CHP'nin Batman il kongresinde konuşan Sezgin Tanrıkulu, Kürt sorunuyla ilgili mesajlar verdi. Sorunun çözümü için AK Parti'nin samimi davranmadığını ileri süren Tanrıkulu, "Aslında Türkiye'de bir umut yaratmışlardı. Seçim öncesi böyle bir hava vardı. Başta Kürt sorunu olmak üzere Türkiye'nin temel sorunlarını çözecek bir Meclis beklentisi vardı. Ne yazık ki seçim sonrası bu atmosfer dağıldı" dedi. Bunun sorumlusunun CHP, BDP ve MHP olmadığını söyleyen Tanrıkulu, "Sorumlu AKP ve başbakandır. Başta tutuklu milletvekilleri olmak üzere her konuda, temel meseleleri çözme konusunda bazen ortaklaştığımız öneriler konusunda AKP hep bir duvar çizdi" dedi.

Çözüm noktasında AK Parti'nin adım atmadığını söyleyen Sezgin Tanrıkulu, şunları söyledi:

"Gelin Türkiye'nin en temel meselesini Meclis'te çözelim diyoruz. Bunu her ortamda dile getiriyoruz. Ama bugüne kadar ne öneri ne de tasarı getirdiler. Ülkemizi kandırdılar, Batman'ı kandırdılar. Sahte bir inanç elde ettiler. Bu sorunun çözümü için ne yapacaksınız dedik. Her zaman olduğu gibi demokratik açılım devam edecek dediler. Bizim karnımız bunlara tok. 2009'dan beri aynı şeyleri söylüyorsunuz. Artık bu sahtekarlığı Türkiye'de bütün halklar yutmuyor, yutmayacak. Buradan yeniden sesleniyorum; Anayasa Komisyonu benzeri bir uzlaşma komisyonu kuralım. Bir masanın etrafında toplanalım ve bu sorunu Türkiye meselesi yapalım. Ortaklaşalım ve Meclis'te çözelim. Başka yerde değil. Brüksel'de, Washington'da değil. Halkımızın isteğine göre çözelim."

Başbakan Erdoğan'ın ağzını açtıkça kandan, ateşten, çatışmadan, savaştan söz ettiğini ileri süren Sezgin Tanrıkulu, şöyle dedi:

"Daha dün Maraş'ta bunları söyledi. 'Yarım porsiyon aydınlar' diyor. Sanatçılara, aydınlara ve gazetecilere söylemediği söz kalmadı. Türkiye'de aydınlar, bu sorunla ilgili bir şeyler söyleyecek kimse kalmadı. Başbakan yüzünden çalışacak gazete ve televizyon kalmadı. Şimdi de tiyatroculara atfen 'yarım porsiyon aydınlar' diyor. Buradan Başbakan'a sesleniyorum; eğer yarım porsiyon vicdanınız varsa insanların ölümüne müsaade etmezsiniz. Cesaretle bu sorunu masaya yatırırsanız biz de destek veririz. Hep beraber ölümü, kanı ve şiddeti Türkiye'nin gündeminden çıkartırız. Barışı ve uzlaşmayı sağlarız."