Hüseyin Çelik, sağlık turizmi kapsamında 2011'de Türkiye'ye 500 bin hastanın geldiğini ancak ülkenin dünya pazarındaki payının yüzde 2'lerde kaldığını vurguladı. Çelik, "Türkiye'deki ihracat- ithalat dengesizliğinin cari ödemeler açısından büyük sıkıntıya yol açması nedeniyle, hizmet sektörü de teşvik kapsamına alındı. Türkiye'nin 100 liralık ihracatına karşılık 75 lira ithalatı var. Sağlık sektöründe ise döviz kazancı yüzde 85'e kadar büyüyor. Dünyada sağlık turizminde ilk 3'e girmeye ve 2015'te pazar payımızı 5 milyar dolara çıkarmaya çalışıyoruz" dedi.

Çelik, insanların, bulunduğu ülkedeki tedavi imkanı ve teknolojinin yetersizliği, fiyatların yüksekliği veya sağlık hizmeti alımının çok uzun sürmesi gibi nedenlerle başka ülkelerde 'şifa' aradığını kaydetti. Çelik, şöyle devam etti:

"Türkiye sağlık turizminin son 5 yılda farkına vardı. Hükümetin uyguladığı sağlık politikalarıyla birlikte özel yatırımlar arttı. Önemli bir rekabet ortaya çıktı ve iç pazarda bir daralma söz konusu oldu. Sağlık kuruluşları dış pazara yönelmeye ve dünyadaki çok büyük 100 milyar dolarlık pazarı fark etmeye başladılar. Bu pastadan pay almak için özel sağlık kuruluşları çabalarıyla, hasta almaya başladılar. Suriye krizine rağmen Ortadoğu ve Avrupa'dan çok sayıda hasta geliyor. Türkiye'de toplam sağlık harcamasının yüzde 10'u sağlık turizminden elde ediliyor. Sağlık Bakanlığı, 2011 dönemi için gelen hasta sayısını 500 bin kişi olarak açıkladı. Bu rakamı da 2'ye 3'e katlama hedefimiz var."