Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği tarafından düzenlenen 10'uncu Ulusal Radyasyon Onkolojisi Kongresi, Antalya'nın turizm beldesi Belek'te devam ediyor. Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısına Kongre Başkanı Prof. Dr. Emin Darendeliler, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Koca, Kongre Sekreteri Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Zorlu ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaan Oysul katıldı.

Hekimler basın toplantısında Gaziantep'te Dr. Ersin Arslan'ın hasta yakını tarafından bıçaklanak öldürülmesini yakalarına taktıkları siyah kurdele ile protesto etti.

Toplantıda konuşan Prof. Dr. Faruk Zorlu, hızlı tempoda yaşamın getirdiği hızlı tüketilen, yarı işlenmiş gıdaların beslenme alışkanlığını bozduğunu kaydetti. Bunun beraberinde kilo alımının arttığını ve ortaya çıkan sonuçlarının hepsinin de kanserle direkt ilişkisi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Zorlu, "Kilo, hareketsiz yaşam, beslenme alışkanlıklarının normal düzenin dışına çıkması, durumu iyice kötü hale getiriyor" dedi.

Çözüm için "Çocuklarımızın annelerimizin ve anneannelerimizin beslenme düzenini unutmamalarını sağlayın" çağrısında bulunan Prof. Dr. Zorlu, "Orada zincir bizleriz. Bizlerin o zincirin halkasını kırdırmamaya şiddetle yarar var. Anadolu'daki mutfaklarımızda pişen yemekler sağlıklıdır. Dengeli beslenmek için, içinde bulunduğumuz coğrafya, Akdeniz mutfağı sebze, meyve, beyaz et ve tahıl ürünlerinden beslenme önemli" diye konuştu.

Sağlıklı beslenmek için katklı ve yarı mamul gıdalardan uzak durmak gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Zorlu, "Köfte, salam, sucuk haline getirilmiş koruyucu katkı maddeleri konmuş gıdalardan, tadımlık yenmeye itirazım yok, ama 'Vakit yok. Anne baba çalışıyor. Süpermarkete uğranıyor' bunu yapmamak yazım. Bunlar süreklilik haline geldiği zaman genç nesil tarafından işin normali bu kabul ediliyor. Bu kabul edildiği zaman da tarhana çorbası, pişen sulu yemekler unutuluyor" dedi.

Prof. Dr. Faruk Zorlu, alınan ürünün ambalajından içeriğini de okunması uyarısında bulundu ve "İçinde ne var diye okuma alışkanlığını bir şekilde edinmemiz lazım. Bunlar da biz bu alışkanlığı edinmeyelim diye küçük harflerle yazılıyor" diye konuştu.

ÖLDÜRÜCÜ DOZ TEDAVİSİ

Prof. Dr. Kaan Yosul ise 'öldürücü doz' olarak ifade edilen 'Stereotaktik Radyocerrahi'nin kanser tedavisindeki yeni ufuklardan biri olduğunu söyledi. Bu tedavide kısa sürede tümörlü bölgeye 'öldürücü doz' radyasyon verilerek hastalığın yok edilmesinin amaçlandığını kaydeden Prof. Dr. Yosul, "İyi huylu ve kötü huylu tümörlerde, kafa içi damarsal hastalıklarda ve fonksiyonel bozukluklarda, ağrı, parkinson hastalığı gibi, başarıyla kullanılan teknik, yurdumuzda da 18 merkezde uygulamaktadır. Özellikle erken evre akciğer kanserleri, arteriyo- venöz malformasyonlar, prostat ve beyin tümörlerinde cerrahi ile eşdeğer yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır" diye konuştu.

'SİGARA İÇMEYİN KANSER OLMAYIN'

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Sedat Koca ise akciğer kanserinin yüzde 85- 90 oranında sigara ve tütün alışkanlığı ile ilişkili olup sigarayı kullanma süresi ve miktarı ile kanser gelişiminin paralel gittiğini söyledi. Sigarayı bıraktıktan sonra da kanser riskinde azalmanın 10 yıl sürmekte olduğunu belirten Prof. Dr. Koca, 10 yıl sonra kanser gelişme riski içmeyen kişilerle benzer oranlara gelmesine rağmen hiçbir zaman sıfırlanamadığını söyledi. Gelecek 10- 15 yıl içinde akciğer kanserinin artarak devam edeceğini kaydeden Prof. Dr. Sedat Koca, "Tedavisi en kolay kanser, akciğer kanseri. İçmezseniz kanser olmuyorsunuz" dedi.



EB(SU/CK)