CHP ve BDP'nin boykot ettiği ziyareti, Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, AK Parti Konya Milletvekili Kerim Özkul ve MHP İstanbul Milletvekili Atilla Kaya'dan oluşan heyet gerçekleştirdi. İncelemelerinin ardından izlenimlerini basın mensuplarıyla paylaşan Komisyon Başkanı Üstün, kampta silahlı eğitim verilmesinin fiziken mümkün olmadığını dile getirdi. Kampta kalanların yüzde 80'inin çocuk ve kadın olduğunu belirten Üstün, konuştukları mültecilerin, 'Şayet bizler, Türkiye'deki siyasîler arasında bir ihtilafa sebebiyet vereceksek, şu anda Suriye'ye gidip ölmeye dahi razıyız." dediklerini aktardı.
Hatay'a önceki akşam gelen Meclis heyeti, dün sabah Hatay Valiliği'nde brifing aldı. Daha sonra Apaydın Kampı'na geçti. Başkan Ayhan Sefer Üstün ve heyetin diğer üyeleri Apaydın Kampı'na girişlerinde kampın mülki idare amiri Ali Arslantaş tarafından karşılandı. Çadırkenti dolaşan heyet, kampta konaklayan Suriyelileri selamlayarak durumlarını sordu. Komisyon, Apaydın Kampı'ndaki mescide de uğradı. Heyet buradaki vatandaşlarla ve çocuklarla sohbet etti. Komisyon üyelerinden Atilla Kaya, Apaydın Kampı'na geldikten sonra Suriye'ye gidip tekrar kampa gelen olup olmadığını sordu. Suriyeliler, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi.
Ayhan Sefer Üstün, incelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kampın fiziksel yapısıyla ilgili bazı bilgiler verdi: "Bu kampın konuşlandığı alan 130 dönüm, bunun 40 dönümü zaten idari binalar için ayrılmış, geri kalan 90 dönüm içerisinde yaklaşık 2 bin 760 kişi barınıyor. Bu kişilerin sadece 300 kişisi asker, polis ve üst düzey kamu görevlisi. Geri kalan, burada yaşayan insanların tamamı kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Dolayısıyla aslında diğer kamplardan pek de bir farkı yok."
Komisyon Başkanı, kampta silahlı eğitim verildiği yönündeki iddiaları da yalanladı. İddiaları yerinde incelediklerini ve doğru olmadığını gördüklerini anlatan Üstün, şu ifadeleri kullandı: "Bırakınız orada askerî eğitim yapma gibi bir durumu, bir ilave çadır kuracak kadar neredeyse bir açık alan yok. Burada fizikî şartlar zaten böyle bir eğitim vermeye müsait değil. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek açısından, biz daha fazla detayı aslında raporumuzda belirteceğiz. Ancak içeride bulunan insanlar bize, 'Şayet bizler, Türkiye'deki siyasiler arasında bir ihtilafa sebebiyet vereceksek, şu anda Suriye'ye gidip ölmeye dahi razıyız' dediler. Eylül ayında olmamıza rağmen sıcaklık 40 derece. Orada insanların yürümeye mecali kalmamış. Askerî eğitim hak getire! Kaldı ki hemen arkamızdan araçlar geçiyor, 500 metre ileride köy var. 30 metre yanımızdan yol geçiyor. Çiftçilerimiz burada tarlalarını, ekip biçiyor. Burada bir silah patlamasını düşünün, bir mantar tabancası patlasa hepimizin bu manada haberi olur. Bu kamp diğer kamplardan farklı değildir."
Ayhan Sefer Üstün, 'CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kampın kurulmasının Yüce Divan'lık bir olay olduğuna' ilişkin sözlerinin sorulması üzerine, "Bu kampın kuruluşu uluslararası mevzuata ve Türkiye'nin iç mevzuatına uygundur. Burada yabancı bir gücün Türkiye'ye gelip de görev yapması söz konusu değildir. Bu kampta kanunlara, mevzuata aykırı hiçbir şey göremedik." dedi.
