Dünyada ve Türkiye'de bir çok insanın Maya takvimine göre yapılan kıyamet kehanetine inanmadığını söyleyen Psikolog Zümrüt Sevinç, gerginliğin psikolojik bir şartlanmadan kaynaklandığını söyledi. Sevinç, "Gelişmiş toplumlarda bu tür ritüeller önem kazanır. Bizim ülkemiz Müslüman ve inançlı olan insanların olduğu bir ülke. Bizim kutsal kitabımızda kıyamet belirtileri zaten yazılmış. Türkiye'de bir çok insan Maya takvimine göre kıyametin olacağına inanmıyor. Bu tür inanışlara sahip olan insanlar genelde geçmişte hayal kırıklıklarına uğramış, birşeylere sığınmaya veya tutunmaya çalışan insanlarda bu tür inanışları daha fazla görüyoruz. Ama sağlıklı düşünen, gelecekle ilgili hiçbir şekilde hiçbir canlının haberdar olmayacağına inanan insanlar tabi buna gülüp geçiyor" dedi.

Konunun toplumda çok fazla gündeme geldiğini, yazılı ve görsel basında çok fazla bahsedildiğini de söyleyen Zümrüt Seniç şöyle devam etti:

"İnanmayan insanlar bile 21 Aralıkta neler olabilirin peşinde gidiyor. Birşeylere inanmak istediğinizde aslında çok inanacak şeyler bulunabilir. İzmit'te 17 Ağustos 1999'da Marmara depremini yaşayan insanlar küçük bir kıyameti yaşadı. Bana göre insanların kıyametleri kendilerinin ruhlarında bittikleri andır. Gerçek kıyamet odur. Toplum, sürü psikolojisi, farkında olmadan dalga dalga kalabalıkları etkiliyor. Bu etkileme kişilerin geçmişte yaşadıkları, kişiliklerinin güçlü veya zayıf olmasıyla ilgili değişiyor. Ben inanmıyorum ama bu Maya takviminin neye göre hazırlandığını bilmiyoruz. Bana göre bu bir yorum. Bazen bir deli bir kuyuya taş atarmış bir sürü akıllı çıkaramazmış. Ama toplum 21 Aralıktan sonra rahatlayacak."



EA(MB/AAA)