'Şeyh Said'i Diyarbakır'da asıldığı yerde andılar' başlıklı haber, ikinci pragrafında yapılan bir düzeltme nedeniyle yeniden geçildi.

-------------

YENİDEN

 


Ramazan YAVUZ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR - TÜRKİYE Cumhuriyeti'ne karşı 1925 yılında isyan çıkaran Şeyh Said, asılarak idam edildiği Diyarbakır'daki Dağkapı Meydanı'nda kendilerine Azadi İnsiyatifi adını veren bir grup tarafından anıldı.

Diyarbakır'da Kürt sorununun çözümü konusunda muhafazakar İslami kesimlerin bir araya gelerek oluşturduğu Azadi (özgürlük) İnsiyatifi, 1925 yılında isyan çıkaran ve aynı yıl yakalanarak 46 kişi ile birlikte idam edilen Şeyh Said ve arkadaşlarını, asıldıkları yer olan Diyarbakır Orduevinin karşısındaki Atatürk Heykeli'nin bulunduğu Dağkapı Meydanı'nda andı.

Aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu yaklaşık 50 kişilik grup ellerinde Şeyh Said ve isyanın lider kadrosundan Cibranlı Halid'in fotoğraflarını taşıyarak Türkçe ve Kürtçe basın açılması yaptı. İnsiyatif adına açıklamanın Türkçe bölümünü okuyan Adnan Fırat, Türkiye'nin kurucu iradesinin Kürdistan'ı hem milli hem de dini değerleriyle yok etmeye çalıştığı için Şeyh Said ve arkadaşlarının 1925 yılında buna rıza göstermediğini iddia etti. Fırat, "Kürdistan'ın İslami ve milli değerlerine pervasızca saldıran ve birlikte yaşamanın tüm imkanlarını ortadan kaldıran Türkiye Cumhuriyeti'nin Kürdistan'daki askeri ve siyasi diğer tüm varlığı Kürdistan halkının rızası hilafına tesis edilmiştir. Kürdistanlılar hiç bir zaman bu köleliği ve işgal anlayışını kabul etmemiştir" dedi.

YENİ ANAYASADA KÜRTLER KENDİNİ İDARE EDEBİLMELİ

Kürtlerin iradesini dikkate alan yeni bir toplumsal sözleşmenin kaçınılmaz olduğunu öne süren Adnan Fırat, "Kapsamlı bir ateşkes yapılmalı, savaş sona erdirilmeli ve tüm siyasi tutuklular serbest bırakılmalıdır. Yeni bir toplumsal sözleşme ile hak, adalet ve hüriyetler ışığında kurulacak yeni bir yönetim anlayışı hem Kürdistanlıların hem de tüm Türkiye'nin hayrına olacaktır. Yeni Anayasa'da Kürdistan halkının kendini idare etmesi ve egemenliğin paylaşılması, Kürtçenin resmi dil olması ve ana dilde eğitim hakkı kabul edilmelidir" dedi.

Basın açıklamasından sonra Şeyh Sait ve arkadaşları için dua eden grup daha sonra dağıldı.