Gerede'de tabakhanelerde çalışan işçiler ücretlerini alamadıkları ve özlük haklarının verilmediği gerekçesiyle 2 Ocak'ta iş bırakma eylemi yaptı. İlçeye giden CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, deri işçilerinin sorunlarını dinledi. Özcan daha sonra işçilerle birlikte kol kola girerek tabakhanelerin bulunduğu bölgede yürüdü. Eylemlerin üçüncü gününde polis ekipleri ilçe merkezine doğru yürüyüşe geçen işçilere cop ve biber gazıyla müdahalede bulundu. Eylemlerin sona ermesinin ardından işçiler hakkında izinsiz yürüdükleri gerekçesiyle Gerede Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava açıldı. Gerede Cumhuriyet Savcısı Şaban Demir, 9 Mart tarihinde ise CHP'li Özcan hakkında 'Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme, bunların hareketlerine katılma' suçlamasıyla dokunulmazlığının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulmak üzere fezleke hazırladı. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı fezlekeyi Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderdi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin imzasıyla 12 Nisan tarihinde Başbakanlığa, 'Bolu Milletvekili Tanju Özcan hakkında soruşturmaya devam olunabilmesi için Anayasa'nın 83'üncü maddesi uyarınca yasama dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmaması konusunda gereğini delaletlerine arz ederim' ifadelerinin yeraldığı yazı gönderildi.

"İŞÇİLER SESLERİNİ DUYURMAK İSTEDİ"

Bugün partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenleyen Özcan, tabakhanelerde çalışan işçilerin seslerini duyurmak istediklerini belirterek, "Tabakhane işçileri yıllardır kendilerine zulm eden, hakkını vermeyen işverenlere karşı seslerini duyurmak için iş bırakma eylemi yaparak sahaya indiler. İşçiler beni aradı. Ankara'ya giderken işçilerin yanına gittim. Oraya gittiğimde yüzlerce işçi polis kordonunda yere çökmüş şekilde bekliyorlardı. Ben de arkadaşların sorunlarını dinledikten sonra polis arkadaşlarla konuşarak tüm sorumluluğu üzerime alarak işçilerin haklı olduğunu belirttim. Sessiz bir yürüyüş yapacağımızı belirterek Emniyet Müdürlüğü'nden onlar için izin aldım. Onlarla birlikte kol kola girerek tabakhane içerisinde sessiz bir yürüyüş yaptık. Bu yürüyüşte ne slogan atıldı, ne de işverenlere hakaret edildi. Bundan sonraki süreçte Bolu İl Emniyet Müdürlüğü'nün teklifi üzerine izin almaları gerektiğini söyledim. Daha sonra Gerede İlçe Kaymakamlığı yasal izinleri verdi. Ertesi gün Cumhurbaşkanı'nın Bolu'ya yapacağı ziyaret gerekçe gösterilerek bu miting akşam saatlerinde iptal edildi. Bunu bilmeyen bazı arkadaşlar ise ertesi gün tekrar toplanmışlar. Fakat ben bu süreçte Ankara'daydım. Bu süreçte polisler Türkiye'de teröristlere reva görülmeyen ağır bir muamelede bulunarak biber gazı ve copla işçilere müdahalede bulundu. Çok sayıda işçi yaralandı ve gözaltına alındı. Bundan sonra ben de Gerede Kaymakamı ve Emniyet Müdürü'nün isteği üzerine Gerede'ye geldim. İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün önünde işçilere arkadaşlarının serbest bırakılacağına ilişkin bir konuşma yaptım ve bunu polis megafonundan yaptım. Megafonu da tutan da ilçe emniyet müdür yardımcısıydı" dedi.

"HAKKIMDA BÖYLE FEZLEKE HAZIRLANMASINDAN ÖTÜRÜ GURUR DUYACAĞIM"

İşçiler hakkında Gerede Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığını açıklayan Özcan, "Bu benim hakkında düzenlenen ilk fezleke. Ömrüm boyunca hakkımda böyle bir fezleke hazırlanmasından ötürü gurur duyacağım. Elimde TBMM'den aldığım milletvekilleri ile ilgili hazırlanmış yüzlerce fezleke var. Bunların büyük kısmı Ak Parti ve BDP'li milletvekillerine ait. Ak Parti'li milletvekillerinin çoğunlukla suçlandığı suçlar zimmet, irtikap, rüşvet gibi mali sonucu olan suçlar. BDP ile ilgili olanlar var, bunlarda da 'Terör örgütü üyesi olmak, terör örgütünün propagandasını yapmak, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatanı ve milleti ile ilgili bölünmez bütünlüğüne ilişkin faaliyetler' ile ilgili suçlar. Benim suçum da mağdur olduğunu ifade eden gariban işçilere destek vermek. Eğer ben suçu işlemişsem cezamı çekmeye razıyım" diye konuştu.



MY(MÇ/AAA)