Gaziantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşe Ceren Ayalp, Ramazan ayı boyunca yeme düzeninin değişmesi, öğün sayısının ve sıklığının azalması gibi nedenlerle metabolizmanın hızının yavaşladığını söyledi. 12-15 saat gibi uzun süre aç kalındığında kan şekeri düştüğünü kaydeden Ayalp, "Vücut yeterli enerji alamadığı için 'kıtlık' sinyali alır almaz enerji harcamasını yüzde 40'a kadar düşürür. Bir sonraki öğünde yenecek besinleri kendini koruma amacıyla depolamaya gider. Bu nedenle her zaman olduğu gibi az ve sık beslenmeliyiz. 3-4 öğün gibi ara ve ana öğünleri atlamadan tüketmeliyiz" diye konuştu.

Kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunun unutulmaması gerektiğini belirten Ayalp, "Bu nedenle mutlaka sahura kalkılmalı. Sahurda hazmı kolay, yüksek enerji içeren besinler tercih edilmeli. Birey yeterli ve dengeli bir sahur ile gün boyu enerjik ve tokluk hissini yaşayabilir. Sahur ve iftarda yeterli sıvı alımına dikkat edilmeli. İftardan sahura kadar olan süreçte sık aralıklarla su tüketmeli, mide ve sindirim sistemini rahatlatacak bitki-meyve çayları, komposto, ayran gibi içecekler içilmeli. En azından 1-1.5 litre su içilmesi, böbrek sağlığı için çok önemlidir. Uzun süreli açlık nedeniyle bağırsak hareketleri azalır ve sindirim sisteminin çalışamaması nedeniyle kabızlık gibi problemler ortaya çıkabilir. İftar ve sahurda, birden yüklenerek çok miktarda ve ağır yemekler yenildiğinde aşırı hazımsızlık ve gaz olur. Bu nedenle öğünler mutlaka çok küçük lokmalar halinde ve yavaş yavaş yenilmeli" diye konuştu.

İFTAR SONRASI HAFİF TEMPODA YÜRÜYÜŞ

Ayalp oruç tutacaklara şu önerilerde bulundu:

"İftariyelikler, pastırma, salam, gibi şarküteri ürünleri, kızartma, kavurma ve benzeri yağlı yiyeceklerden, hamur işleri, acılı ve baharatlı yemeklerden, şerbetli-kızarmış tatlılardan mümkün olduğu kadar uzak durulmalı. Orucu hurma ile açmak isteyenler, 4 hurmanın bir porsiyon meyveye eşit olduğunu bilerek uygun miktarlarda tüketmeli. İftardan 1 saat sonra, orta tempoda 20 - 30 dakika yürüyüş yapılmalı."

Ramazan ayında kalp yetmezliği olanlar, hipertansiyon hastaları, düzenli ilaç kullanması gerekenler, hamileler, çocuklar ve insülün iğnesi kullanan şeker hastalarının oruç tutmaması gerektiğini kaydeden Ayalp, "Sindirim sisteminde gastrit, reflü, ülser ve benzeri şikâyetleri bulunanlar ile özel tedavi sürecindeki hastalar, doktorlarının onayı ve diyetisyenlerinin önerilerine uygun olarak oruç tutabilir. Bu dönemde en sık karşılaşılan sorulardan biri, kilo alınıp alınmayacağı ya da bu zamana kadar verilen kiloların Ramazan ayı içerisinde nasıl korunacağıdır. Cevabı çok kolay ve uygulanabilir: Gün içerisinde ihtiyaç duyulan enerji yeterli ve dengeli bir şekilde öğünlere, sahur-iftar-ara öğün gibi, paylaştırıldığı takdirde kilo alınmaz. Hatta belki bu süreç kilo verilerek tamamlanabilir" dedi.



ZG(AK/OA/CK)