Fransa’dan, öğrenci değişim programı kapsamında Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi'nde son sınıf eğitimini tamamlamak için geçen yıl Ağustos ayında Eskişehir'e gelen Sevil Sevimli, 9 Mayıs 2012 tarihinde Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin düzenlendiği DHKP-C operasyonu kapsamında gözaltına alındı. Sevimli, bir gün sonra "Örgüt yöneticisi olmak" ve "Örgüt propagandası yapmak" suçlarından sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı. Uygulamaya konulan 3’üncü yargı paketi kapsamında 7 Ağustos günü tutuklu bulunduğu Eskişehir H Tipi Cezaevi’nden tahliye edilen Sevimli’nin dosyası Bölge Ağır Ceza Mahkemesi’nin kurulmasıyla Ankara’dan Bursa’ya gönderildi.

Bursa 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde 'Örgüt yöneticisi olmak' ve 'Örgüt propagandası yapmak' suçlarından hakkında toplam 32.5 yıla kadar hapis cezası istenen Sevil Sevimli ile 5 sanığın yargılanmasına başlandı. Sabah erken saatlerinde annesi Sevim Sevimli, akraba ve arkadaşlarıyla adliyeye gelen Sevil Sevimli, "Çok komik nedenlerden dolayı buradayım. Zaten her şey çok komik. Duruşma nasıl olacak çok belirsiz. Benim için 32.5 yıl hapis istiyorlar. Annem ve ailem de yanımda. Hepimiz ne olacağını merakla bekliyoruz" diyerek duruşmaya katıldı.

Fransa’nın İstanbul Konsolosu Herve Magro'nun da izlediği duruşmaya, Sevil Sevimli'nin yanı sıra tutuksuz sanıklardan 20 yaşındaki Ceren Cevahir, 21 yaşındaki Seren Özçelik, 24 yaşındaki Burcu Akın, 31 yaşındaki Mustafa Erdal Harman ve ev kadını 42 yaşındaki Kezban Yıldırım da katıldı.

19 SAYFALIK İDDİANAME HAZIRLANDI

Savcılık tarafından düzenlenen 19 sayfalık iddianamede Sevil Sevimli, hakkında şu suçlamalar bulunuyor:

'Harika Kızılkaya isimli örgüt üyesi ile örgütsel görüşmeler yapmak. Bu görüşmelere Eskişehir Gençlik Derneği Başkanı olarak katılmak. Bir şahısla telefonda Gençlik Federasyonu Derneği’nin adresini tarif edip bu toplantıya katılmak. 1999 yılında ölen Ali Yıldız’ın toplu mezardan çıkarılarak başka bir yere gömülmesi sırasında düzenlenen cenazeye katılıp DHKP-C bayrağını taşımak. Örgütün yayın organı olduğu iddia edilen ‘Yürüyüş’ Dergisi'nin dağıtımını yapmak ve yayınevi yetkilileriyle görüşüp dergiyi temin etmek. Terör örgütünün bayrağının bulunduğu statta düzenlenen Grup Yorum konseri için bildiri dağıtmak. Tokat’ın Niksar İlçesi’ne giderek Mahir Çayan ve arkadaşlarının ölüm yıldönümüne katılmak. THKP-C üyesi Güler Zere’nin hayatının anlatıldığı belgeselin gösterimini yapmak. Yüksekokulun duvarına pankart asıp bildiri dağıtmak. İstanbul’da örgütün düzenlediği pikniğe katılıp okulun yemekhanesine bu piknikle ilgili pankart asmak. 10 ilde düzenlenen terör operasyonlarının ortaya çıkmasının ardından arkadaşlarını arayarak operasyonlar hakkında bilgi alıp vermek. Örgüt adına öğretim görevlilerinden para toplamak." 

