Ülkemizde bir de 'gıda terörü' olduğunu söyleyen Özkan Kayacan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın başlattığı 'Tarladan sofraya' projesiyle Avrupa’da olduğu gibi et, süt gibi gıda ürünlerinin hangi çiftlikten geldiğinin bile takip edileceğini anlattı. Amaçlarının ceza yazmak değil, sağlıklı ürün satışını sağlamak olduğunu vurgulayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kayacan, şöyle devam etti:

"Şu ana kadar fırınlarımıza iyi niyet göstererek ceza yazmadık. 1 Temmuz’da yürürlüğe giren tebliğ hükümlerine, ekmek ve ekmek çeşitlerinde, azami tuz oranı yüzde 1.75’ten yüzde 1.5’e indirildi. Ekmekteki kepek miktarı da artırılırken, kepek oranı ekmekte en az yüzde 0.65 en çok yüzde 1.1 olarak belirlendi. Ancak, fırınlarımıza ellerindeki buğday unlarının bitmesi için esnaf davrandık, ceza yazmadık. Şimdi aynı iyi niyeti fırınlarımızdan bekliyoruz. Kuş tek kanatla uçamaz. Kuşun bir kanadı esnaf, diğer kanadı biziz. Bunu birlikte başaracağız."

Esnafa da seslenen Kayacan, "Esnafa eksikleri için 11 bin 800 lira ceza yazıyoruz. Oysa 2 bin lira harcayarak eksiklerini giderebilir ve cezayı yemez. Avrupa ile aramızdaki farkı kapatmak zorundayız. Ramazanı fırsat bilip el arabalarında hurma ve tatlı gibi açıkta gıda satışı olmasına izin vermeyeceğiz. Açıkta satışlar hem gıda sağlığı, hem de kayıp kaçak, ruhsatsız ürün demek. Biz denetim yapıyoruz ama siz de ruhsatsız işyerlerini bize bildirin" diye konuştu.