Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te Pir Suldan Abdal Kültür Etkinlikleri için kente gelenlerin konakladığı Madımak Oteli'nin ateşe verilmesi sonucu meydana gelen, 33 aydın, sanatçı ve yazar, 2 otel görevlisi ile 2 gösterici olmak üzere toplam 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylara ilişkin davada firari sanıklar ile ilgli 15 yıllık zamanaşımı talebinin mahkemece kabul edilmesi kentte tepki çekti. Sivas'tan davayı takip eden bazı parti, Alevi dernekleri ve sivil toplum örgütleri de kararı hem üzüntü, hem de tepkiyle karşıladı.

CHP, 'YARGININ YÜZ KARASI'

CHP Sivas İl Başkanı Cahit Korkut, Sivas zamanaşımının düşmesini adalet ve bağımsız yargının yüz karası olarak nitelendiriyoruz. Bunun uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu düşünüyoruz. Bu kararı verenleri kınıyoruz. Uluslararası sözleşmelerde insanlara karşı işlenen suçlarda suç işlenmemiş dahi olsa suça katılmak ve teşebbüste bulunmak bile suç sayılır ve zaman aşımından yararlandırılmaz deniyor. Bu nedenle davanın avukatları gerekli hukuki başvuruları yapacaktır. Bu kararı verenleri, adaleti ve yargıyı bu denli ayaklar altına alanları tekrar kınıyorum. Yargının bağımsız olmasından yanayız. Adalet er veya geç yerine gelecektir. 2 Temmuz 1993'te hayatını kaybeden aydınlarımızı bir kez daha sevgi ve saygıyla anıyoruz" dedi.

CEM VAKFI: "KONUYA HASSAS YAKLAŞILMADI"

CEM Vakfı Sivas Şubesi Başkanı Ali Akyıldız ise bu davanın, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilmesini beklediklerini ifade ederek, "Çünkü buradaki insanlar yanarak öldüler. Bu nedenle, davaya daha hassas yaklaşılmasını bekliyorduk. Maalesef öyle olmadı. Davanın sonucu bizi çok üzdü. Bu davada biz Sivaslılar'ın suçlu gösterilmesine hep karşı çıktık. Biz konuya bu şekilde duyarlı yaklaşırken, davanın böyle sonuçlanması ve duyarlılık gösterilmemesi bizi derinden üzdü. Bu işin üst mahkemesi var. Her şey tam olarak bitmiş değil. Gereken mücadeleyi göstereceğiz" diye konuştu.

'MAĞDURLAR YARGILANIYOR'

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sivas Temsilcisi Hidayet Yıldırım da "Katilleri yakalayamayan devlet, mağdurları yargılıyor. Oraya çelenk bırakan, anma programı düzenleyenler hakkında dava açan devlet zamanaşımına uğratıp katilleri korudu. Orada 35 canımızı kaybettik. Bu kararla katiller ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşacak. Ancak biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz ve konuyu üst mahkemeye taşıyacağız. Davamızdan yılmayacağız. Ne oranın utanç müzesi olmasından, ne de bu davadan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

BİNA ÖNÜNDE POLİS ÖNLEMİ

Sivas Olayları Davası ile ilgili kararın açıklanacağı gün sabah saatlerinden itibaren Bilim ve Kültür Merkezi olarak düzenlenen eski Madımak Oteli önündeki önlemler de artırıldı. Düzenli olarak polis ekibinin görev yaptığı eski otel binası önünde sivil ekipler de konuşlandırılarak her hangi bir gerginlik yaşanmaması için tedbir alındı. Kentte 3 gün önce Türkiye Gençlik Birliği üyesi bir grup genç, binanın duvarına ' 'İnsanlık suçunun zaman aşımı olmaz' yazılı afiş yapıştırmıştı. Benzer bir olayın yaşanmaması için dikkatli davranıldığı görüldü.

5 FİRARİ HALEN BULUNAMADI

Sivas Olayları davasında Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan 1 numaralı firari sanığı dönemin RP'li belediye meclis üyesi Cafer Erçakmak'ın 10 Temmuz 2011'de Sivas'ta ailesinin yanında öldüğü ve gizlice gömüldüğü ortaya çıkmıştı. Sanıklardan Yılmaz Bağ da yaşamını yitirmişti. Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm aramalara rağmen bulunamayan olayın kilit ismi, dönemin Sivas Belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak hakkında, 22 Temmuz 1993'te, TCK 146/1'den idamla, sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu hakkında 16 Haziran 1994'te, TCK 146/3'ten 5 ila15 yıl hapis istemiyle dava açmıştı.



HY,HÖ(EA/SS)