir sosyolojik boyutu varsa saha araştırması yapmak gerekmiyor mu? Varsa biz bunları görmemiz gerekiyor. Ben siyaset adamı olarak politika geliştiren hangi noktalarda hareket edeceğim. Demek istiyoruz ki 168 üniversitemiz olduğuna göre sosyal araştırmalara daha fazla önem vermemiz ve bunu da politikaya dönüşmesinde öncülüğü üniversitelerimizin yapması gerekiyor. O zaman siyaset daha kaliteli bir zemin üzerinde sürdürülebilir.”

Çiçek, daha sonra Cuma Namazı için Üniversite kampüsünde bulunan camiye geçti.




CÖ(MP/AAA)