Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) salonunda düzenlenen panele konuşmacı olarak teknik tekstil uzmanı DRA Genel Müdürü David Rigby, Bursa Teknik Üniversitesi Rektör Yrd. Prof. Dr. Yusuf Ulcay ve Tan Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Tan katıldı. Panele, Türkiye Moda Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Hüseyin Öztürk, Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Özcan Torun, işadamları, davetliler ve öğrenciler de katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan DETGİS Başkanı İsal Dal, gelişen ve büyüyen Türkiye ile Denizli’de katma değeri yüksek teknik tekstillerle ilgili çalışmalara ve yatırımlara ağırlık verilmesi gerektiğini dile getirdi.

ULCAY: AVRUPA’DA EN BÜYÜK TEKSTİL SEKTÖRÜ TÜRKİYE’DE

Bursa Teknik Üniversitesi Rektör Yrd. Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Türkiye’de tekstil kimyasalının olmadığını, teknik tekstilden önce tekstil kimyasının çözülmesi gerektiğini belirtip, “Avrupa’da yatırım ve istihdam bakımından en büyük tekstil sektörü Türkiye’de olmasına rağmen, sektörün en önemli zayıf noktası, AR-GE ve ÜR-GE çalışmalarının kıyaslandığında yok denecek kadar az olmasıdır. AB’de tekstil sektörünün en önemli silahı, AR-GE, ÜR-GE, inovasyon ve teknolojiden kaynaklanmaktadır. 2011 yılı sonu itibarı ile AB tekstil sektörünün yaptığı ciro 207 milyar euroyken Türkiye’deki ciro ise 30 milyar euro olarak tahmin edilmektedir. Türkiye’de işletmelerin yüzde 90’dan fazlasının KOBİ olduğu ve bunların yüzde 70’den fazlasında AR-GE çalışmalarını, hiç mevcut olmadığı göz önüne getirilirse, KOBİ’lerin neden ihracattan ancak yüzde 5-10 kadar bir pay alabildiği daha rahat anlaşılabilir. AR-GE çalışmalarına oldukça büyük kaynak ayıran ve bunları sektöre yayan ABD, Almanya ve Japonya gibi ülkelerde ise KOBİ’lerin hem AR-GE’den aldıkları pay artmış hem de ihracattan aldıkları payda yüzde 40’lar mertebesindedir. Bu rakamlar, AR-GE harcamalarının ve bu harcamaların yaygınlaştırılmasının önemini vurgulamaktadır” dedi.

TAN: KARLILIK ORANI ÇOK DÜŞÜK

Tan Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Tan, fabrika ve işletmelerin çok küçük karlılık oranları ile ayakta kalmaya çalıştığını savunup, “Enflasyon yüksek seyir ederken bizler iyi para kazanıyorduk. Ancak durum şimdi değişti. Çok küçük karlarla çalışıyoruz. Karlılığımız az olunca da AR-GE ve ürün geliştirmeye istediğimiz kadar pay ayıramıyoruz. Denizli olarak asıl işimiz olan havlu bornoz üretiminin yanında her şeye rağmen teknik tekstillere de yönelmeliyiz. Ben fabrikamda teknik tekstille ilgili kirlenmeyen kumaştan, buruşmayan kumaşa, anti stres özelliği olan kumaşlardan, sinyal kesen, böcek kovan kumaşa kadar birçok konuda üretim yaptım. 2008 ile 2009’da yaşanan krizler nedeniyle zor günler geçirdik. Hükümetimiz 2023 yılı hedefi olarak 500 milyar dolar ihracat rakamını ortaya koydu. Bu rakama ulaşılabilmesi için AR-GE çalışmalarına devlet desteği verilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Dünyanın önde gelen teknik tekstil uzmanı olan DRA Genel Müdürü Davit Rigby de, teknik tekstille ilgili olarak üretim yapmak isteyen firmaların dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmesi gerektiğini savundu. Rigby, “25 ülkede toplam 103 firmaya danışmanlık yaptım. Yatırımcı firma ile yaptığım görüşmelerde üretilecek ürünün pazar payından, piyasadaki talebine, son kullanma tarihi ve son kullanıcısına kadar birçok konuda araştırmalar yapmasını öneriyorum. Dünyada teknik tekstilin daha çok kullanılmaya başlandığı bir dönemdeyiz. Teknik tekstille ilgili elde edilen bazı özellikler dayanıklılık, geç tutuşma, aşınmaya karşı dayanıklılık ve elektro manyetik sinyallerin kesilmesi. Dünyanın birçok yerindeki müşteriler teknik tekstil sektörü piyasasında ucuzluk, hafiflik, kullanma ömrü, satın aldıktan sonraki bakımı önemsiyor” diye konuştu. Konuşmaların ardından panele katılan konuşmacılara plaketleri verildi.