Z.D., 2 Ağustos 2009 tarihinde hırsızlık suçlaması ile tutuklandı. Antalya'da iki yıl önce hizmete açılan yüksek güvenlikli ve kameralarla donatılı Antalya L Tipi Cezaevi'nin çocuk koğuşuna konulan Z.D., aynı gün 'koğuş mümessili' 17 yaşındaki B.K. ile 'yardımcısı' aynı yaştaki U.S. tarafından boş bir odaya kapatılarak paspas sapı ile dövüldü ve jilet parçasıyla korkutularak tecavüz edildi. Ardından 12 gün boyunca koğuşta bulunan 13 tutuklu ve hükümlü Z.D.'ye tecavüz etti. Koğuşa yeni gelen bir çocuk Z.D.'nin de maruz kaldığı cinsel saldırıyı anlattı. Cezaevi bünyesinde soruşturma başlatılırken, Z.D., B4 koğuşuna gönderildi. Z.D.'nin alınan doktor raporunda cinsel saldırı bulgusuna rastlandı. Vücudunda jilet izleri bulunan ve psikolojisi bozulan Z.D., hırsızlık suçundan çıkarıldığı ilk duruşmada tahliye edildikten sonra memleketi Gaziantep'e döndü.

Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 yıldan bu yana devam eden davanın karar duruşmasına tutuklu sanıklar U.S. ve B.K. katılırken, tutuksuz yargılanan diğer sanıklar ve müştekiler Z.D. ve Ü.Ç. katılmadı. Mahkeme Başkanı Mehmet Kesmen, tutuklu sanıklar U.S. ile B.K.'ye 'son sözlerini' sordu. B.K., suçsuz olduğunu öne sürerek beraat kararı ile birlikte tahliye edilmesini istedi. U.S. de  suçlamayı kabul etmedi, 2.5 yıldan bu yana beri bu suçtan dolayı tutuklu bulunduğunu hatırlatırken, "Bana ceza verilecekse de cezayı verip tahliye edileyim. Dosyam temyize gönderilsin" diye konuştu.

Diğer sanık avukatları da müvekkillerinin suçlu olmadıklarını ve beraat kararı verilmesini istedi. Mahkeme heyeti verdiği kısa ara ardından tutuklu sanıklar B.K.'ye iki mağdura tecavüz suçundan toplam 19 yıl 8 ay, aynı suçtan diğer sanıklardan U.S.'ye ise 16 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Diğer sanıklar; İ.Y.'ye 10.5 yıl 10 gün, C.H., M.Ç., H.A., Ş.B. ve V.A.'ya 8'er yıl 4'er ay, K.G.'ye 9 yıl 1 ay 10 gün, B.Ç.'ye 9 yıl 10 gün, U.Y.'ye 4 yıl 5 ay 10 gün hapis ve 100 gün adli para cezası, R.H.'ye 4 yıl 5 ay 10 gün hapis ve ve S.H. 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası verildiği açıklandı.

Mahkeme heyeti tutuklu sanıklar B.K. ve U.S.'nin tahliye istemlerini reddederken, diğer tüm sanıklar için bir daha suç işlemeyeceklerine dair kanaat oluşmadığı için suçlarını ertelemedi ve takdir hakkını kullanarak cezalarında indirim yapmadı.

SORUMLULUK CEZAEVİ YÖNETİMİNDE

Sübyan koğuşunda diğer sanıkların tecavüzüne uğrayan Z.B.'nin avukatı Ayçin Turna duruşmadan sonra yaptığı açıklamada, sanık çocuklara bu kadar ceza verilmiş olmasının adaletin sağlandığı anlamına gelmeyeceğini söyledi. Turna, "Sanıklar da, mağdurlar da bizim için çocuktur. Burada asıl sorumluluk bu kötü olayı engelleyemeyen ve olay ortaya çıktıktan sonra kendi iç denetimlerini yapmayan cezaevi yönetimindedir" dedi.

Sanıklara ne kadar ceza verilirse verilsin müvekkili Z.D.'nin psikolojisinin düzelmesini sağlamayacağını anlatan Avukat Ayçin Turna, şöyle devam etti:

"Z.D. bu olayın ardından çok ciddi psikolojik sorunlar yaşadı. Bu olay hayatını kâbusa çevirdi. Bir yılı aşkın süre akıl ve ruh sağlığı hastanesinde tedavi gördü. Halen tedavisi devam ediyor. Müvekkilim asla eski mutlu günlerine dönemeyecek. Devlet müvekkilimin ruh sağlığının tedavi edilmesine yardımcı olmalı. Devletin, müvekkilimin, yaşamını kendi başına idame ettirebilecek, hayata yeniden tutunmasını sağlayacak şekilde, sosyal hizmet uzmanları eşliğinde tedavi edilmesinde yardımcı olması gerekiyor. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Ancak müvekkilimin başına, devletin himayesinde iken böyle kötü bir olay gelmiştir."

"HEPSİ SUÇA KARIŞMIŞ, HEPSİ ERGEN VE HEPSİ AYNI KOĞUŞTA"

Ceza alanların tamamının, suçun işlendiği tarihte ergenlik çağına yeni girmiş çocuklar olduğuna dikkati çeken Avukat Turna, şöyle devam etti:

"Sanık ve mağdurların hepsi suça karışmış, hepsi ergen ve hepsi aynı koğuşta kalıyordu. Suça karışmış, suç işlemeye meyilli bir sürü ergen genci aynı koğuşa koyup, denetimsiz şekilde 'Haydi, burada yaşayın' denilemez. Bu nedenle, bir daha bu tür olayların yaşanmaması için cezaevi yetkililerinin, kanunla verilen denetim yetkilerini usulüne uygun ve gerektiği şekilde uygulaması gerekiyor. Zira olay ortaya çıktıktan sonra müvekkilim, konulduğu yeni koğuşunda yine tecavüze maruz kaldı. Bu durum, cezaevindeki güvenlik zafiyetinin hangi boyutta oluduğunu bize göstermektedir."

"TAZMİNAT DAVASI AÇACAĞIZ"

Z.D.'nin avukatı Ayçin Turna ceza davasının tamamlanmadığını, davanın Yargıtay aşamasının başlayacağını belirterek "Ceza kararının ardından Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davasını açacağız. Amacımız müvekkilim Z.D.'nin zenginleşmesi değil, maddi ve manevi zararlarının tazminidir" diye konuştu.



TT(SU/İD)