Prof. Dr. Attar, Giresun Gazeteciler Derneği’nde düzenlediği basın toplantısında, Ermeni soykırımını inkarı suç sayan yasa tasarısının Fransız Senatosu'nda kabul edildiğini hatırlattı ve Fransız parlamenterler ile Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin davranışlarını "Haddini bilmezlik" olarak değerlendirdi. Sarkozy’nin yasayı önümüzdeki Mayıs ayında Fransa’da yapılacak seçimde 500 bine yakın Ermeni’nin oyunu almak için siyasi malzeme olarak kullandığını dile getiren Attar, “Fransa’nın yapmak istediği, 1915’te yaşandığı iddia edilen sözde soykırımla ilgili bir icraat değildir. Fransa, Türkiye’nin bulunduğu stratejik konum ve Ortadoğu coğrafyasında son dönemdeki başarılı politikalarından rahatsızlık duymakta, bu nedenle de Ermeni soykırımı iddiaları üzerinden strateji geliştirmektedir” dedi.

İŞİN ARKASINDA ERMENİ DİASPORASI VAR

“Bu işin arkasında 1789 Fransız devrimi yıllarında Anadolu’dan ciddi miktarda paralar götürerek, 'Büyük Ermenistan’ iddiaları için yatırım yapan, lobi kurup milliyetçilik faaliyetlerini yürüten ve siyaseti yönlendirecek kadar güçlü sermayeye sahip Ermeni Diasporası ve onların ticari hesapları vardır” diyerek konuşmasını sürdüren Prof. Dr. Attar, şöyle devam etti:

“Fransa, Ermenistan halkının yönetimine de karışmakta, halkın istediği değil diasporanın istediği kişileri yönetime getirmek istemektedir. İşin içinde, ‘Mazlum, masum halkların hakları, kanayan yaraların iyileştirilmesi değil’, para ve siyasetin ortak hareketi vardır. Refah içinde yaşayan Ermenileri kendi mezhebine çekmek için gerçekleştirdiği kirli oyunları ve tacize varan uygulamaları ile bıktıran bu etnik grubun, tebası olduğu Osmanlı Devleti’nden yardım talep eden şikayet dilekçeleri, Fransa’nın gerçek yüzünün belgeleri olarak arşivlerimizde bulunmaktadır. Fransız meclisi milletlerin tarihi geçmişlerini araştıracaksa işe bu belgelerde gizlenmiş kirli geçmişi ile yüzleşmekle başlamalı ve sömürmeye alışmış genlerini terbiye etmelidir. Ermeni sorununu, sadece Osmanlı Arşivi’nden değil, Amerikan, İngiliz, BM, Alman ve Rus arşivlerini tek tek inceleyerek önemli belgelere ulaştık. Bu belgelerin bize gösterdiği, söz konusu o yıllarda ortak acılar yaşanmıştır, ancak soykırım asla.”

ÖZGÜR DÜŞÜNCEYE, İNSAN HAKLARINA VE BİLİME VURULMUŞ BİR DARBE

Senatoda kabul edilen yasa tasarısının Fransız devleti açısından siyasi intihar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aygün Attar, “Küçük siyasi hesaplar uğruna alelacele kabul edilen bu yasa tasarısının Fransa’ya hiçbir şey kazandırmadığı aşikardır. Düşünce özgürlüğünün savunuculuğu ile böbürlenen Fransız halkına çok şey kaybettirdiği ise tartışılmazdır. Fransa parlamentosunda kabul edilen yasa, özgür düşünceye, insan haklarına ve bilime vurulmuş bir darbe, tarihin tartışmaya açılmasını engelleyen, hiçbir hak ve hukuka sığmayan bir olaydır. Nitekim bu yasa Fransa Anayasası’nın fikir ve ifade özgürlüğünü öngören 34’üncü maddesine de aykırıdır” şeklinde konuştu.

ERMENİLERİN BAŞLARINA VURARAK OYLARINI ALACAK

Sarkozy’nin dün Marsilya’ya yaptığı ziyareti de değerlendiren Prof. Dr. Attar, “Siyaset yaptığını gizlemedi. 'Bu kararı sizin için aldım, oylarınıza talibim. Sakın şaşırmayın, oylarınız bana’ demek istedi. Yani Sarkozy Ermenilerin başına vurarak oylarını alacak” dedi.

KONFERANSA PARLAMENTER VALERİ BOYER'İ DE DAVET EDECEĞİM

Attar, sözde soykırımın yaşanmadığını kanıtlamak için önce İsviçre’de daha sonra da Fransa’da konferans düzenleyeceğini kaydederek, “Bu konuda ciddi görevler üstlenmesi gereken bilim camiası akademik nezaket içerisinde, aynı zamanda cesur bir şekilde tarihi konuşmaktan kaçınmamalıdır. Kanımca yakın vadede yapılması gereken, alt yapıdan yoksun, içeriği çelişkilerle dolu olan bu yasa tasarısının işlevsizliğini ortaya koyacak girişimlerde bulunmaktır. Soykırımın olmadığını bilimsel verilerle ortaya koyacağım bir konferansı en kısa zamanda İsviçre ve Fransa’da gerçekleştireceğim. Fransa’daki konferansa, Fransız parlamenter Valerie Boyer’i de davet edeceğim” diye konuştu.