CHP milletvekili Hüseyin Aygün'ün cemevi talebiyle açtığı davaya savunma gönderen TBMM "Aleviliğin ibadet yeri de camidir, cemevi olamaz" dedi.

TBMM Başkanlığı tarafından mahkemeye gönderilen 4 sayfalık metinde, Diyanet'in görüşlerine de yer verilerek cemevi talebinin neden reddedildiği şöyle açıklandı:

"Hıristiyanlıkta da Katolikler, Protestanlar gibi alt gruplar vardır. Alevilik de İslam'ın alt yorumudur. Aleviliğin cami ve mescitler dışında ayrı bir ibadet yeri olamaz. Cemevi ve benzeri yerlerin ibadet yeri kapsamında değerlendirilmesine imkan yoktur. Nevşehir'deki Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi'nde bile ibadethane olarak cami vardır"

HACIBEKTAŞ DERGAHI TÜMÜYLE BİR CEMEVİDİR
 
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, TBMM'de cemevi açılması için dava açan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'e Meclis'ten "Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi'nde cami var, cemevi yok" yanıtı geldiğini belirterek, "Hacıbektaş Dergahı tümüyle bir cemevidir. Dergah'ta cemevi mevcut olup, hünkarın sırlandığı mekanın adı 'Meydan Evi', yani Alevi dilindeki cemevidir" dedi.

TBMM adına yapılan bu açıklamanın, "hakkın ve hakikatin arayışı olan Aleviliğe hakaret" olduğunu dile getiren Bülbül, "TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün'ün başvurusuna cevap verirken de Diyanet İşleri Başkanlığı'dan "icazet' almıştı. TBMM Başkanlığı Türkiye'deki bütün inançsal ve etnik grupları temsil etmesi gereken bir makam olması gerekirken Türk/İslamcı siyasetin savunucusu haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.

"DERGAH'TA "CEMEVİ YOK' DEMEK, "TBMM'DE TBMM BAŞKANI YOK' DEMEK"

"Hacıbektaş Dergahı tümüyle bir cemevidir. Dergah'ta cemevi mevcut olup, hünkarın sırlandığı mekanın adı "Meydan Evi', yani Alevi dilindeki cemevidir. Hünkar Hacıbektaş'ın sırlandığı makamın yanında "Kırklar Meydanı' denen Alevi erkanının, ceminin yürütüldüğü makam vardır" diyen Bülbül, Hacıbektaş Dergahı'ndaki caminin 1834 yılında, II. Mahmut döneminde yapıldığını vurguladı.

Camiyi yapanların, dergahın yapımındaki malzemelerin aynısını kullandığını, caminin mimari tarzının da dergaha benzetildiğini aktaran Bülbül, şunları ekledi:

"Türk/İslamcı zihniyetin "ecdadımız' diye övündüğü II. Mahmut, Hacıbektaş Dergahı'nı talan etmiş; mürşit, pir ve dedelerimizin kimini katletmiş, kimini de sürgüne göndermiştir. Bununla yetinmeyen "ecdat', Hacıbektaş Dergahı'na devşirme hocaları postnişin diye atamıştır. Bizim tarihimizi, yolumuzu ve inancımızı bize öğretmeye çalışanlar tarihin hakikatleri karşısında edepten üryan ve cahildirler. "Ecdadın' oyunundan politika devşirenler Serçeşmemiz Hünkar Hacıbektaş ve onun yolu karşısında akıl fukarasıdırlar. Cemevimizi yasal olarak tanımamak için "ecdadın' oyununa sığınanların "ileri demokrasi' yürüyüşü 178 yıl sonra "ecdadı' ile buluşmuştur. Hacıbektaş Dergahı'nda "Cemevi yok' demek, "TBMM'de TBMM Başkanı yok' demekle aynı anlama gelir” dedi. yurt gazetesi