PKK'nın Kuzey Irak'taki kamplarına götürülen Siirtli genç, örgütten kaçarak 1 hafta önce güvenlik güçlerine teslim oldu. Soruşturmasının ardından serbest bırakılan ismi açıklanmayan genç, bugün Siirt Valisi Ahmet Aydın'ı babasıyla birlikte ziyaret etti. İstanbul'da çalışırken 3 ay önce kaçırıldığını ve Kandil Dağı'na götürüldüğünü anlatan genç, burada eğitim aldığını belirterek şunları söyledi:

"Örgütün iç yüzünü gördükten sonra kaçmaya karar verdim, ilk denemede yakalandım. Kollarım ve bacaklarım bağlandı, 4 gün bu durumda kaldım. PKK'lıların elinden tuvalete gitme bahanesiyle ikinci denemede kaçmayı başardım. Kaçtıktan sonra Kuzey Irak'ta peşmergelere sığındım. Peşmergelerin elinde 22 gün kaldım. Buradan babamı arayarak beni almasını istedim."

Oğlunun kendisini almasını istediğini söylemesinin ardından emniyete gittiğini belirten baba, emniyetin kendilerine gereken yardımı sağladıktan sonra oğlunu alıp Türkiye'ye getirdiğini söyledi.

"İNŞALLAH DİĞER EVLATLARIMIZ DA BİR AN EVVEL GERİ DÖNERLER"

Siirt Valisi Ahmet Aydın, çay ikram edip kucaklığı PKK'lı ve babasıyla bir süre sohbet etti. Aydın, "Bu sabah bir tane çocuk geldi. 3 ay önce örgüte katılmış Siirtli bir evladımız. Babasıyla geldi onu dinledik. Gerçekten çok pişman olduğunu ifade etti. İstanbul'da bir fırında çalışmış, genelde işte bu fakir vatandaşların çocuklarını maalesef öyle götürüyorlar. Gittikten sonra örgütün ne mal olduğunu, orada yaşantının çok kötü olduğunu işkence çektiklerini ellerini bağladıklarını, çocuk ayrılacağım dedeğinde de bıraklmamışlar. Zorla kendisi kaçtığını ifade etti, biz de çok sevindik. Evladığımız kucağımıza bastık, inşallah diğer çocukları güzel örnek olur. Vaadlerle kandırıyorlar götürüyorlar, arkasından da görüyorsunuz pişman olup geri dönüyorlar. Çocuğumuz çok mutlu oldu, babasın da alıp konuşturduk. Babası hergün evladığına kavuşmak için Allah'a dua ettiğini söyledi. İnşallah diğer evladlarımız da bir an evvel geri dönerler. Çocuklarımıza ders olsun, bu gencin anlattıkları. Yaşananlar çok farklı, kendisi tek tek anlattı. Bir noktada biz çok mutluyuz, yani geri dönen çocukları bağrımıza basıyoruz, yuvamıza alıyoruz. İstiyoruz ki, hiçbir çocuğumuz yanlış yere gitmesin" dedi.