Olay, Gökmeydan Mahallesi'nde 17 Şubat 2010 tarihinde meydana geldi. O tarihte 17 yaşında olan Ö.Ö., okuduğu liseden evine döndüğü sırada apartman içerinde karşılaştığı sivil kıyafetli polis memuru Murat Karaçay'ın elle tacizine uğradı. Ö.Ö.'nün tepki göstermesi üzerine Karaçay kaçtı. Ö.Ö., 23 Şubat 2010 tarihinde babası N.Ö. ile birlikte yolda yürürken Murat Karaçay ile karşılaştı. Karaçay, Ö.Ö. ve babası N.Ö.'yü görünce kaçmaya başladı. Baba ve kızı, Murat Karaçay'ın arkasından koştu. Ö.Ö. çantasından çıkardığı biber gazını sıkarak Murat Karaçay'ı etkisiz hale getirip polisi aradı. Sevk edilen polisler cinsel tacizle suçlanan meslektaşını gözaltına aldı. Suçlamaları kabul etmeyen Murat Karaçay, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15 yıl hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Murat Karaçay önceki duruşmalarda suçlamaları kabul etmeyerek "Olay günü arkamdan bir bayan gelerek yüzüme biber gazı sıktı. Kendisini tanımıyorum. Ne olduğunu anlamadan polis geldi. Gelen arkadaşlara kimliğimi göstererek benim de polis olduğumu söyledim. Taciz olayı ile ilgim yoktur" dedi.

Sanıktan şikayetçi olduğunu belirten Ö.Ö. ise önceki duruşmalarda Karaçay'ın kendisine apartman içerisinde elle tacizde bulunduğunu öne sürerek şu iddialarda bulunmuştu:

"Olay günü okuldan eve geldiğim sırada tanımadığım bir kişi bana bir isim söyleyerek apartmanda oturup-oturmadığını sordu. Kendisine bilmediğimi posta kutularına bakmasını söyledim. Kendisi benden önce içeri girdi. Merdivenlerden çıktığı sırada durakladı. Ben çıkmaya devam ettim. Bu sırada arkadan bana elle tacizde bulundu. Ne yaptığını sorduğumda özür diledi ancak, tacize devam etti. Bağırmaya başladığımda  kaçtı. Arkasından indim. Marketten babamı arayarak durumu anlattım. Daha sonra polis merkezine giderek şikayetimizi bildirdik. Aradan bir hafta sonra kurs çıkışı babam ile yürürken bana tacizde bulunan kişiyi gördüm. Üzerinde aynı şapka, aynı montun olması ve ayrıca gözleri renkli olduğu için hemen tanıdım. Babama söyledim. Babam 155'i arayarak yardım istedi. Saldırgan bizi görünce kaçmaya başladı. Biz de babamla takip ettik. Yaklaşık 10 dakikalık bir kovalamanın ardından babamın bana aldığı biber gazını onun yüzüne sıktım. Bu sırada polisler geldi. Kendisinden şikayetçiyim."

Bugünkü son duruşmaya tutuksuz sanık polis memuru Murat Karaçay ile kendisinden şikayetçi olan Ö.Ö. katılmadı.  Eskişehir 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun olay nedeniyle Ö.Ö.'nün psikolojisinin bozulmadığına dair verdiği raporu okudu. Sanık polis memurunun avukatı Erol Halka, müvekkilinin suçsuz olduğunu savunarak, "Ortada sabit bir şey yok. Ortada hepimizin başına gelebilecek bir olay var. Tamam cinsel saldırı olayı olmuştur. Ancak bunu polis memuru yapmamıştır. Sırf kıyafeti benziyor diye sanık durumuna gelmiştir. Olay sonrası Ö.Ö.'nün beyanına göre saldırgan mavi gözlü, esmer tenlidir. Ancak polis memuru yeşil gözlü, buğday tenlidir. Olay günü Murat Karaçay resmi elbiselidir. Olayı işlemesi, üzerini değiştirmesi, gözüne lens takması, en süratli bir vasıta ile olay yerine ulaşması gerekmektedir. Bu mümkün değildir. Cep telefonu sinyaline göre olayın meydana geldiği bölgeye gitmediği de bellidir. Ayrıca saldırganın 25-30 yaşlarında olduğu belirtilmesine rağmen sanık 35 yaşındadır" diye konuştu.

Ağır Ceza Mahkeme heyeti tutuksuz yargılanan polis memuru Murat Karaçay'a basit cinsel saldırı suçundan önce 3 yıl hapis cezası verdi, ardından duruşmadaki iyi halini göz önünde bulundurarak cezayı 2.5 yıla indirdi.



KA(EK/İD)