Çeşme’nin hemen karşısında, Yunanistan’ın 5'inci büyük adası Sakız’da Agios Markos Köyü yakınlarında 4 gün önce başlayan ve şiddetli rüzgarın etkisiyle büyüyen yangın, kısa sürede köyleri tehdit eder hale geldi. En son Sidirunda ve Kataraktis köylerine kadar ulaşan yangın, havadan müdahalenin yanı sıra itfaiye, ordu birlikleri ve halkın çabalarıyla kontrol altına alındı ve soğutma çalışmalarına başlandı. Ancak sabah saatlerinde Anavatos ile Volissos köyleri arasındaki dağlık bölgede yeniden bir alevlenme olduğu ve uçaklarla müdahale edildiği kaydedildi.

Yangının 904 kilometrekare büyüklüğündeki Sakız Adası’nda 12 bin 700 hektar makilik ve ormanlık alanda etkili olduğu bildirildi. Adada bulunan yaklaşık 2 milyon sakız ağacından 450 bini ile keçi ve koyunların otlatıldığı alanların yüzde 70’inin de yangında zarar gördüğü ifade edildi. Sakız üretiminde yaklaşık 75 tonluk üretim kaybına neden olan yangının, küle dönen adaya yalnızca sakızda verdiği zararın 6 milyon euro civarında olduğu kaydedildi. Öte yandan koyun ve keçilerin otlatılabilmesi için adanın kuzeyine nakledildiği bildirildi. Arıcılıktaki zararın 50 yılda ancak telafi edilebileceği, yangındaki toplam zararın tespit edilebilmesi için çalışmaların sürdüğü belirtildi. Yunan parlementosundaki Sakız Milletvekili Kostas Mousouroulis, yaptığı açıklamada söndürme operasyonunun günde bir milyon euroya mal olduğunu böylece dört gün boyunca yapılan çalışmalarının toplam maliyetinin dört milyon euroyu bulduğunu açıkladı.

'SAKIZ HALKI ÇALIŞKANDIR'

Sakız Üreticileri Birliği Başkanı Moniaros İthimis, yangının zararının özellikle sakız üretimi için çok daha büyük olduğunu belirtti. İthimis, "Şimdi sakız hasat zamanıydı. Yani sakızlar ağaçtan toplanmaya hazırdı. Yangın nedeniyle ürünler ağaçlarla birlikte yandı. Ne kadar sakız ağacının yandığını söylemek için henüz çok erken. Yangınla ilgi tüm çalışmalar tamamlandıktan sonra bir hasar tespit çalışması yapılacak. Sakız halkı çok çalışkandır, kısa zamanda yanan ağaçların yerine yenileri dikilecek. Bu konuda hükümet de yardımcı olacak" dedi.

İthimis, Türkiye’nin sakız ürünü için geleneksel bir pazar olduğunu kaydetti. İthimis, "Türkler bilsinler ki yapılan ihracat bağlantıları, verilen sözler, anlaşmalar yerine getirilecek. Geçen yıl ada genelinde 150 ton sakız üretildi. Bu sakızlardan ancak 5- 6 ton civarı Türkiye’ye ihraç edildi. Türklerin daha çok sakız ürünleri almasını ve bu zor durumumuzda bize destek olmalarını isteriz" diye konuştu.

GELENLER DE VAR

Yunanistan Kuzey Ege Bölgesi turizmden sorumlu Vali Yardımcısı Litsa Likou ise yangına rağmen Sakız adasına turistlerin gelmeye devam ettiğini belirtti. Türklerin özellikle cumartesi ve pazar günleri adaya akın ettiğini kaydeden Litsa, ancak birçok Türk’ün de rezervasyonlarını iptal ettirdiği ifade etti.

'KÖYÜMÜZÜ BOŞALTIP, SAHİLDE SABAHLADIK'

Lithi Köyü’nde butik taş otel sahibi Maria Soulika da yangının Agios Markos köyünden başladığını ve ilk olarak Lithi’yi etkilediğini hatırlattı. Soulika, "Yangın köyümüzü tehdit etmeye başladığında yetkililer evlerimizi terk edip, sahile inmemizi istediler. Birçoğumuz sahilde araba içinde sabahladık. Bizim köyümüz yangında ilk boşaltılan köylerden biriydi. Eşim oksijen tüpüne bağlı yaşıyor. Yangın nedeniyle elektrikler de zaman zaman kesilince eşimin hayatından endişe ettim. Hemen Sakız merkezinde yaşayan oğlumu arayıp, eşimi buradan uzaklaştırmasını istedim. Fakat yollar yangın nedeniyle kesildiği için 5 km. mesafedeki Vessa’dan buraya gelemedi. Neyse ki durumun ciddiyetini anlatınca yetkililer izin verdi ve eşimi gönderebildik. Bazı Türk müşterilerim de yangın nedeniyle rezervasyonlarını iptal ettirdi" dedi.

HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

Armolia köyünde Earthal Art adlı seramik atölyesinin sahibi İrini Zaferapoulu da yangının turizmi etkilediğini, seramiğin yanı sıra sakız ağaçlarının da büyük ekonomik girdisi olan köylerinde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyledi. To Lagini isimli seramik atölyesi sahibi Melpo Paradeisi de "Yangın seramik atölyemin dibindeki sakız ağaçlarına kadar geldi. Öğle vakti atölyemi kapatmak zorunda kaldım. Bu tam anlamıyla bir felaket ve çok zor durum. Hakikatten inanılması güç anlar geçirdik. Hem can, hem de mal güvenliğimiz için endişe ettik. Neyse ki yangın söndürme ekipleri yangını yerleşim birimlerine zarar vermeden söndürmeyi başardı. Çok üzgünüz, bu büyük yangında binlerce ağaç ve canlı zarar gördü" diye konuştu.