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

İlk kez hakim karşısına çıkan Sevil Sevimli hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Eskişehir’e öğrenci değişim programıyla geldiğini söyleyen Sevimli, "Annem ve babam Türk olduğu için Türkiye’yi ve kültürünü tanımak, Türkçe’mi de geliştirmek istedim. Fransa’da Lyon 2 Üniversitesi’nde iletişim öğrencisiyim. Hem Türk hem de Fransız vatandaşıyım. Bu örgütle hiçbir ilgim olmadı" dedi.

Eskişehir'de gittiği fakat üyesi olmadığı Gençlik Derneği ile hiç bir ilişkisinin olmadığını söyleyen Sevimli, okulda karşılaştığı Harika Kızılkaya ile sadce havadan sudan konuştuklarını söyledi.

Gazetecilik okuduğu için röpertaj amacıyla gittiği Hitit Tültür Merkezi’nde, koroda bulunanların İstanbul Gençlik Federasyonu’nda olduklarını öğrendiğini açıklayan Sevimli, yasal olan bu dernekle bağlantısının bulunmadığını kaydetti. Sevimli, Ali Yıldız'ın toplul mezardan çıkartılmasında ise kimsenin toplu mezarda yatmasını istemediği için katıldığını, slogan atmadığını bayrak taşımadığını söyledi.

"MAHİR ÇAYAN TÜRK SİYASİ HAYATI İÇİN ÖNEMLİ BİR İNSAN!"

'Yürüyüş Dergisi'nin DHKP-C örgütünün bir yayın organı olduğunu bilmediğini dile getiren Sevimli, “Basın yayın öğrencisi olduğum için bu dergiyi okudum. İsteyen arkadaşlarıma masraf olmasın diye bu dergiler topluca bana geliyordu. Grup Yorum konserinin bildirisini yaparken örgüt bayrağı taşımayıp bildiri dağıtmadım. DHKP-C örgüt üyelerinin ölüm yıldönümüne de kendi imkanlarımla gittim. Mahir Çayan Türk siyasi hayatı için önemli bir insan. O yüzden ölüm yıldönümüne gittim. Slogan atmadım, bayrak açmadım. Güler Zere belgeselini de iletişim öğrencisi olduğum için sadece izledim."

Parasız eğitim ve tutuklu öğrencilerin serbest bırakılmasını desteklediği için pankart astığını da söyleyen Sevimli, "Pankartlarda legal olan gençlik federasyonunun imzası vardı. Afişleri astım çünkü parasız eğitimi destekliyorum. Yemekhaneye üzerinde ‘Halk cephesi safhasında birleşelim’ yazılı pankartı, 1 Mayıs gününü insanlarda duyurmak için astım. Operasyonun ardından arkadaşlarımı ise yanlışlıkla gözaltına alınıp alınmadığını öğrenmeki çin aradım" dedi.

Savunmasında, örgüt adına para toplamadığını açıklayan Sevimli, maddi durumları iyi olmayan arkadaşlarını Grup Yorum Konseri'ne getirmek için üzerinde Grup Yorum'un fotoğrafı bulunan kart vererek para istediklerini açıkladı. Sevimli, evindeki bildiri ve CD'leri, bir stantta tanıştığı adresini bilen kişinin gönderdiğini sözlerine ekledi.

"YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI SÜRGÜN CEZASIDIR"

Müvekkili Sevil Sevimli’nin tahliyesinin ardından yurt dışına çıkış ve adli kontrol amaçlı Eskişehir ilini terk edememe yasağının konulmasına anlam veremediklerini söyleyen Avukat Sami Kahraman, "Sevil, cezaevindeyken üniversiteyi bitirdi. Fransa Lyon 2 Üniversitesi’ne doktora başvurusu yapmak istiyor. Ayrıca üniversite sadece müvekkilim için başvuru süresini de uzatmıştır. Tamamen yasal olan eylemlerden yasa dışı sonuçlar çıkartılmaya çalışılmıştır. Adli tedbir amaçlı bu önlem sürgün cezası olmaktadır. Suç işlediğini gösteren hiçbir bulgu yoktur. Bu nedenle adli kontrolün kaldırılmasını talep ediyorum" dedi. Duruşmaya, öğle nedeniyle 1 saat ara verildi.