Şırnak’ın Güçlükonak İlçesi yakınlarında 10 Haziran 2007 tarihinde kurulan hain pusuda hayatını kaybeden Yarbay Melih Gülova’nın büstü eşi Yrd.Dr. Asena Gülova’nın memleketi Manisa’nın Hacıhaliller Beldesi Meydanı'na dikildi. Büstün açılış törenine şehidin eşi Yrd.Doç.Dr. Asena Gülova, kızı Naz Gülova, Manisa Tugay Komutanı Tuğgeneral Nehir Aydın, Manisa Belediye Başkan vekili Mehmet Güzgülü, Hacıhaliller Belediye Başkanı DP’li Fethi Gezek, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, belde halkı, silahlı kuvvetler mensupları ve şehidin yakınları katıldı.

Belediye Başkanı Fethi Gezek, beldelerinin büstün dikilmesi kararının belediye meclisi tarafından alındığını belirtti. Manisa Belediye Başkanı MHP’li Cengiz Ergün’ün de büstün yapımına büyük katkı sağladığını belirten Gezek, şöyle dedi:

"Bacımız olan ve Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) öğretim üyesi Asena Gülova’nın eşi olan Yarbay Melih Gülova’nın büstünün burada yapılması gelecek kuşaklara ’vatan bölünmez’ ne demektir anlatacak ve vatan segisini aşılayacak."

Törene, 9 yaşındaki kızı Naz ile katılan, şehit yarbayın eşi Doç.Dr. Asena Gülova, Manisa merkezde Üçpınar Beldesi'nde bir parka, Şırnak’ın Güçlükonak İlçesi’nde bir ilköğretim okuluna ve Şırnak’ta bir tabura Şehit Yarbay Melih Gülova isminin verildiğini söyledi. Üçpınar Beldesi’nde 2008 yılında park açılışında yaptığı konuşmayı tekrar etmek istediğini kaydeden Gülova, şöyle dedi:

"Çünkü değişen hiçbir şey olmadığını gözlemliyorum. O zamanlar şehitliğin Türk milleti için çok yüce bir kavram olduğunu ifade ettim. Millet olarak şehitliği, şehit olmayı bir insanın erişebileceği en yüksek mertebe olarak kabul etmişiz. 93 yıl önce Çanakkale geçilmez diyerek 7 düvele meydan okumuşuz, daha sonra 'Hattı Müdafaa Yoktur, Sathı Müdafaa Vardır' deyip, sathı vatan görerek dünyada eşi benzeri görülmemiş bir Kurtuluş Savaşı destanı yazmışız. Yaklaşık 30 yıldır da vatan bölünmez diye haykırıyoruz. Çünkü inanmışız ki toprak uğrunda ölen varsa vatandır. 'Farklılığımız zenginliğimizdir' diyorlar ve kulağa hoş geliyor. Fakat farklılıklarımızı derinleştirerek 'Türksün, Kürtsün, Alevisin, Sünnisin şusun busun' diyerek ve hatta yeni farklılıklar icat ederek 'Dindarsın, laikçisin' diye ayrıştırarak farklılıklar zenginleşmiyor. Ancak, birbirimize düşman oluyoruz. Özellikle günümüz dünyası egemenlerinin, bu egemenliklerini daha da genişletmek için uzun zamandır planlayarak ve programlayarak sözde demokrasi, özgürlükler adına farklılıkları mikro veya etnik milliyetçilik olarak kışkırttığı şu günlerde dikkatli olmalıyız. Farklılıkları yönetmek zordur. Bilimi öncelikli kılmayı, akıl ve deneyimi, yani hatalardan ders çıkarmayı gerektirir. Önlerindeki yılları görememiş olanların, göremeyecek olanların artık görmeleri gereken Gazi Mustafa Kemal’in 10'uncu Yıl Nutku’nda 'Ne Mutlu Türküm Diye' derken 21'inci Yüzyıl'ı kavrayan dehasıdır. Bu ne üst ne de alt kimliktir. Bu kimlik farklılıklarımızı zenginleştirmek için tek ve vazgeçilmez kimliktir.2

CHP Manisa milletvekili Özgür Özel de, "Bedelli askerliğin herkesin içinin bir tarafını yaktığı, davul-zurna ile askere yolladığımız kınalı kuzuların bu al bayrağa sarılıp gelen şehit cenazelerinde garnizon komutanından, validen, milletvekilinden, o köydeki küçük bebeklere kadar herkesin gözyaşlarını tutamadığı günlerden geçiyoruz. Birilerinin bu kanı akıtan caniler ile bir yerlerde pazarlık etmesine, taviz vermesine ve bu konuda her geçen gün yüreğimizin biraz daha dağlanmasına rağmen mecburen dik duruyoruz. Dik durmak zorundayız. Ama kimse unutmasın ki her karış toprağı şehit kanıyla sulanmış olan bu vatanın bu köyünden davul zurna ile askere giden evlatlar bugün şanlarıyla ve şerefleriyle geri dönüyorlar" dedi. Konuşmaların ardından büstün açılışı yapıldı.