Yahya Öztaş, 25 Nisan'da kaçak yollarda girdikleri Suriye'de eşi Hadra (32), çocukları Gülsüm (16), Merve (14) Davut (11), Büşra (9) ve Firdevs'in (6) yakalanıp cezaevine konulduğunu söyledi. Öztaş, "Suriyeli polisler, seyahat için resmi izin belgem olduğundan beni ve Lübnan pasaportu olan oğlum Muhammed'i (2) serbest bıraktı. Astım hastası eşim ve 5 çocuğumun mahkemede serbest bırakılmalarına karar verilmesine rağmen işlemleri tamamlanıncaya kadar cezaevine konuldu. Mahkeme kararı cezaevine ulaşmadığı için serbest bırakılmıyorlar. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım istiyorum" dedi.

SURİYE'DEN KAÇAK YOLLARLA LÜBNAN'A GİTTİLER

Mardin'den göçüp Adana'ya yerleşen Yahya Öztaş, eşi Hadra ve 5 çocuğuyla birlikte, 2009'da Hatay üzerinden resmi olarak Suriye'ye giriş yaptı. Lübnan'da çalışan Türklerin yanına gitmeyi hedefleyen Öztaş ailesi, Suriye'den kaçak yolları kullanarak bu ülkeye gitti. Yahya Öztaş, Lübnan'da bir konut sitesinde kapıcı olarak işe başlarken, eşi de evlerde temizlik işleri yaptı. Öztaş, gerekli maddi cezaları ödeyerek Lübnan'dan seyahat ve çalışma izin belgelerini aldı. Lübnan'da 'Muhammed' adını verdikleri bir çocukları daha olan ailede anne Hadra Öztaş astım hastalığına yakalandı. Bunun üzerine Türkiye'ye dönmeye karar veren aile, Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliği'nden 18 Nisan'da, 17 Mayıs'a kadar geçerliliği olan 'seyahat belgesi' aldı.

SINIRDA KAÇAK ÇIKTIKLARI ANLAŞILDI

Suriyeli yetkililer, 25 Nisan'da bu belgeyle birlikte Suriye'nin Debbusiye Sınır Kapısı'na gelen Öztaş ailesinden, pasaport gibi geçerliliği olan başka belgeler de sunulmasını istedi. Yahya Öztaş da Türkiye'den aldığı eski pasaportunu Suriyeli görevlilere verdi. Bunun üzerine ailenin Suriye'ye giriş kayıtlarını bulan görevliler, Lübnan'a kaçak yollardan geçtiklerini saptayarak aileyi polislere teslim etti. Polisler de resmi seyahat belgesi olan Yahya Öztaş ve Lübnan pasaportu taşıyan oğlu Muhammed'i serbest bırakarak, eşi Hadra ve 5 çocuğunu Suriye'nin Humus kentinde 26 Nisan'da mahkemeye çıkarttı. Yahya Öztaş'ın başvurusuyla Türkiye'nin Halep Başkonsolosluğu da devreye girdi ve mahkemede, bu kişilerin salıverilmesine karar verildi. Tahliye işlemleri için gerekli mahkeme kararını gösteren belge gelene kadar, Hadra Öztaş ile çocukları Gülsüm, Firdevs, Büşra, Merve ve Davut Öztaş, Humus Cezaevi'ne konuldu.

'9 GÜNDÜR CEZAEVİNDELER'

Öztaş, eşi ve çocuklarının 9 gündür cezaevinde tutulduğunu, çıkabilmek için mahkeme kararını beklediklerini kaydetti Yahya Öztaş, şöyle konuştu:

"Mahkeme hemen bırakılmalarına karar verdi ama tahliye için mahkeme kararının resmi belge olarak cezaevine gönderilmesi gerekiyormuş. Tam 9 gündür bu belge ulaşmadı. Çocuklarımın ve eşimini parası yok. Ne haldeler bilmiyorum. Eşim astım hastası. Öldü mü kaldı mı bilmiyorum. Türk konsolosluk yetkilileri ailemi cezaevinden çıkartmak için girişimlerde bulundu ama hala bir sonuç çıkmadı. Cezaevine atıldıklarından beri hiç görüşemedim. Onların hayatından endişe ediyorum. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan ilgi ve yardımlarını istiyorum. Dışişleri Bakanımızın alaka göstermelerini rica ediyorum. Artık çocuklarımı ve eşime kavuşmak istiyorum."