Evrim Erdoğan, bundan 3 ay önce babasının cenazesinin Ege'nin serin sularından çıkarılması için 'Şehidimize sahip çıkalım' adlı kampanya düzenledi. Erdoğan, 3 ay içinde topladığı 10 bin imzayı, bugün, yani babasının şehit oluşunun 16'ncı yıl dönümünde, yazdığı bir mektubu da ekleyerek İstanbul'dan taahhütlü olarak Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne gönderdi.
Evrim Erdoğan mektubunda, "Sayın Cumhurbaşkanım. Bugün babamın ölüm yıldönümü. Ben 23 yaşındayım ve bugüne kadar, babamın mezarı başında dua edip, ağlayamadım. Çünkü o, ben daha küçücük bir kızken, en az benim kadar sevdiği vatanı için, çelik kanatlı kuşu ile havalandı, bir daha yere konamadı. Onun için tam 7 yıl sonra `şehit oldu' dediler. `Artık bekleme, onun için dua et' dediler. Ama toprağına sarılacağım bir mezar vermediler. Bugün babamın ölüm yıldönümü ve ben 16 yıldır olduğu gibi, bu yıl da dua edip ağlayamıyorum" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Bölümü son sınıf öğrencisi Evrim Erdoğan, DHA'ya yaptığı açıklamada, iki ay önce Cumhurbaşkanı Gül'ün Genelkurmay Başkanlığı'na konu ile ilgili talimat verdiğini gazetelerden öğrendiğini ve ailece çok sevindiklerini belirtti. Ancak kendisine veya ailesine bugüne kadar hiçbir resmi kurumdan konu ile ilgili bilgilendirme yapılmadığını kaydeden Erdoğan, "Gün geçtikçe sevincimiz kursağımızda kaldı. Konu ile ilgili çalışma yapılıp yapılmadığını dahi bilmiyoruz. Bu nedenle imza kampanyası düzenleyip topladığım 10 bin imzayı sayın Cumhurbaşkanımıza gönderip yardım istedim. Umarım bu sevincimiz, bu heyecanımız yarım kalmaz. 400 metre derinlikte demir bir kafes içinde yatan babama ulaşabilirler. İmza kampanyasında bana ve aileme destek verenlere teşekkür ediyorum" dedi.
OLAY NASIL OLMUŞTU?
8 Ekim 1996'da Ege Denizi üzerinde günlük rutin eğitim uçuşu yapan Türk F-16'ları saat 14.50'de Sakız adası yakınlarında iki Mirage 2000 tipi Yunan Savaş uçağı ile karşılaştı. Yunan Mirage uçağındaki pilot Thomas Grivas'ın Türk F-16'sının ateşleme sistemini kilitleyip, uçakta yüklü 'Magic' füzesini ateşlediği öne sürüldü. Pilot Yarbay Osman Çilekli son anda fırlatma koltuğu sayesinde kurtulurken, Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan uçakla birlikte denize gömüldü. Olay, Genelkurmay yetkilileri tarafından it dalaşı sırasındaki 'kaza' olarak değerlendirildi. Şehit Pilot Nail Erdoğan'ın cesedi bugüne kadar çıkarılamadı. Olaydan 7 yıl sonra Yunan basınında yayınlanan haberlerde pilot Thomas Grivas'ın özür dileyen ifadelerine yer verilince, uçağın kaza sonucu değil vurularak düşürüldüğü ortaya çıktı. Olayın kaza olmadığı anlaşılınca Erdoğan ailesi Yunan hükümetine karşı AİHM'de 625 bin Euro tazminat istemiyle dava açtı. Erdoğan Ailesi'nin dilekçesini inceleyen AİHM 3'üncü Dairesi, taraflara son delillerini sunması için süre verdi, daha sonra delilleri yeterli bulmayıp, tazminat isteğini geri çevirdi. Ailenin avukatı Mehmet Emin Keleş bir kez daha düzeltme istemiyle bu karara itiraz etti.
YA(AÖ/SS)
