Yaklaşık 6 bin 500 nüfuslu ilçenin ilk kadın kaymakamı olan 35 yaşındaki Meral Uçar, lise yurdunda kalan kız öğrencilerle sık sık bir ara gelip, 'kardelenleri' motive ediyor.

Kendisine 'Kaymakam abla' ya da 'Kaymakam anne' diyenler olduğunu söyleyen Meral Uçar, "Gittiğim ilçelerde kızlara örnek oluyorum. Burada lise yurdunda kalan kızlarla bir araya geliyoruz. Çoğu kaymakam olmayı istediğini söylüyor. Beni gördükleri için kadınların da kaymakam olabileceğini anlayıp, daha emin ve kararlı oluyorlar. Kızlarımızı bu alanlarda destekleyerek teşvik etmemiz gerekiyor" dedi.

Özellikle kız çocuklarının gelecek planlarken kadın örnekler görmesinin ufuklarını açtığını vurgulayan Uçar, "Benim önümde kadın belediye başkanı, kadın vali, kadın kaymakam gibi örneklerim yoktu. Bu zaman zaman beni umutsuzlaştırıyordu. Şimdi gittiğim ilçelerdeki kız çocuklarımıza umut oluyorum. İşimi merak ediyorlar ve soru bombardımanına tutuyorlar" diye konuştu.

İlçede gezinti yaptığı sırada etrafını çocukların sardığını anlatan Uçar, "Bir gün 8 yaşında Cansel isimli bir kız çocuğu gelip, bana bir kağıt uzattı. Hayatımda aldığım en güzel hediyeydi. Kağıtta 'Kalbinde şefkat var, içinde iyilik var, herkes seviyor seni, iyilik meleği...' yazıyordu" diye çok duygulandığını anlattı.

İLÇEDE KUAFÖR OLMAYINCA FÖN YAPMAYI ÖĞRENDİ

Daha önce Kastamonu'nun Azdavay ilçesi'nde kaymakamlık yapan Uçar, Gaziantep Üniversitesi İşletme Bölümü'nde master yapıyor. Akşamları ders çalışıyor, fırsat buldukça da ud çalıyor, spor yapıyor.

Elbeyli'nin gelişmesi, güzelleşmesi ve marka değer kazanması için çalışmalar yürüten Uçar, yoğun iş temposuna rağmen kişisel bakımından da geri kalmıyor. Saçını fönleyerek, tırnaklarına kırmızı oje süren Uçar, ilçe halkıyla bir araya gelerek sorunlarını dinlemek ve yerinde görmek için tarlalara, kahvehanelere, halk eğitim merkezlerine ve evlere gidiyor.

Daha önce görev yaptığı ilçelerde çok sık kuaföre gittiğini söyleyen Uçar, "İlçede kuaför olmadığı için kişisel bakım becerimi geliştirdim. Gayet meziyetli bir iş olan saç fönlemeyi öğrendim" dedi.

Kadın olmasının avantajlı bir durum olduğunu söyleyen Uçar, şunları söyledi:

"İlçede görevimi yapma konusunda kadın olmanın hiçbir dezavantajını yaşamadım. Tam tersi avantajları oldu. Özellikle kırsal kesimde erkek kaymakamsanız o ilçenin sadece erkekleriyle görüşürsünüz. Olayları sadece onların gözünden görürsünüz. Ama toplumda hem erkeklerle, hem kadınlarla iletişim halinde olabilmek büyük avantaj. Çünkü kadınlar sorunlara çok farklı açılardan bakabiliyor."

'KIRMIZI BİBERİ ELBEYLİ'NİN MARKASI YAPACAĞIZ'

İlçede 227 bin dönüm çok verimli tarım arazisi olduğunu kaydeden Uçar, Elbeyli'de yetiştirilen kırmızı biberin kalitesinin çok yüksek olduğunu da ifade etti.

Elbeyli biberinin keşfedilmesi ve marka değer kazanması için çalışmalara başladıklarını söyleyen Uçar, şöyle devam etti:

"İlçemiz 10 yıldır ciddi bir kuraklık yaşanmış. Biz ilçeye suyun gelmesi için ciddi adımlar attık. İlçeye suyun gelmesi avantaj sağlayacakken dezavantaj oldu. Yanlış sulamadan dolayı tarlaları ve köyleri su bastı. 'İyi olacak' derken hasat kaldıramadıkları yerler oldu. Konuyla ilgili bir proje yaptık. Bu kapsamda 'ilçede tarımla ilgili en iyi ne yapılabilir? Avantajımız ne?' bunları araştırdık. Fark ettik ki ilçede en iyi bilinen şey kırmızı biber. Ama tanıtımı hiç yapılmamış. 40 çiftçinin tarlasına damla sulama tekniğini kuracağız. Bu tarlalara da biber ektireceğiz. Gıda mühendislerine besin değerlerine baktırıp, patentini alacağız. Hatta biberin tanıtımı için bir festival düzenleyeceğiz."


ÇA(BY/AAA)(FOTOĞRAF)