Eti Bakır İşletmesi'nde 300 tonluk amonyak tankı kapağının düşmesi sonucu yaşamını yitiren 5 işçiden evli ve 2 çocuk babası 30 yaşındaki Güven Demirer'in cenazesi, memleketi Ordu'nun Gürgentepe İlçesi'nde gözyaşları arasında toprağa verildi.

Demirer'in İzmit'te oturduğu, olaydan 2 gün önce Samsun'a geçici olarak çalışmaya gittiği öğrenildi.

Gürgentepe İlçesi'nin Göller Mahallesi'nde Ağızlar Merkez Camii avlusunda düzenlenen cenaze namazınına Güven Demirer'in eşi eşi 26 yaşındaki Gönül, babası 48 yaşındaki Halis, annesi 45 yaşındaki Gülistan Demirer ile kardeşleri, iş arkadaşları, akrabaları ve vatandaşlar katıldı. Demirer'in cenazesi daha sonra dualarla gözyaşı içinde Göller Mahallesi'ndeki aile kabristanlığında toprağa verildi. Baba Halis Demirer, burada taziyeleri kabul etti.

2 GÜN ÖNCE SAMSUN'A GİTMİŞTİ

Ordu'dan 7 yıl önce evlenerek İzmit'e taşınan, eşi Gönül Demirer'le burada yaşayan Güven Demirer'in 4 yaşında Evren adında oğlu, 2 yaşında Nazlıcan adında da kızı olduğu öğrenildi. Amcasının oğlu Bilgin Demirer, İzmit'te aynı binada altlı üstlü oturduklarını, olaydan 2 gün önce kendisinin çalıştığı taşeron firma tarafından Samsun'a götürüldüğü, burada kaza sonucu öldüğünü ise televizyondan haberlerden duyduğunu söyledi.

Kazada iş güvenliği açısından firmanın ihmali olup olmadığı yönünde henüz bir bilgileri olmadığını, ailesinin konuyu takip ettiğini belirten Bilgin Demirer, "Güven 7 yıl önce evlendi ve aynı firmada 7 yıldır sigortalı çalışıyordu. Taşeron firma tarafından 2 gün önce iş amacıyla Samsun'a gitti. Orada ihmal var mı ailesi takip ediyor, araştırması sürüyor bizde takip ediyoruz. Ben ve eşi olayı televizyondan öğrendik. Kendisiyle görüştüğümüzde 15-20 günlük bir iş olacağını söyledi" dedi.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINDAN PROTESTO

Öte yandan Samsun'da Eti Bakır İşletmesi'nde yaşamlarını yitiren ve yaralanan işçiler için sivil toplum kuruluşları eylem yaptı. Eti Bakır İşletmesi'nin girişinde basın açıklaması düzenleyen toplum sivil kuruluşları, taşeronlaşmaya dikkat çekti.

Bir açıklama yapan Türk-İş İl Temsilcisi Nakif Yılmaz, "Karadeniz Bakır işletmesi özelleştirme sonucu devredildiğinden bu yana iş kazaları eksik olmadı. Daha bir ay önce yine bu fabrikada bin işçi kamyon altında kalarak can verdi. Yaşanan bir kaza değildir, doğrudan işçiyi öldürmektir. İşçilerin hiçbir yerde can güvenliği yok, sermayenin gözünde işçilerin hiçbir değeri yok. 4 gün önce İstanbul’da inşaat işçisi Evren Yelli üzerine vinç kafesi düşmesi sonucu yaşamını yitirdi. Bu işçilerin ölümü işçi cinayetleri değilse nedir" dedi.



Nedim KOVAN/ORDU,



(MS/SS)