Altındağ Nüfus Müdürü Abdulmecit Baskın’ın 1993 yılında öldürülmesi olayına karıştıkları iddiasıyla haklarında dava açılan ve aralarında eski Emniyet Müdürü Mehmet Ağar’ın da bulunduğu 12 kişinin yargılanması Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Davanın bir numaralı sanığı Mehmet Ağar, "sağlık gerekçesiyle" duruşmaya katılmadı. Sanıklardan Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ercan Ersoy, Seyfettin Lap, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Uğur Şahin ve Ziya Bandırmalıoğlu ise duruşmada hazır bulundu. 

BULDAN: EMEKLİ KATİL!


Duruşmayı izleyen BDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, eski Özel Harekatçı Korkut Eken'in, kimlik tespiti sırasında "ne iş yapıyorsunuz" sorusuna "emekli memurum" yanıtını vermesi üzerine, "emekli katil" diyerek tepki gösterdi.


Susurluk davasının tutuklu sanığı eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın, Baskın'ın öldürülmesiyle ilgili verdiği ifadede, '90'lı yıllardaki cinayetlerin MGK kararıyla işlendiğini belirterek, "Tertemiz ve namuslu olan Kürt toplumu karşımıza bölücü olarak getirildi ve zulüm gördü" dedi.


Susurluk davası kapsamında haksız yere ceza aldığını iddia eden Çarkın, Mehmet Ağar'ı suçlayarak, "Biz yargılanırken Ağar da dışarda siyasi entrikalar içinde kahramanlık taslıyordu! 'Vatan-millet-Sakarya' diyerek kahramanlık taslıyordu. Madem o kadar kahramandı; niye bir kere mahkemeye gelmedi? ‘Tuğla çekersem duvar yıkılır’ diyor. Ben duvarı oynattım. Bir de utanmadan bana küfür ediyor. Cesareti varsa şimdi çıksın. Hangi namussuz duvarın altında kalacaksa kalsın" ifadelerini kullandı.

'İBRAHİM ŞAHİN CİNAYETİN MGK KARARI OLDUĞUNU SÖYLEDİ'

Çarkın, Kürdistan'da görev yaptığı dönemi hatırlatarak, "Namuslu olan Kürt toplumu baskı ve zulüm gördü. Karşımıza bölücü ve yıkıcı olarak getirildi. Halkına dışkı yediren, zulüm eden zihniyetin cumhuriyetle alakası yoktur. Bu zihniyetin hesap sorulması gerekiyor. Devletten yıldız topluyorum sandım. Meğer boğazıma kadar pisliğe batmışım haberim yok" diye konuştu.


Abdülmacit Baskın’ı gözaltına alarak diğer özel harekatçı polislere teslim ettiğini ifade eden Çarkın, şunları anlattı: “İbrahim Şahin bize Abdülmacit Baskını gözaltına almamız talimatını verdi. Ben ve Oğuz Yorulmaz gidip hukuk müdürlüğünde Baskın’ı teslim aldık. Sonra orada bekleyen diğer özel harekatçı arkadaşlara teslim ettik. Daha sonra biz daireye döndük. Geldiğimizde İbrahim Şahin ‘siz niye onlarla gitmediniz’ diye sordu. Bunun üzerine biz de diğer o polislerle buluştuk. Gittiğimizde Baskın’ın öldürüldüğünü gördük. Bu cinayete tepki gösterdim. Bunun üzerine İbrahim Şahin ‘MGK kararları var onlar doğrultusunda yapılıyor bu işler, beğenmeyen gitsin' dedi."


'DEMİREL VE ÇİLLER DE BURADA SANIK OLARAK YARGILANMALI'


Çarkın, dönemin bütün özel harekatçılarının 'şüpheli' olması gerektiğine dikkat çekerek, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in "devlet rutinin dışına çıktı” şeklinde açıklamalar yaptığını hatırlattı: "93-95-96 yıllarında görev yapan bütün özel harekatçıların tamamının burada şüpheli olması lazım. ‘Devlet rutini dışına çıktı’ diyen Demirel ve Kürt işadamları listesiyle ilgili olarak da Çiller’in burada yargılanması gerekir. İnşallah bir gün burada sanık olarak yargılanırlar."