İnsan Hakları Örgütleri ile sol ve demokratik çevreler tarafından, adı emrini verdiği yüzlerce fail meçhul cinayetlerle anılan eski İçişleri, Emniyet ve Adalet Bakanlığı yapmış Mehmet Ağar'ın "demokrasi" nöbeti konuşması, AKP'nin ne türden bir demokrasi anlayışında olduğuna somut bir örnek olarak gösterildi.

İŞTE MEHMET AĞAR'IN KONUŞMASINDAN KISA BÖLÜM

Buradaki konuşmasında Ağar, Türkiye'nin büyük bir uçurumun eşiğinden döndüğünü söyledi.



Ağar, "Asker üniformasını ne şekilde üzerine giydiği belli olmayan bir grubun, devletine ve milletine karşı kalkışmasını, önce Allah, sonra milletimizin büyük dayanışması ve elbette ki o milletin lideri olarak Cumhurbaşkanımızın gerçekten Anayasada geçen şekli ve ruhuyla Başkomutanlığı en iyi şekilde temsili, akamete uğratmıştır" dedi. Ağar konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanımızın verdiği bir talimatla bir yandan milletimiz bir yandan emniyet kuvvetimiz, bir yanda darbeci hainlere ayak uydurmayan ve asker üniformasını şerefle taşıyan askerimiz, her yerde canla başlaçalışan kamu yöneticilerimiz devreye girdiler ve sabah mübarek ezan sesleri içerisinde bu girişim akamete uğradı" diye konuştu. 9 yıldır siyasetten uzak olduğunu fakat 15 Temmuz'da bir vatandaş olarak FETÖ ve benzerlerine karşı mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arkasında durmanın milli bir görev olduğunu belirten Ağar, "Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yapılacak mitingle dünya Türkiye'de demokrasinin ne anlama geldiğini, millet bütünlüğünün ne anlama geldiğini FETÖ ve benzerlerinin yerle bir edileceğini açıkça görecektir."

Öte yandan Ağar'ın konuşma yapması sosyal medyada tepkiyle karşılandı.

Mehmet Ağar hakkında, o dönemlerde çekişme içerisinde olduğu ileri sürülen eski MİT Kontr-Terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'ün, Susurluk raporu sonrası MİT Müsteşarlığı’na yazdığı mektuptaki “Kanaatimce Mehmet Ağar, Cumhuriyet tarihinin en büyük suçlularından biridir” ifadeleri sosyal medyada hatırlatıldı.
 

O mektupta Eymür, “Mehmet Ağar ve karanlık çevresi bütün bu olaylardan sonra yine de tesirsiz hale getirilmez ise devletin yeraltına teslimi muhakkak olacaktır. Ağar ve yandaşlarının cezalandırılmaları, devlet olmanın gereğidir” önerisinde de bulunmuştu.

Ayrıca Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Mehmet Ağar'a, 2011 yılında "Susurluk davası"kapsamında, "cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturduğu ve yönettiği" gerekçesiyle 5 yıl hapis cezası vermişti.